Yiğit Bulut; “Trakya’ya geldiğimde içim açıyor”

Yiğit Bulut; “Trakya’ya geldiğimde içim açıyor”

Yiğit Bulut; “Trakya’ya geldiğimde içim açıyor”

Yiğit Bulut; “Trakya’ya geldiğimde içim açıyor”

Yiğit Bulut; “Trakya’ya geldiğimde içim açıyor”
27 Mart 2014 - 13:03

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut Kırklareli’de Konferans verdi. 25 Mart 2014 Salı günü saat 17.00’de Kırklareli Ticaret Borsası’nda Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Gençlik Kolları tarafından verilen konferansa;...

HABER MERKEZİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yiğit Bulut Kırklareli’de Konferans verdi. 25 Mart 2014 Salı günü saat 17.00’de Kırklareli Ticaret Borsası’nda Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Gençlik Kolları tarafından verilen konferansa; AK Parti Kırklareli İl Başkanı Ahmet Zeki Kılavuz, AK Parti Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Hamit Orakçı, AK Parti Kırklareli Gençlik Kolları Başkanı Cem Toklucu, AK Parti Kırklareli Belediye Başkan Adayı Selahattin Minsolmaz, Kırklareli Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altıntel ve partililer katıldı.
Kendisinin de Trakyalı olduğunu, Trakya’ya geldiğinde içinin acıdığını her yerde çöplerin olduğunu söyleyen Bulut şunları kaydetti;
“Gecen gün Kaşana gittim her yer çöplük içinde, yollar delik deşik. Edirne aynı şekilde. Bir tane ortaya çiçeklik yapmakla hizmet yapılmış olmuyor. 1920-1923 yılları arasında olduğu gibi 200-2023 arasında çok ciddi bir tehdit altındayız. Bugün siyasi partiler arasında bazı tartışmalar oluyor gibi görünebilir. Ama iş inanın bu kadar basit değil. Göründüğü kadar küçük veya gösterilmek istenilen gibi basit değil. Ben halkın seçtiği, sandıktan çıkan milli iradenin tecelli ettiği bir Türkiye’de yaşamak istiyorum. Bir Gazete’de cürete bakın. Bir gazetenin köşe yazarı Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanına, köşe yazısında mektup yazıyor ve şöyle bitiriyor  "Mezarına tüküreceğiz" Kimsin sen? Parti başkanına, dernek başkanına bunu yazarsın ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başbakanına "Senin mezarına tüküreceğiz" ifadesini arkanda bir tane medya patronu, onun arkasında da Almanya var, bunlara güvenerek mi yazıyorsun. Aynısı Turgut Özal'a yaptılar. Hürriyet Gazetesi'nin o zamanki sahibi, Turgut Özal'a mektup yazdı ve sür manşetten yayınladı. Mektubunda şöyle diyordu Özal'a, "Sen bir mahluksun" bakın 4 tane matbaası olan bir zibidi, ülkenin başbakanına "Sen bir mahluksun" diyor. Siyasetçileri sevmiyor olabilirsiniz, partili olmak zorunda da değilsiniz, bir ülkede yüzde 66'sı Almanya ve İsrail sermayesinin elinde olan bir gazetenin köşe yazarı benim ülkemin Başbakanına "Senin mezarına tüküreceğim" diyorsa ben o adamın yüzüne tüküreyim. Onu yazanın da yazdıranın da içine tüküreyim. Dünyanın en büyük havaalanının olduğu ülke Türkiye olacak. Ama yaptırmamak için her şeyi yapıyorlar. Benim cebimde param var, ben hükümetin ortağıyım, yapmaya. Niye parası olmayanın hükümete ortak olma şansı yok da senin paran var diye mi Hükümete ortak olma şansın var. Yok böyle bir demokrasi, Hükümetin tek ortağı halktır. Hükümetin ortağı olmaz. Bu ülkede bir medya patronuna bir emriniz var mı? Efendim diye evine giden Genelkurmay ikinci başkanı gördüm. Adam üstündeki üniforma ile medya patronunun evine gitti. 28 Şubat sürecinde. O da evet bir emrim var, Erbakan hükümetini düşürün dedi. Bu ülkede medya patronuyla tavla oynarken, medya patronuna efendim diyen başbakan gördüm. Başbakan ona efendim diyor, medya patronu sen diyor. Mafya babalarıyla tatil yapan başbakanlar, bakanlar gördüm. O zaman halk yoktu. Türkiye 10 yılda tam 3.5 kat büyüdü. Önümüzdeki 10 yıl da eğer planladığımız gibi giderse, 3 kat daha büyüyecek. Bu ne demek 2.4 trilyon dolar gayri safiye milli asıla demek. Dediler ki Mendres'e öyle bir ceza vermeliyiz ki arkadan gelen 'yeter söz milletindir' demeye cesareti olmasın. Hani bugün bir dernek var TUSİAD, her seferinde, her şeyi biliyor. Başındaki arkadaşın her konuda fikri var. Tamam süt konusunu biliyorsun, saygımız sonsuz. Arkadaş, madem bu kadar her şeyi biliyorsun kurun bir parti, alın paralel örgütü de arkanıza, alın yerleşik düzeni de arkanıza, birleşin bir parti kurun. Gelin sandığa daha önce de denediler, binde 46... Yani yüzde 1 bile değil aldıkları oy.” (Kadir Sinici)