“Yıldız Dağları Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğa Kaynakların Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi” 22 Mayıs Biyolojik Çeşitlilik Günü Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü Kültür Merkezi Salonu’nda 22 Mayıs 2010 Cumartesi günü saat 09.30’da gerçekleştirildi.

HABER MERKEZİ
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan “Yıldız Dağları Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğa Kaynakların Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi” etkinlikleri proje tanıtım sunusu ile devam etti.
Paydaş Çalışma Grubu Temsilcileri Sema Göre, Salim Dağdelen, Teknik Danışmanlık Ekibi Temsilcisi Frank Feys, Bulgaristan Heyeti Temsilcisi Stefan Stzlatarov konuşmalarının ardından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Hüseyin Kara Karaosmanoğlu;
“Arzu edilen neticelerle sona ermesini ve inşallah Kırklareli’mize, 31 adet köyümüze ve bu köylerde yaşayan çok değerli fedakar, cefakar köylülerimize, sadece köylülerimize değil bu bölgedeki ormanlarımız ve ormanlarımızda yaşayan yabani hayvanlarımıza aynı zamanda bitkilerimize, ağaçlarımıza, çiçeklerimize hayırlar getirmesini faydalar sağlamasını temenni ediyor bu duygu ve düşüncelerle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Dünyada sadece doğa yok, doğada sadece biyolojik çeşitlilikte yok. Doğanın biyolojik çeşitliliğin yanında doğada insanlarda yaşıyor. Ben size çok fazla teknik bilgi verecek değilim. Ancak bu projenin başarıya ulaşması için bundan sonra yapılması gerekenler de ifade edildi. Bazen proje güzel başlar, güzel sözlerle bağlanır ancak devamının iyi test edilmesi lazım. Bu güne kadar yapılan gayretler, çalışmalar harcanan emekler harcanan paralar bundan sonraki dikkatli ve titiz çalışma neticesinde gerek bölge halkımıza, gerekse tabiatımıza biyolojik çeşitliliğimize ve sosyal hayatımıza katkılar sağlayacak” dedi.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Müsteşar Yardımcısı Mustafa Eldemir yaptığı konuşmasının ardından veri tabanına, Mahyadağı çevresinde keşfedilen bitki türünün girişini gerçekleştirdi.
Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu yaptığı konuşmasında şunları kaydetti;
“Esasında bu konuda çok şeyler söylenebilir. Tabiatı koruma, tabiatı kullanma, doğayı sevme, ağacı bitkiyi, havayı, güneşi yani insanlığın yaşadığı çevresiyle olan ilişkisi bizde henüz tam manasıyla dönüşmedi. Doğu dünyasında, Türkiye’de, İslam dünyasında, batıdaki gibi değil. Batı bu dönüşümü aydınlanma dünyası olarak yaşadı. Tabiata hükmedeceği kanaati, tabiattaki her şey insanın emrine verilmek üzere yaratılmıştır. Bu bir bakış açısı aydınlanma düşüncesi bunu yıktı. Başka düşüncelere yer verdi. İnsan her şeyin merkezindedir, insan her şeye hakim olabilir, değiştirebilir. Hatta insan insanı değiştirebilir gibi insanların eğitilebilir olacağı, insanların güdülebilir olacağı düşüncesi, aydınlanma düşüncesiyle geldi. Biz hatta çevremizdeki her şeyle ancak dost kalırsak iyi ilişkiler kurabileceğiz düşüncesinin kalıntıları gölgesinde yaşıyoruz. Tam manasıyla zihinsel dönüşümümüz gerçekleşmedi.”
* “Yağan yağmurla dertleşebilirseniz çevremizi korursunuz”
O açıdan çevre koruma dendiğinde benim içim sızlar. Çevre korumak için önce insanın kedisini, dünyadaki konumunu iyi anlaması ve bu idraki korunmasını sağlayabilirsek, çevre ve orman programını çok daha iyi anlarız. O düşüncenin gölgesinde bir biyolojik çeşitliliği koruma buradaki yeni bir doğa çevre kurmaya çalışıyoruz. Biliyorsunuz Türkiye’de eğer biyosfer rezerv alanları olsaydı şöyle diyecektim. 2 biyosfer rezervimiz olacaktı birisi Artvin’de Camia Yöresi, ikincisi buradaki Yıldız Dağları. Okullarda hep öğretilmiştir bize gidemediğin yer senin değildir, gittiğin yer senindir. Şimdi bu biyosfer rezerv ve koruma alanlarına baktığımızda maalesef gidemediğimiz yer bizim. Gittiğimiz yerleri mahvetmişiz çünkü. Yağan yağmurla dertleşebilirseniz çevremizi korursunuz. Çevremizdeki bir ağacın, kuşun sizinle aynı yerden geldiğini, aynı yeri paylaştığını kim bilir belki de onların da kendilerine uygun, uygarlıkları, medeniyetleri şiirleri olduklarını düşünürseniz bir şekilde çevreyi korumuş olursunuz” dedi.
Slogan yarışmasında Demirköy Yenimahalle İlköğretim Okulu “Yıldızımız Kaymasın” sloganıyla 1., Dereköy İlköğretim Okulu “Yıldızımız Parlasın, Dağımız Yeşil Deremiz Mavi Kalsın” sloganıyla 2. ve Demirköy Fatih İlköğretim Okulu “Nefesimiz Yıldız Dağları Gelin Kırmayalım Dallarını” Sloganıyla 3. oldu. Parmak Boyama Yarışması’nda Demirköy Fatih İlköğretim Okulu 1., Limanköy İlköğretim Okulu 2. ve Kıyıköy İlköğretim Okulu 3. oldu.
Yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerini Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu, Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürü Hüseyin Karaosmanoğlu ve Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürü Fikri Erbaş takdim etti.
Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Yıldız Dağları Biyolojik Çeşitliliğin ve Doğa Kaynakların Korunması ve Sürdürülebilir Geliştirilmesi Projesi” 22 Mayıs Biyolojik Çeşitlilik Günü etkinliklerine; Kırklareli Valisi  Cengiz Aydoğdu, Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aykaç, Çevre Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Eldemir, Kırklareli Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Kırklareli İl Çevre ve Orman Müdürü Fikri Erbaş, Kırklareli Orman İşletme Müdürü Şahin Aybal, Projeye destek veren Belçika, İtalya ve Türk firma yetkilileri, diğer kurum ve kuruluş müdürleri katıldı. (ue)