Vekil Dibek; “Artık Babaeskili bir Başbakan var”

Vekil Dibek; “Artık Babaeskili bir Başbakan var”

Vekil Dibek; “Artık Babaeskili bir Başbakan var”

Vekil Dibek; “Artık Babaeskili bir Başbakan var”

Vekil Dibek; “Artık Babaeskili bir Başbakan var”
30 Ocak 2015 - 08:21

* Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Av. Turgut Dibek; “Çipras, aynı zamanda Babaeskiliymiş. Bu da müthiş bir olay, çok güzel bir şey. Yani Babaeskili bir Başbakan var. Bu seçimleri çok farklı görüyorum. Toplum artık AKP’ye olan direncinden vazgeçecek ve yeni bir arayışa girecek. 2007 ve 2011 için toplum demek ki AKP’den bir beklenti içindeydi. Ama şu anda güvenecekleri bir liman arıyorlar. Bunu tüm kalbimle söylüyorum. Tek liman da biziz. Başka çare yok, başka alternatif yok deniyor ya, hayır tek çare biziz. MHP’de böyle bir şey yok, vatandaşın onlara karşı bir talebi yok.”







HABER MERKEZİ


Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Babaeski İlçe Örgütü, 29 Ocak Perşembe günü saat 12.30’da İlçe binasında olağan toplantısını yaptı. Toplantıya; CHP Babaeski İlçe Başkanı Hasan Ali Eren, CHP Kırklareli Milletvekili Av. Turgut Dibek, Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı ve MYK Üyesi Gülay Tülüş, CHP Kırklareli İl Genel Meclisi Babaeski Üyeleri Şahin Arslan ve Sibel Çınar, Babaeski Belediye Meclis Üyesi Gülten Kaymaz, CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Türabi Kayan, Babaeski Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sebahattin Öner, Babaeski Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Türkay Topal, CEM Vakfı Babaeski Şube Başkanı Hayati Dağlıoğlu ile partililer katıldı.


Toplantıda açılış konuşmasını Başkan Eren yaptı. Başkan Eren, konuşmasında; “İlçemizin ve ilimizin ve genelde ülkemizin geleceği için umutlu olmak zorundayız. Karamsar olmaya hakkımız yok. Dönem, Kurtuluş Savaşı günlerinden daha kötü değil. Bu Örgüt’ün her bir üyesi, yöneticileri, belediye başkanları, milletvekilimiz, aday adaylarımız, bilgi birikimleri, nitelikleri ve donanımları ile ideallerimize ulaşmamıza yeterli potansiyele sahiptir” dedi.


* Aday Adayı Kayan; “Hukukun ayaklarında durmayan bir devletin de yürümesi mümkün değildir”


Başkan Eren’in konuşmasının ardından CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Türabi Kayan söz aldı. Aday Adayı Kayan, konuşmasında; “Başkanımız Kurtuluş Savaşı günlerinden daha kötü değiliz dedi. Doğru, gerçekten ülkemizi ahtapot gibi sarmış yolsuzluklar, rüşvet. Böyle çalışan bir devlet mekanizmasının sağlıklı bir şekilde yürümesi mümkün değildir. Bunun yanında daha da tehlikelisi hukukun ayaklarında durmayan bir devletin de yürümesi mümkün değildir. Bizde hukuk çökmüştür, adalet çalışmaz hale gelmiştir. Adalet kişilere göre menfaat dağıtmaktadır. Bunu düzeltmenin yolları ve yöntemleri vardır. Zor da değildir. Bunun en güzel örneğini geçtiğimiz Pazar günü yapılan seçimlerde Yunanistan göstermiştir. Ekonomik olarak bizden bin kat daha kötü durumdalar. Ama bu kötü durum içlerinden bir kahraman gibi bu işe çözüm üreten bir genci çıkardı ve o genç ben şimdiye kadar yapanların yaptıklarını yapmayacağım, ben sizlerin kimseye uşaklık etmenizi istemeyeceğim, özellikle Avrupa’ya biz köle değiliz dedi. Ben bildiğim doğruları söyleyeceğim ve bildiğim doğruları yapacağım dedi. Bu bildiği doğrular, Avrupa’dan aldıkları paraların belli bir kısmını ödemeyeceğim dedi. Bunları sildirteceğim dedi ve belli bir kısmını da erteleyeceğim, Yunanistan’a nefes aldıracağım dedi. Bu söylemlerle çıktı ve ülkenin %36-37 oyunu aldı ve Başbakan oldu. Aynı süreç bizde de yaşanabilir. Biz ekonomik olarak onların gibi olmasak da yine ülkemizin çoğunluğu, esnafı, emeklisi, memuru, işçisi, çiftçisi ekonomik olarak onlardan daha zor durumdadır.


