Zeki Unsur; “Sanat Altın Bilezik’tir”

Zeki Unsur; “Sanat Altın Bilezik’tir”

Zeki Unsur; “Sanat Altın Bilezik’tir”

Zeki Unsur; “Sanat Altın Bilezik’tir”

Zeki Unsur; “Sanat Altın Bilezik’tir”
19 Şubat 2015 - 08:21

Kırklareli’nin Demirköy İlçesi’ne bağlı İğneada Beldesi’nin son ayakkabı tamir ustası Zeki Unsur teknolojik gelişmelerle birlikte değişim gösteren üretim biçimlerinin geleneksel mesleklerin kaybolmasına yol açtığından dertli.




HABER MERKEZİ


Kırklareli’nin Demirköy İlçesi’ne bağlı İğneada Beldesi’nin son ayakkabı tamir ustası Zeki Unsur teknolojik gelişmelerle birlikte değişim gösteren üretim biçimlerinin geleneksel mesleklerin kaybolmasına yol açtığından dertli.


“Şuan yok olan ve sanat olarak adlandırabileceğimiz meslekler geçerli olmasa bile Sanat Altın Bilezik’tir” diyen Ayakkabı Tamir Ustası Zeki Unsur; “Gelişen Endüstri ve insanlığın gelişen talep ve ihtiyaçları maalesef zamanla bazı mesleklerin kaybolmasına ve kaybolmaya yüz tutmasına sebep olmuştur. Bütün bu meslekler büyük bir el emeği, maharet ve ustalık gerektirmektedir. Bu meslekler ustalık ve çıraklık yöntemiyle öğrenilir. Ben bu mesleğe ayakkabı tamircisi abim Bekir Unsur’un yanında öğrenmeye başladım. 7-8 yıl abimle birlikte 1980’li yıllarda ayakkabı tamir ettik. Daha sonra kendi iş yerimi açtım. Eski dönemlerde özellikle bayramlar geldiğinde ayakkabı tamir etmeye yetiştiremezdik. O zamanlarda Demirköy ve İğneada da birçok iş yeri vardı. Demirköy’ün nüfusu ve gelir düzeyi yüksekti. Şimdi öyle mi bazen tamir için 15-20 gün kimse dükkana uğramıyor. Bende geçinebilmek için hem tamir hem hazır ayakkabı satış işine dönmek zorunda kaldım.


* “El sanatı diye bir şey kalmadı”


Şimdi teknoloji var. Adamlar her işi makine ile bitiriyorlar. Artık el sanatı diye birşey kalmadı. Şuan 15 TL ye ayakkabı var. Ismarlama bir ayakkabı 150-200 TL’ye yapılabiliyor. Malumunuz insanların gelir düzeyleri çok düştü. Asgari ücret üzerinde çalışanlar var. İnsanlara da kızamıyoruz. 150-200 TL’yi nasıl bir çift ayakkabıya versin. İnsanlar artık mecburen günü kurtarmaya çalışıyorlar. Oysa sanat gerektiren meslekleri icra ederken herşey daha güzeldi. Dükkanıma geldiğimde komşuluk ilişkileri, insani temasla kurulan derin muhabbetler olurdu. 31 yıldır bu meslekteyim. Bir kişi bile gelip bu mesleği öğrenme talebiyle bana gelmedi. İsterdim ki birileri çıkıp bu mesleği öğrensin ve devam ettirsin. Onlara da kızamıyorum. Hayatlarını devam ettirmek için para kazanmaları lazım. Bizim meslekte artık kazanç yok” dedi.(Gülcan Kutlu)