Ulusalcı Faşizm

Ulusalcı Faşizm

Ulusalcı Faşizm

Ulusalcı Faşizm

Ulusalcı Faşizm
28 Aralık 2011 - 09:15


Ortak Akıl





Özkan Başaran





İnsanoğlu doğanın bir parçası olarak vahşi bir yaratıktır. İnsan denilen varlık, aynı zamanda, Etobur ve Otobur bir yırtıcıdır.


En önemlisi insanoğlu; düşünebilen bir varlıktır.


Evcilleştikçe vahşiliği azalan insanoğlu, içinde hep katliamcı bir ruh taşır.


“Aç köpek fırını deler” atasözünden hareket edelim. Tok insan fırını yıkmaz mı?


Karnı tok hayvan kimseye ilişmez. 


Ama karnı doyan insan saldırgan da olabilir.


Demek ki; Dünyanın en tehlikeli varlığı insanoğludur.


İnsanoğlu ruhunun derinliklerindeki o vahşiliği ve yırtıcılığı yani; “FAŞİZMİ”;  nasırına bastığınızda her an açığa çıkabilir.


Ne kadar evcilleşseler de ve ne kadar çağdaşlaşsalar da bazı aydınların beyninin derinliklerinde bastırılmış bir vahşi faşizm vardır. Öfkesini yönetemeyen, kendini aydın sanan beyinler; “Potansiyel birer faşisttirler”.


FAŞİZM; dünya siyasetinde aşırı sağcı ve Milliyetçilere yapıştırılan bir damga olarak bilinir.


Ülkemizdeki durum nedir?


Solcuların, ülkücüleri “Faşistler” olarak damgaladığını hepimiz biliriz.


Solcular derken, “Sosyalist soldan” bahsediyorum.


Kendini solcu diye tarif eden CHP’den değil.


Faşizmi ülkücülere yapıştıran Sosyalist Solcular, şimdi çok farklı bir noktaya geldiler.


Şimdi sosyalist sol’da şöyle bir düşünce hâkim; Faşizm ülkücülerin tekelinde ise, gardımızı alır, kendimizi savunuruz. Burada sıkıntı yok.


Ama faşizm kendini sol’cu diye tarif eden Ulusalcıların beyninin derinliklerindeyse; işte bu çok tehlikeli bir durumdur.


Çünkü; Toplum tarafından çağdaş ve aydın diye algılanan bir kesimin söylediklerini halk doğru sanır ve onlara da inanır.


Bu seçkinci beyefendiler beyinlerinin derinliklerindeki “Vahşi faşizmi” süslü cümlelerle ustaca saklayıp, kuzu maskesi arkasındaki kurt’u oynarlar.


Bu beyefendiler,  Ergenekon örgütünü de ayrıcalıklı rejimlerini savunan ve kendileri için bedel ödeyen kahramanlar olarak görürler.


Halkın iradesiyle seçilmiş siyasi hükümeti yıkmak için kanlı cunta planları belgelerle deşifre edilmiş, Ergenekon örgütünü gerçek bir solcu savunabilir mi?


Sosyalist sol ile beraber susurluk olayına karşı “Sonsuza kadar aydınlık için bir dakika karanlık” eylemleri yapanlara soruyorum; Dünkü karanlık derin devlet diye bilinen “SUSURLUK” idi.


 Bugünkü “ERGENEKON” ile o günlerin “SUSURLUĞU” arasında ne fark var ki, darbe planları açığa çıkmış Ergenekoncuları kahraman olarak görüyorsunuz?


Ulusalcılık diye bir siyaset türedi. Ulusalcı Faşistler de buradan türedi.


Nedir bu ulusalcılık? “Solculuk” demeyin sakın. Solculuğu bilmeyen halkımıza da yanlış anlatmayın.


Solculuk ulusalcılık değildir. 


Çünkü; sosyalist sol siyaset, faşistleri üretmez. Sosyalist sol siyaset, “DEVRİMCİ VE DEMOKRAT” yürekler üretir.


Bu düşünceler, gerçek solcuların düşünceleri. Benim bu konudaki düşüncelerimle de bire bir örtüşüyor.


Sonuç olarak;  Ulusalcılık ile Solculuğu birbirinden keskin olarak ayırmamız gerekiyor.


Çünkü gerçek solculuk; ulusalcılığın altında ezilecek kadar ucuz değildir.