Kırklareli İşadamları Derneği (KİAD) Başkanı Emre Yurdakul, İletişim ağlarının sürekli gelişmesi sayesinde sınırların her anlamda kalktığı bir dönemin yaşandığını belirterek yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:




HABER MERKEZİ





“Bu değişimin kendini en çok hissettirdiği alan iş dünyasıdır. İşadamlarımızın, iş dünyasının değişen ve gelişen şartlarına uyum sağlayabilmesi, kendini geliştirmesi, yeni pazarlar yeni müşteriler bulabilmesi ve yurtdışında yaşanan gelişmeleri yakinen takip etmesi için uluslar arası piyasalara entegrasyonu şarttır. Bunun için de rahatlıkla ve kolaylıkla seyahat etme imkanının sunulması gerekmektedir.


Geçtiğimiz yıllarda yeşil pasaport sahibi T.C. Vatandaşları’na vizeyi kaldıran komşumuz Yunanistan’dan sonra, bir diğer komşumuz olan Bulgaristan’da aynı şekilde Yeşil Pasaport’a Vize’yi kaldırmıştır. Şu anda Yeşil Pasaport sahibi vatandaşlarımızın, söz konusu ülkelere seyahatleri bürokratik veya turistik olmaktadır. Seyahat amacı çeşitliliğinin artması da, ya ülkemize vize uygulamayan ülkelerin sayısının artmasıyla ya da Yeşil Pasaportlulardan Vize istemeyen ülkelere gidecek vatandaşlarımızın çeşitlendirilmesiyle olacaktır.


Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Yeşil Pasaport hak sahipliği konusunda, belli bir ihracat rakamına ulaşan işadamlarının Yeşil Pasaport sahibi olabileceği yönündeki açıklaması iş dünyasında memnuniyetle karşılandı. Bakanımıza, yıllardır süregelen isteğimizi dikkate alıp, ihtiyacı tespit ederek, çözümü konusundaki çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak bu kapsamın, sadece belirli bir ihracat rakamına ulaşan işadamlarından değil de, biraz daha genişletilerek belirli bir ciroyu yakalayan veya işletmesinde belirli sayıda işçi çalıştıran vb. gibi farklı kategorileri da kapsayan bir yapıya dönüştürülmesi, (Bu özellikleri sayesinde zaten her zaman potansiyel bir ihracatçı konumunda olan) KOBİ’ler tarafından beklenmektedir.


Ayrıca AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ın açıkladığı “Vizesiz AB’ye Vize Çıktı” konusu iş dünyasını memnun eden diğer bir gelişme oldu. Bilindiği gibi ülke olarak ihracatımızın %55’ini AB Ülkeleri’ne yapmaktayız. Bu bölgelere daha rahat gidiş geliş yapma imkanı olduğunda bu oranların daha yukarılara çıkacağını umuyoruz. Vize muafiyet anlaşmasının yaklaşık 3 yıl sürebileceğini ifade eden bakanımızdan ricamız; süreci kısaltma adına yapılması gerekenleri ivedilikle gerçekleştirip en kısa zamanda “Vizesiz Günler”e kavuşmamızı sağlamalarıdır.


Vizeler konusundaki değerlendirmemi bir anekdot ile bitirmek istiyorum. Komşu ülkelerimizden birinde çalışan sanayi tesisine sahip işadamı arkadaşımızın ilgili konsoloslukta vize müracaatı yaptığında, evraklarını eksiksiz sunmasına rağmen, kendisine söz konusu ülkeye ne amaçla gitmek istediği ve vize verilmediği, bundan dolayı da oradaki işlerini telefonla idare etmek zorunda kaldığına üzülerek şahit olmuştuk. İnanıyorum ki bu benzeri yaşanan hadiseler ileride sadece dost sohbetlerinde latife olarak anlatılacak olaylar olarak kalacaktır.” (s)