Kırklareli merkeze ilçenin mahallesi olan Karakaş Mahallesi’nde yapılan inşaatlar ve çalışmalar vatandaşın başına ağrıtmaya başladı.

HABER MERKEZİ
Kırklareli merkeze ilçenin mahallesi olan Karakaş Mahallesi’nde yapılan inşaatlar ve çalışmalar vatandaşın başına ağrıtmaya başladı.
Bir yandan yoğun bir şekilde devam eden inşaatlar. Bir yandan da Kırklareli Belediyesi’nin çalışmaları Vatandaşları çileden çıkarmaya başladı. Her taraf toz duman içerisinde olduğu gözlerden kaçmıyor. Ve bu bölgede oturan vatandaşlar ayrıca arsalık yerlerde duran yıllık ağaçların hiç bir şey yokmuş gibi kesilmesine tepkili.
Vatandaş tepkisini şu şekilde dile getiriyor: “Burası Kırklareli’nin en büyük Mahallesi. Önceleri de yaşanabilecek mahallelerden bir tanesi idi. İdi diyoruz çünkü burada yapılan inşaatlar ve çalışmalar bizleri çileden çıkarmaya başladı. Tabii ki istiyoruz her şey güzel olsun güzelleşsin diye ama mahallemizin her yeri adeta şantiyeye döndü. Bit taraftan inşaatçılar. Bir tarafta Belediyeciler. Vatandaş kimsenin umurunda değil gibi. Çamaşır yıkayıp ta asma gibi bir şansı kimsenin yok astığın anda bütün toz duman üzerine yapışıyor. Ayakkabı dayandıramıyoruz. Sokak aralarında çalışmalar olduğu için çoğu yerde çöpler birikiyor. Gerçi halkımızda duyarsız diye düşünüyorum. Çünkü bakın Kuşdili Sokak’taki manzara bu. Bunu buraya kim getirip attıysa yuh olsun. Ama bunu buradan iki üç günden beri almayanlara da ne desek bilemiyorum. Birde bir yerden bir işi yaparken diğer taraftan yapılanı bozuyorlar. İleride yolun kenarına konulan bir telefon kutusu vardı onu da burada yol yapım esnasında kırıldı ve hasar gördü. Bunun parası vatandaşlardan çıkıyor bizim verdiğimiz vergilerle alınıyor daha dikkatli olunmalı. Bakın şurada okulumuz var Cumhuriyet İlkokulu bir ay sonra açılacak burasını bir an önce düzene sokmaları gerekiyor. Yetkililer bir ara ana caddeleri değil. Ara yollara da bir bakarsa manzaranın nasıl olduğunu görürler. Bu inşaat işleri yapım işleri nereye kadar sürecek bilmiyoruz. Bizce plansız Programsız bir şekilde yürüyor. Ancak bir şekilde düzene sokulması gerekir diye düşünenlerin sayısı az değil.” (Serkan Koçtürk)