“Vekillik nasıl yapılırmış görsünler”

“Vekillik nasıl yapılırmış görsünler”

“Vekillik nasıl yapılırmış görsünler”

“Vekillik nasıl yapılırmış görsünler”

“Vekillik nasıl yapılırmış görsünler”
12 Mayıs 2015 - 07:22





* Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli 1. Sıra Milletvekili Adayı Derya Bulut, Demirköy’ün İğneada Beldesi’nde davul-zurna ile karşılandı.





HABER MERKEZİ


MHP Kırklareli Milletvekili Adayı Derya Bulut’un MHP İl Başkanı Kürşat Yamaner ile birlikte ilk durağı Demirköy oldu. Derya Bulut’u Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz, MHP İlçe Başkanı Erol Akıncı ve partililer karşıladı. Demirköy’deki kısa çay molasının ardından İğneada’ya geçen Derya Bulut İğneada esnafını ve pazarını gezdi.


* “Gençlere bir fırsat verelim”


Derya Bulut İğneada’da çay bahçesinde halka hitaben yaptığı konuşmada kendisini kısaca tanıttıktan sonra şunları söyledi;


“Yerel Seçimler’de Belediye Başkanlığına adaylığımı koydum. Bu seçimler sırasında biz ne para dağıttık, ne de kömür dağıttık. Ama Kırklareli’nde %9 olan oy oranımızı %25’e çıkardık. İl genelinde de 54 binlik bir oyumuz var. Bu 54 binlik oy şu anlama geliyor. Hani hep diyorlar ya siyasete gençler girsin, önünü açalım, sahip çıkalım. Bende diyorum ki geldim. Bana 7 Haziran’da sahip çıkarsanız Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) En Genç Milletvekili’ni göndereceksiniz. O yüzden ben sizlerden biz gençlere bir defa da olsa fırsat vermenizi istiyorum. Vaad ettiklerimiz yapamazsanız zaten hemen cezamızı kesersiniz, keseceksinizdir de bundan şüphem yok.


* “5 yılda bir seçimden seçime gelmeyin”


Dışarıda, pazarda da aynı sözler söylendi bana: ‘Buraya sadece 5 yılda bir, seçimden seçime gelmeyin. Sürekli gelin’ diyorlar. Bu şu anlama geliyor. Kırklareli’de şu algı var. Milletvekillerimiz, siyasetçilerimiz sadece seçimden seçime geliyorlar. Bunun suçlusu, sorumlusu biz değiliz. Çünkü biz bir Milletvekilini Kırklareli’den TBMM’ye gönderemedik. Bütün partiler gönderdi. Demek ki bunun sorumlusu, suçlusu Milliyetçi Hareket Partisi değil. Hele hele biz gençler hiç değiliz çünkü bizim kadar gencini hiç göndermediniz. Sizden ricam partizanlığa son verip alkımınızla ve vicdanınızla sandığa gidip geçtiğimiz dönemin hesabını sorun. Ama şuan ki durumdan memnunsanız, milletvekillerimiz bizi çok iyi temsil ediyor, sık sık gelip sorunlarımızı dinliyorlar, çözüm buluyorlar diyorsanız biz sizi bildiğiniz yoldan döndürmeyelim. Ama az önce söylediğiniz gibi gerçekten bir şikayetiniz varsa elinizi vicdanınıza koyup sandığa o şekilde gidin.


* “Nasıl Milletvekilliği yapılıyormuş herkese gösterelim” 


Bu yetkiyi bizlere verin, vekillik nasıl yapılıyormuş, bu il nasıl temsil ediliyormuş herkese gösterelim. Bugün baktığınız zaman iktidarı eleştirmeyen yok. İktidar partisine oy atmış seçmen bile artık eleştiriyor. Az önce bir abim dedi ki ‘ Bülent Belen gibi vekil olun’ . Neden Kırklareli milletvekillerinden değil de Tekirdağ milletvekilinden örnek veriyoruz. Çünkü her hafta, her ay gelip buranın sorunları ile ilgilenip, TBMM’de gündeme getiren Bülent Belen’dir. Size bir örnek vereyim. Bildiğiniz gibi bir Mavi dil hastalığı çıktı bu bölgemizde. Bize bir sürü telefonlar geldi bu konuda. Bizim o dönemde yetkimiz olmadığı halde bu konudaki raporumuzu hazırladık, sunduk Vekilimize ilettikten sonra kendisi Kırklareli adına bu konu hakkında önerge verdi. Ama yerel Vekillerimizin hiç sesi çıkmadı. 


O yüzden diyorum ki bize bu yetkiyi verin, bakın sizlere nasıl sahip çıkıyoruz. Biz böyle eleştiri yapınca CHP Vekilleri diyor ki biz iktidar partisi değiliz, ne yapabiliriz? Ne mi yapabilirsiniz, En azından bir Muharrem İnce olabilirsiniz. Yalova denince akla Muharrem İnce gelir, ama Kırklareli denince hala Kırıkkale akla geliyor. O yüzden ben size şunun sözünü veriyorum. Yalova’nın Muharrem İncesi varsa Kırklareli’nin de Derya Bulut’u olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin şuan MHP iktidarına o kadar çok ihtiyacı var ki.


