“Türkiye nüfusunun yaklaşık %2,1 i taşıyıcıdır”

“Türkiye nüfusunun yaklaşık %2,1 i taşıyıcıdır”

“Türkiye nüfusunun yaklaşık %2,1 i taşıyıcıdır”

“Türkiye nüfusunun yaklaşık %2,1 i taşıyıcıdır”

“Türkiye nüfusunun yaklaşık %2,1 i taşıyıcıdır”
08 Mayıs 2015 - 09:21

Kırklareli İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit “8 Mayıs Dünya Talasemi Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:




HABER MERKEZİ


Kırklareli İl Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit “8 Mayıs Dünya Talasemi Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:


“Toplumların geleceği, o toplumu oluşturan bireylerin nitelikleri ile doğrudan ilişkilidir. Toplumu oluşturan bireylerin nitelikli olabilmesi ve üretken yaşayabilmesi her şeyden önce bu bireylerin sağlıklı olmalarına bağlıdır. Akdeniz Anemisi, Akdeniz kansızlığı ya da tıptaki adıyla Talasemi; Akdeniz ülkelerindeki ırklarda görülen, doğacak çocuğa anne-babasından ”Beta Talasemi” Geni’nin kalıtımsal olarak geçtiği bir tür “Kansızlık” Hastalığı’dır. Anemi (Kansızlık) oluşmasına neden olan etmen, kanda alyuvarların yapısında yer alan “hemoglobin” molekülünün yapısındaki bozukluktur. Ülkemizin bir Akdeniz ülkesi olması nedeniyle Türkiye toplumu olarak bu hastalığı taşıma riskimiz vardır. Tüm Türkiye nüfusunun yaklaşık %2,1 i taşıyıcıdır. Bu oran Antalya, Antakya, Mersin gibi bölgelerde %12’lere kadar çıkabilmektedir.


Bu nedenle ilimizin de içinde bulunduğu belirli illerde Bakanlığımız “Hemoglobinopati Kontrol Programını” başlatmıştır. Bunun için her çifte evlenmeden önce mecburi yapılan tahlillere (AİDS, Hepatit B,Hepatit C, Frengi) Hemogram ve Hemoglobin Elektroforezi de eklenmiştir. Hastalığın iki biçimi vardır: Talasemi Major ile Talasemi Minör.


* Talasemi Minör (Akdeniz Anemisi Taşıyıcılığı)


Talasemi minör, major’a göre çok daha hafif seyreder. Bireylerdeki tek bulgu yalnızca kansızlık, kişilerin tek yakınmaları halsizliktir. Üstelik kimi hastalar evlenme işlemlerinde yapılan zorunlu kan incelemelerine dek taşıyıcı olduklarını hiç bilmeyebilirler.


Tanı, “Hemoglobin Elektroforezi” ile konur. Bu hastalığın anlaşılmasında işe yarayan en önemli inceleme ölçütlerinden biri olan HbA2 (kanda oksijenin taşınmasını sağlayan hemoglobin molekülünün küçük bir oranı) normal kişilerde %3,4 iken bu hastalıkta % 7 ye yükselmiştir; HbF ise küçük bir düzeyde (%2-6) artmıştır. T. Minor’ün asıl önemi bu hastalığın evli çiftin her iki bireyinde de olmasında ortaya çıkar; çocuğun %25 T. Major, yani hastalığın ağır ve ölümcül seyreden biçiminden olma olasılığı vardır. Dünyadaki en yaygın kalıtsal genetik hastalık olan talasemide kalıtımsal taşıyıcılık kavramı söz konusudur. Yani toplumda hiçbir hastalık bulgusu taşımayan, tamamen normal bir yaşam süresi ve yaşam kalitesine sahip bazı bireyler bu genetik kusuru çekinik bir karakter olarak taşımaktadırlar. Taşıyıcı birey, normal bir birey ile evlenirse doğacak çocukları, normal veya taşıyıcı olacaktır. Yani görünür bir sorun olmayacaktır. Ancak bu taşıyıcı bireyler yine kendileri gibi taşıyıcı bir bireyle evlenirlerse, işte o zaman her doğacak çocukları için %25 hasta, %50 taşıyıcı, %25 sağlam doğma olasılığı vardır. Anne ve babadan yalnızca biri Akdeniz Anemisi taşıyıcısı (Talasemi Minör) ise doğacak çocuklarının taşıyıcı olma olasılığı % 50 dir. Talasemi major olma olasılıkları ise yoktur.


* Talasemi Major (Cooley Anemisi)


Talasemi Major hastalığın ağır izleyen biçimdir. Çoğunlukla bebek daha 6 aylıkken birdenbire başlayan ağır kansızlık sonucu kalp yetmezliği gelişir. Bunun olmaması için düzenli olarak sık sık kan nakli yapılmalıdır. Kan nakli yapılmazsa hasta birkaç yılda ölür. Hemoglobin elektroforezi incelemesinde; normal yetişkin insanlarda bulunmayan, ancak bu hastalıkta % 50-90 vakada görülen ve bir tür hemoglobin olan HbF’in kanda bulunması tanı koydurucudur.


Anne ile babanın ikisi de Akdeniz anemisi taşıyıcısı (Talasemi Minör) ise doğacak çocukların Talesemi Major olma olasılığı % 25, taşıyıcı olma olasılığı % 50 olacaktır. Ancak % 25 olasılıkla çocuk normal olacaktır.


* Akdeniz Anemisi Belirtileri


Akdeniz anemisi olan çocuk, doğduğunda normaldir. 5-6 aydan sonra kansızlık belirtileri ortaya çıkar. Bu aylardaki çocuklarda kansızlık en çok demir eksikliğinden kaynaklandığı için, ilk akla gelen demir eksikliği anemisidir ve hatalı olarak demir tedavisi yapılır. Akdeniz anemisi böyle bir tedaviyle düzeltilemeyeceğinden, belirtiler ağırlaşarak sürer.


* Akdeniz Anemisi’nin Tedavisi


Talasemi hastası ömür boyu 3- 4 haftada bir kan transfüzyonuna ihtiyaç duyar. Talasemi tedavisi, hasta ve ailesi için oldukça yıpratıcıdır ve maliyetleri de yüksektir. İlimiz Halk Sağlığı Müdürlüğü bünyesinde 1. Basamak Hemoglabinapati Tanı Merkezi’nde evlilik öncesi sağlık kontrolleri ve gerekli tarama testleri yapılmaktadır. Talasemi taşıyıcısı olan kişilerin evlenmesinde sakınca yoktur. Ancak bu kişilerin çocuk sahibi olmadan önce mutlaka Genetik Danışmanlık Merkezleri’ne başvurmaları gerekmektedir.” (Savaş Eskici)