Zenginlik Meselesi

Zenginlik Meselesi

Zenginlik Meselesi

Zenginlik Meselesi

Zenginlik Meselesi
02 Şubat 2011 - 09:03

HAYATIN İÇİNDEN



Şenol Goncagül



Zenginlik nedir?
Katlar, yatlar, lüks arabalar, sahildeki yazlıklar filan mıdır sizce?
Mesela; kaç liranız veya neleriniz var ise zengin sayılırsınız?
Bunun ölçüsü veya belirleyicisi var mıdır?
Zenginlik, çok göreceli bir kavramdır bana göre de.
Benim zenginlik dereceme göre; kapıma kimsenin alacaklı olarak gelmemesi bile yeterlidir.
Ne kadar eğitimli, kariyerli, toplum içerisinde prestijli birisi olursanız olun, kapınıza birileri veya İcra Memurları geldiğinde, diğer etiketlerinizin pek bir önemi ve değerinin kalmadığı bir toplumda yaşıyoruz.
Oturduğunuz evde kiracıysanız, sitedeki ev sahiplerine göre pekte önemli biri olamamışsınızdır!
Sizin kariyerinizin, toplum içindeki saygınlığınızın derecesi, o an, orada sona ermiştir.
Öyle değil elbette ama, bizdeki algılama konusu ne yazık ki bu yönde seyretmektedir.
Dar, sığ ve düz mantıkla bakılan bir bakıştır bu.
Böyle geliştir ama böyle de devam etmektedir kısacası.
Zenginlik diyorduk ya sahi;
Mesela, çocuğunuzun okul servisinin parasını geciktirmişseniz, çocuğunuza, çok istediği bir şeyi almaya söz vermiş ama alamamışsanız, sizden daha sefili ve fakiri yoktur.
Küçük bir hediye ile sevindirmekten büyük zenginlikte yoktur tersine.
Ben, hiçbir zaman göreceli olarak gördüğüm o zenginliği, gönül zenginliğine tercih etmemeye özen gösterdim.
Biraz sonra kimin başına neyin geleceğini kim bilebilir ki?
Mezarlıklarda yeniden dirilecekleri ve hesap verecekleri mahşer gününü bekleyen o merhumların hangisinin zengin, hangisinin fakir olduklarını anlayabilen var mı?
O zenginliklerinin hangisine faydası olduğunu bilebilen var mı mesela?
Şöyle bir yüreğimdekini yüksek sesle dillendirmek istedim sadece.
Durum bundan ibaret…