* “Kaynak Aksaray’da”


Seçim Beyannamemizi en son biz açıkladık. Bunun sebebi 2011 yılında ilk olarak bizim açıkladığımız beyannamemizi çaldılar o yüzden bu kez en son biz açıkladık. Asgari ücret 1400 TL olacak. Emekliye iki defa ikramiye vereceğiz.  Öğrencilerimize ve evlenecek kardeşlerimize 10 bin TL vereceğiz. Mazot 1.75 Kuruş olacak.  Fakire fukaraya bir ev vaat ediyoruz, ev veremiyorsak ev sahibi olana kadar 250 TL kira yardımı vereceğiz.


Bunları açıklayınca iktidar partisi bize para nerede, kaynak nerede diye sormaya başladı. Onlar gururla 2 buçuk milyon Suriyeli vatandaşı ülkemize getirip 5 buçuk milyar dolar yardımda bulunduklarını söylüyorlar.  Biz de cevap MHP olarak diyoruz ki; siz o parayı buluyorsunuz da biz öz ve öz vatandaşımıza mı kaynak bulamayacağız. Bu ülkede kaynak çok, yeter ki doğru yere kullanalım. Bir Aksaray yaptılar maliyeti hala mühendisler tarafından bile hesaplanamıyor. Geçenlerde TV de bir mühendis Aksaray yapılmasaydı onun yerine fakir fukaraya 300 bin konut yapılabilirdi dedi. Biz konut vereceğiz dediğimizde kaynak nerede diyorlar, kaynak Aksaray’da. Çok değil iki hafta önce AKP Bakanı Bülent Arınç çıkıp çok israf ettik, bu kadar israf etmeseydik çok farklı noktada olurduk dedi. Mazotu 1.75 Kuruş olacak diyoruz, nasıl olacak diyorlar. İstanbul Boğazına gidildiğinde milyon dolarlık yatların sahibi zengin iş adamları 1.30 kuruşa alıyor. Onların mı desteğe ihtiyacı var, çiftçinin, orman köylüsünün mü desteğe ihtiyacı var.  Orman köylüsü konusuna girmek bile istemiyorum. Bu 2B olayını çıkardılar. Benim 100 yıllık dede mirasımın yarısı ormana kaldı diğer yarısını ben satın almam zorunda kaldım. Geçenlerde Kırklareli’ne Orman Bakanı gelerek 93 Milyonluk yatırım yapıyoruz dedi. Balkan köylerini ziyaret ederken amcanın biri dedi ki ‘ madem bu kadar yatırım yapıyorlar neden bunu meydanlar yerine gelip bize anlatmıyorlar. Gelsin bunu bize anlatsın. Neredeymiş bu yatırım, bizim canımızı aldılar’ dedi.


* “Ekonomi profesörü olmayı bırakın”


Gittiğim her yerde şunu söylüyorum; Bırakın ekonomi profösörü olmayı. Yok, İMF’ye borçlar öndendi, yok yatırımlar, siz cebinize bakın. Asıl ekonomi cebinizde. Eğer gerçekten zenginlediyseniz bu ülke kalkınmış demektir. Onlara göre kalkınan bir ülkede 90 yıllık Cumhuriyet kazanımlarını sattılar. 1.150 TL açlık sınırı, asgari ücret 950 TL. Açlık sınırının altında olan bir asgari ücret var biz nasıl kalkındık. 


7 Haziran seçiminde sanki referandumuma gidiyormuş gibi bir hava var şuan. Sanki Başkanlık Seçimi’ni oylayacağız. Çünkü vatandaş sorgulasın, kendi cebini, borcunu düşünsün istenmiyor. Başkanlık rejimini allayıp, pullayıp süsleyip önümüze koyuyorlar. Sanki bu ülkenin Başkanlık rejimine ihtiyacı var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan geçenlerde ‘ Artık bu motor kasayı taşımıyor’ dedi. Ben de diyorum ki Abdullah Gülde ne motor varmış ta o kasayı taşımış. Madem bu ülkenin Başkanlık rejimine bu kadar ihtiyacı vardı neden Abdullah Gül döneminde Başkanlık rejimini tartışmadılar. Neden Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneği o dönemde arttırılmadı. 


O başkanlık rejiminin arkasında Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmesi yatıyor. Şuan ki mevcut yönetim Türkiye’nin bölünmesi için tek engeldir. Şuan onu yıkmaya çalışıyorlar. Sizden ricam genel seçime gittiğimizi unutmayın. Reklamları çok iyi beceriyorlar. Samimi olduklarına inansam ben bile oy vereceğim neredeyse.


* “Neler yaptırmayacağız?” 


Şimdiye kadar size neler yapacağımızı söyledim, şimdi ise neler yaptırmayacağımızı söyleyeyim; O Türk Bayrağı yere indi ya bir daha asla o bayrak yere inmeyecek. Bir daha asla kimse Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ayyaş diyemeyecek. Bir daha asla vatan toprağı terk edilmeyecektir” diyerek sözlerini tamamladı.


Derya Bulut’un konuşması sık sık alkışlarla kesildi. İğneada’daki konuşmasının ardından İğneada Limanı’na giderek balıkçılar ile görüştü. Daha sonra Limanköy, Beğendik ve Avcılar Köyü’ne giden Derya Bulut buralarda köylüler ile bir süre sohpet etti. Dertlerini dinledi. Derya Bulut’un İğneada ve köyleri gezisi sırasında özellikle kadınlar ve çocuklar tarafından sevgi ile karşılandığı görüldü. (Gülcan Kutlu)