“Vaadler dönemi bitti, icraat zamanıdır!”

“Vaadler dönemi bitti, icraat zamanıdır!”

“Vaadler dönemi bitti, icraat zamanıdır!”

“Vaadler dönemi bitti, icraat zamanıdır!”

“Vaadler dönemi bitti, icraat zamanıdır!”
03 Aralık 2009 - 10:04

“03 Aralık Dünya Özürlüler Günü” dolayısıyla açıklamada bulunan Türkiye Sakatlar Derneği Kırklareli Şube Başkanı İrfan Özeklioğlu, vaatler verme döneminin sona erdiğini, artık icraat zamanının geldiğini belirterek şunları kaydetti:



HABER MERKEZİ
“03 Aralık Dünya Özürlüler Günü” dolayısıyla açıklamada bulunan Türkiye Sakatlar Derneği Kırklareli Şube Başkanı İrfan Özeklioğlu, vaatler verme döneminin sona erdiğini, artık icraat zamanının geldiğini belirterek şunları kaydetti:
“Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü yıllardır ilk kez daha da anlamlı hale gelmiştir. Tüm dünyada engellilerin hak ve özgürlükleri uluslararası bir sözleşme ile güvence altına alınmıştır.
Türkiye ilk imzacıları arasında yer aldığı Birleşmiş Milletler Engellileri İnsan Hakları Sözleşmesi’ni onaylamıştır. Ülkemizdeki yaklaşık 8,5 milyon engelli artık geleceğe çok daha umutla bakabilecek güçlü bir hukuk temeline kavuşmuştur.
Sözleşme hükümete büyük sorumluluk ve görevler yüklemektedir. Engellilerin başta erişim olmak üzere sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik gibi sorunlarının hızla çözümlenmesi gerekmektedir. Sözleşmenin yürürlüğe girmesi bizleri umutlandırmış, bununla birlikte ülkemizdeki diğer gelişmeler ise bu umutları sarsmıştır.
Beklentilerin aksine son birkaç yıl içinde engellilerin yaşam koşullarını daha zorlaştıran uygulamalarla karşılaşılmaktadır. Sağlık Kurulu Raporlarıyla ilgili düzenlemeler nedeniyle özellikle ortopedik engelliler ciddi hak kayıplarına uğramıştır. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile engelliler yaşamlarını sürdürmek için zorunlu olan ortezlerini, protezlerini yaptıramaz, tekerlekli sandalyelerini alamaz hale gelmiştir. Katılım payı kaldırılacağı yerde ameliyatlara, yatarak tedaviye, yeşil kartlıya kadar kapsamı genişletilmiştir.
Çalışamayacak durumda olan engellinin 181 TL aylık ile geçinmesi istenmektedir. Üstelik bu aylığı alan engellilere sağlıkları için gerekli olan evde bakım yardımı verilmemektedir.
2002 tarihinden beri aynı sözlerin verilmesine rağmen kamudaki kadroların yüzde 80’i boş tutulmaktadır. 2010 Bütçesi’ndeki kadrolarla ilgili düzenleme yeni bir hayal kırıklığı meydana getirmemelidir. Engellilerin emekliliğe hak kazanmak için gerekli süreler uzatılarak, hem aşırı yıpranmalarına yol açılmakta hem de daha fazla engellinin istihdamı engellenmektedir. Eğitim yardımlarında sürekli mevzuat değişiklikleri aileleri yıldırmıştır. Okulların kadro ve alt yapısı bir sorun olarak ortada bırakılmış, devletin görevleri velilerin sırtına yıkılmıştır. Şehirlerarası otobüslerde uygulanan indirim kuralları değiştirilmiş, engellilerin yararına değil otobüs şirketlerinin menfaatlerine göre hareket edilmiştir.
Ayrımcılık engellilerin karşılaştığı temel bir insanlık ayıbı olmaya devam etmektedir. Okullar engelli öğrenciyi almayacaklarını veren ilanlar, resmi duyurular yapar duruma gelmiş, ciddi hiçbir önlem alınmamıştır.
Üzülerek söylemek gerekirse, başta Türkiye Sakatlar Derneği olmak üzere duyarlı birkaç kuruluşun gayret ve girişimleri olmasa yapılan birçok hukuksuzluk görmezden gelinecektir.
Sağlık Bakanlığı, engellilerin tedavileri için çok büyük bir öneme sahip olan İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yıkılmasına seyirci kalmış, 2 yıldır hastanenin yenilenmesi için tek bir adım atılmamıştır. Yaşadıklarımızdan yola çıkarak, engellilerin ve örgütlerinin önümüzdeki dönemde çok daha bilinçli ve dikkatli hareket etmesi gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler Engellilerin İnsan Hakları Sözleşmesi, sadece devletlere; yani meclise hükümete, yargıya değil, engelli örgütlerine de görevler yüklemektedir. Tarihimizden gelen bilgi ve birikimlerimizle, ülkemizin her yöresinde örgütlü üyelerimizden aldığımız güçle Sözleşmenin bizlere verdiği tüm sorumlulukları yerine getirmeye kararlıyız.
Türkiye Sakatlar Derneği Sözleşmenin temel ilkeleri olan;  Engellilerin kendi seçimlerini yapma özgürlükleri ve bağımsızlıklarını da kapsayacak şekilde, kişilerin insanlık onuru ve bireysel özerkliklerine saygı gösterilmesinin; Ayrımcılık yapılmamasının; Engellilerin topluma tam ve etkin katılmasının, Farklılıklara saygı gösterilmesi ve engellilerin insan çeşitliliğinin ve insanlığın bir parçası  olarak kabul edilmesinin; Erişilebilirliğin, fırsat eşitliğinin, kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasının; Engelli çocukların gelişim kapasitesine ve kendi kimliklerini koruyabilme haklarına saygı duyulmasının takipçisi olacaktır. Aşılmayacak, çözülmeyecek sorun yoktur. Yeter ki sorumlular, yetkililer ve toplum yeterince istekli ve kararlı olsun. İşte sorunun düğümlendiği yer burasıdır.
Bu düğümü açmak için Türkiye Sakatlar Derneği olarak tüm toplumu göreve davet ediyoruz. İnanıyoruz ki herkesle eşit bir yaşam ve olanaklara ancak hep birlikte çalışırsak kavuşacağız.” (s)