*  “Bütün büyük sarayları yapanlar devlet batarken yaparlar”


Onlarda devletin büyük bir sıkıntısı var ama bizde halkın büyük bir sıkıntısı var. Bu ekonomik sıkıntı içindeyken Türkiye’nin büyük çoğunluğu iktidarı elinde bulunduranlar saraylar kuruyor. Dünyanın en büyük sarayını kurdu diye bir de utanmadan övünüyorlar. Şunu biliniz; bütün büyük sarayları yapanlar devlet batarken yaparlar. Bizde Dolmabahçe Sarayı Osmanlı batarken yapılmıştır. Dolmabahçe Sarayı yaparken Osmanlı ekonomisi kaç defa iflas etmiştir. Onun gibi Çırağan ve Yıldız Sarayları da vardır. Hep ülkenin battığı anda yapılmıştır. Osmanlı Devleti’nin en güçlü zamanında bulunan devlet erkanının yaptırdığı yer Topkapı Sarayı’dır. Topkapı Sarayı’na gidip gördüyseniz, orada bir muhteşemlik, bir ihtişam göremezsiniz. Mütevazılık, halka benzer bir yaşam tarzı orada sürmüştür. Çünkü insanlar kendi şahsi hesaplarını, kendi yaşamlarını değil toplumun refahını ön planda tutmuşlardır. Becermişlerdir, becerememişlerdir ama kendileri bir ihtişam içinde olmamışlardır. Bizim Kurtuluş Savaşı’mızı veren dünya kahramanımız Atatürk’ün Çankaya Köşkü’nü bilirsiniz. Bir bağ köşküdür. Kendisine devlet tarafından bağışlanan bir köşktür. Son derece mütevazıdir ve Atatürk Orman Çiftliği’ndeki kulübeyi bilirsiniz. İnsan boyutundan bile küçüktür ama Atatürk orada kendisini daha huzurlu hisseder. Kendi halkıyla özdeşlemiş, halkı gibi yaşamak isteyen bir insandır.


* “Bu yozluğu Türkiye daha fazla kaldıramaz”


Bu ülke kendisi gibi yaşayan, kendisi gibi düşünen kendisini yönetecek iktidarlar istiyor. Bu iktidar da fazla uzak değildir. Burada 4-4,5 ay gibi bir zaman kaldı. Bu zaman zarfında bizler çalışacağız, çabalayacağız. İnsanlarımıza gideceğiz, kapı kapı dolaşacağız ve iktidarı alacağız. Bunun başka yolu, başka yöntemi yok. Bunların işi bitmiştir. Bir söz vardır; “İktidar yozlaştırır, Mutlak İktidar mutlaka yozlaştırır.” Bu iktidar yıllardan beri mutlak iktidarlığını yapmıştır ve yozlaşmıştır. Bu yozluğu Türkiye daha fazla kaldıramaz. Göreceksiniz, bu seçimlerde Türkiye, kendisine layık olan iktidarı ülkenin başına getirecektir. Ülkenin başına gelmek için çalışacağız. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.


