Ulusal medyamız

Ulusal medyamız

Ulusal medyamız

Ulusal medyamız

Ulusal medyamız
10 Şubat 2010 - 09:15


 


“Ulus” kavramı ile pekte dertleri olmayan ama söyleme gelince “Ulusal!” olduklarını iddia eden yazılı ve görsel medyaya bir göz gezdirin.
Ortada “Ulus” ile ilgili pek fazlaca bir detay veya yansıma yok gibi!
Yollardaki kar ve kış durumlarını, baş sayfalardan ve haber manşetlerinden veriyorlar ya! Diyenleriniz de olacaktır.
Haklılar da!
Mesela; muhabirin birisi, ana haber bültenlerinde, Edirne’nin bilmem ne köyünden canlı yayında bildiriyor:
“Sayın seyirciler, burada kar kalınlığı 6 metreyi aştı. Gördüğünüz gibi, kar içinde yürüyorum ve belimi şimdiden geçti bile…” diyor.
Bakıyorsunuz ki, yanı başındaki alandaki kar kalınlığı 10 cm!
Rüzgârdan veya iş makinelerinin atımı ile oluşmuş kartopluluğundan dolayı birikmiş kar kütlesi gösterilerek, “Kar yangınları” gündeme getiriliyor!
Bir nevi kandırılıyoruz yani…
E, ayıp olmasın kabilinden bile olsa, her bültene yüz gram kadar yurt haberleri kattıkları da oluyor!
Gündemlerin ana maddelerinde ve manşetlerin kaptan köşklerinde, siyasetin edepsizlik yansımaları oturuyor!
Kim kime nasıl sövmüş? Kim kime nasıl hakaret etmiş? Kim kimin yandaşı ve yareniymiş?
4 ölümlüden aşağı trafik kazaları ile 1 trilyondan aşağı yolsuzluk ve hortum olayları haberlere giremiyor!
Bu ölçüler bile getirilmiş haber kıstaslarına…
Arkadaş, bir haber ajansı muhabiri.
Arıyor ajansını;
“TEM’de ölümlü trafik kazası var. Haber yapalım mı?” diyor.
Ajans yetkilisi soruyor:
“Kaç ölü, kaç yaralı var?”
Muhabir:
“3 ölü 4 yaralı var”
Kısa bir sessizlik oluşuyor ajans yetkilisinde ve talimatını veriyor:
“Kurtarmaz! Yaralıları takip edin. Ölü sayısı 4 ü bulursa, o zaman girebiliriz haberi de”
Basit bir örnekti sadece.
Önemli bir TV kanalına bakıyorsunuz;
Rus Natali, Türk erkeklerini çok sevmiş!
“Türk erkekleri çok cömertler” diyor!
Bir sürü de methiye bizim erkeklere!
E, bu haberin yayınlanış hikmeti ne ki?
Türk erkeklerinin, ne denli zampara olduklarını belgelemek mi?
Natali’nin, Türk erkeklerince daha iyi tanınması ve müşteri çekebilmesi mi?!
Ulen! Siz orada Ulusal (!) gazetecilik mi, yoksa muhabbet tellallığı mı yapıyorsunuz? Demezler mi adama?!
Diğer bir önemli kanalda durum daha başka;
Alaska ayısı Gundi, yazın hayvanat bahçesindeki mağarasında buz ile serinliyormuş!
Bak bak!
Haber bu işte!
Zaten, bizim memleketin hallerini, sorunlarını, bundan daha iyi anlatabilecek bir haber de olamazdı sanırım!
Ulusal (!) medyamız bu durumda ne yazık ki.
Bir başka yazımda da, yerel basının hallerinden örnekler vererek, suyun öteki yüzünü de anlatmaya çalışırım.
Kalın sağlıcakla…