* Vekil Dibek; “Partimiz seçimle ilgili o süreci başlatmadı”


Aday Adayı Kayan’ın konuşmasının ardından CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, söz aldı. Vekil Dibek, konuşmasında; “Arkadaşlar, ben de öncelikle saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum. Burada da yavaş yavaş seçim sürecine girmiş durumdayız. Her yerde şunu söylüyorum; ben şu anda sizin milletvekilinizim ve parlamentodaki görevim nedeniyle bir milletvekili olarak aranızdayım. Seçim çalışması olarak aranızda değilim. Meclisteki seçim kararı 7 Haziran olarak belli ama YSK takvimini dahi açıklamadı. Yasaya göre seçim takvimi 90 gün öncesinden başlıyor ve partimiz toplanıp seçimle ilgili o süreci başlatmadı. Şu an bunun hem projeler bazında hem de diğer çalışmalar bazında çalışmalar var. O yüzden ben seçimle ilgili konuşma yapmak istemiyorum ama burada da diğer yerlerde de seçimle ilgili konuşmak zorunda kalıyoruz.


* “Zafer Çağlayan’ın, Muammer Güler’in ve Egemen Bağış’ın bu hırsızlıkları yaptığı netti”


Mecliste takip ediyorsunuz bu yolsuzluk, hırsızlık, adına ne derseniz deyin kapattılar. Önce komisyonda kapattılar daha sonra Salı günü onaylandı ve kapatıldı. Vicdanlar aslında kıpırdadı, AKP’de 40-50 fire oldu. Komisyonda 22 Aralık oylaması yapılacaktı, çok net söylüyorum 22 Aralık’tan önce AKP’li komisyon üyeleri Bakanları Yüce Divan’a göndereceklerdi. Her şey belgelendirildi ve sabitti. Biraz Erdoğan Bayraktar’ın durumu belgelendirme adına şüpheliydi. Çünkü biz hukukçular şöyle bakıyoruz; bir vicdani kanaat oluşuyor ama bunun delilenmesi lazım. Zafer Çağlayan’ın, Muammer Güler’in ve Egemen Bağış’ın bu hırsızlıkları yaptığı netti. Yani orada hiçbir sorun yoktu. Bunu AKP’liler de gördüler, onlar da kendi içlerine sindiremediler ve Erdoğan Bayraktar hariç üçünü kesin göndereceklerdi. Cumhurbaşkanı bu duyumu alınca derhal müdahale etti. Karar toplantısını 22’sinden erteletti ve Ocak’ın başına kaldı. AKP’liler bundan sonra onların cezalarını vereceğiz, milletvekili yapmayacağız dediler. Bundan sonra toplum içinde zaten o Bakanları görüyorum, inanın Mecliste dâhil başlarını kaldıramıyorlar. Onları çok kötü bir yaşam bekliyor, onursuz bir yaşam bekliyor. Milletvekili süreci bittiğinde insanların içine çıkamayacaklar. Nereye giderlerse gitsinler insanların yüzüne bakamayacaklar. Bunun mahkûmiyeti daha ağır olacak. Onlar da dediler ki; “Biz bu işi biliyoruz, Tayyip Erdoğan ve Ailesine uzayacak. Onu kurtarmamız lazım. Bu nedenle bu bakanları bu şekilde kurtarıyoruz.” ve onlardan bu şekilde kurtulmanın yolunu buldular. Ama adalet yerini bulmadı. Çünkü onlar her türlü hakareti yaptılar. Türk Milleti’nin zekâ seviyesiyle alay eder şekilde çıktılar ve temiziz dediler. Oylamalarda ise ilk kez AKP’lileri takip eden sıkı bir markaj görmedim. Rahat girdiler içeriye. Ben Anayasa değişikliği oylamalarında bakmıştım, AKP içindeki riskli kişileri zimmetlemişlerdi. O zimmetli olan kişi diğerini kabine girişinden çıkışına kadar tek tek takip ediyordu. Bu gizli oylamalarda yeşil, beyaz ve kırmızı 3 pul verilir bize. Yeşil evettir, beyaz çekimserdir, kırmızı hayırdır. Bir de zarf verilir. Kabineye gireriz, hangi oyu atacaksak o pulu zarfın içine atarız. Diğer 2 pul da yerde kova gibi bir şey vardır, onun içine atarız. Çünkü arkadan gelen insanlar onu görmesin diye onun içinde toplanacaktır. Anayasa değişikliğinde ise vücutlarının yarısını içeriye soktular, öyle pulu attılar. Dışarıda zimmetli olan kişi pulu atanı bekliyor. Oy kullanan kişi dışarıda bekleyen diğer kişiye pulları avucuna bırakıyor. Beyaz ve kırmızı pulları ona bırakıyor. O zimmetli kişi de; “Evet, zimmetli olduğum kişi bizim istediğimiz oyu attı.” diyor. Anayasa değişikliğinde böyle yaptılar, hiç kimseyi kaçırmadılar. Şimdi böyle değildi. Rahatça herkes kabineye girdi, perdeyi çekti, nasıl kullandıysa oyunu kullandı ve çıktı. Yani direkt bir baskı hissetmedim. Bunu yaptılarsa dışarıdan yapmışlardır.


* “Türkiye’yi kurtaracaksak biz kurtaracağız”


Seçim çalışmaları ile ilgili hazırlıklar sürüyor. Partimiz toplumun tüm kesimlerine yönelik projelerini Mart ayı içerisinde açıklayacak. Bizim de vatandaşımıza tanıtacağımız 41 tane projemiz var. Yunanistan’da da iktidara gelen parti 40 tane proje vatandaşlarına sunmuştu. Bunları toplum ile paylaşacağız. Bu seçimleri çok farklı görüyorum. Toplum artık AKP’ye olan direncinden vazgeçecek ve yeni bir arayışa girecek. 2007 ve 2011 için toplum demek ki AKP’den bir beklenti içindeydi. Ama şu anda güvenecekleri bir liman arıyorlar. Bunu tüm kalbimle söylüyorum. Tek liman da biziz. Başka çare yok, başka alternatif yok deniyor ya, hayır tek çare biziz. MHP’de böyle bir şey yok, vatandaşın onlara karşı bir talebi yok. Zaten MHP’de de böyle bir talep yok. MHP’nin belli bir çizgisi var ve o çizgiden gidiyorlar. Siyasi partilerin yapacağı yanlışları ve hataları bekliyorlar. AKP’nin yaptığı yanlışlar ve hatalar bana gelir diyorlar. CHP’liler birbirlerine girer, kapışırlar. Oradan gelenler de bana gelir diyorlar. Zaten yüzde 13-17 arası oyları gider gelir. Onların iktidar gibi bir dertleri yok. Türkiye’yi kurtaracaksak biz kurtaracağız.


* “Babaeskili bir Başbakan var”


Yunanistan bizi de Avrupa’yı da etkileyecektir. Bizden daha kötüler, bu bir gerçek ama Türkiye Yunanistan’a benziyor. Sosyal yapıları, kültürel yapıları bizim gibi değil. Ekonomileri çok kötü ama eğitim düzeyleri, oradaki kültürel olgunluk, demokratik olgunluk; yani zam yapıldığı zaman insanlar yollara çıkıyor ve o ülkeyi kilitliyorlar. Oradaki toplumsal muhalefet bizim çok üzerimizde. Çipras, aynı zamanda Babaeskiliymiş. Bu da müthiş bir olay, çok güzel bir şey. 1924’te mübadele yıllarında Selanik’ten biz buraya geliyoruz, buradaki Rum’lar da oraya gidiyorlar. Çipras’ın da dedeleri buradan ya da burasının köylerinden gitme. Başkanımız mutlaka kendisi ile irtibat kuracaktır. Yani Babaeskili bir Başbakan var. Genç bir insan, 1974 doğumlu, 40 yaşında ve “Umut yolda”ydı sloganlarının ismi. Kimseye boyun eğmeyeceğiz diyen bir anlayışla çıkan sol bir parti olarak iktidara geldiler. İnşallah umut olurlar. Bizim açımızdan da vatandaşımız için bu seçimler son umut diyebilirim” dedi.


Toplantıda son olarak CHP Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı ve MYK Üyesi Gülay Tülüş söz aldı. Başkan Yardımcısı Tülüş’ün konuşmasının ardından toplantı sona erdi. (Özkan Başaran)