TARIM KÖŞESİ


Mustafa Kurnaz
Kurnaz¬_09@hotmail.com
                                         
Bir Ana ve evladını düşünün. Ana her sabah evladına 24 TL veriyor, akşam olunca da 1 TL’sini geri istiyor, ama evlat veremiyor. Ama ana bıkmadan usanmadan her sabah aynı şekilde 24 TL verip sadece 1 TL’sini geri istiyor. Ne yazık ki evlada, 24 TL aldığı kaynağa 1 TL geri vermek zor geliyor. Gaflet mi, nankörlük mü, vefasızlık mı, adını sizler koyun.
Cenab-ı Hak’ta bize 24 saat gibi sağlıklı bir zaman dilimi hediye eder her gün, sadece bizden bunun 1 saatinde onu hatırlamamızı, ona zikretmemizi, ona ibadet etmemizi ister. Ne yazık ki bize bahşedilen sağlıklı 24 saat in karşılığında biz 1 saatimizi ayıramayız, ama ısrarla o 24 saat bize verilmeye devam eder.
Ana sevgisi Cenab-ı Hak sevgisinden gelir, onun için ana sevgisi en yüce sevgidir. Analar hep karşılık beklemeden sever.
Toprağa da ana benzetmesi buradan gelir zaten. Toprak Ana da bizden hiçbir menfaat beklemeden sunar bize bütün güzellikleri, yediklerimizi, içtiklerimizi.
İnsanoğlunun fıtratındaki nankörlük mü dür bunun altında yatan bilemiyoruz ama sürekli almaya alışmışız, vermek ağır geliyor nefsimize ve kesemize.
Gerçek hayattaki analarımız ölünceye kadar taşır bizi sırtında, 40 yaşına da gelsek üstümüzü örter, üşütmemizden korkar analık duygusu hiç terk etmez onları.
TOPRAK ANA’nın ise bir noktada bitiyor bize verebilecekleri, isyan ediyor avazının çıktığı kadar, isyanı da gene kendi adına, bize olan hizmetinin devam edebilme arzusundan kaynaklanıyor.
Biz ise gene umursamaz, gene acımasız ve hoyratız.
Topraklarımız can çekişiyor, bundan 20-30 yıl önce Kırklareli olarak örneğin buğdayda ortalamamız yaklaşık 400 kg civarındaydı. Aradan geçen 20-30 yıllık bir süreçte Tarım daha da modernleşmesine rağmen verim ortalamamız 260 dekar/kg.’a gerilemiştir. Bu toprak Ananın feryadıdır aslında.
Tahlil yaptırılmadan atılan gübreler, toprağımızın yapısını ve bünyesini tamamen bitirme noktasına getirmiştir.
Toprak tahlili sonuçlarında çıkan Tarım kireci miktarlarının dekarda 1 ton a kadar çıkması Toprak Ana’nın feryadının sesidir. Duymaya çalışalım, bu sese kulak verelim.
Dünyanın en büyük projesi olan GAP Projesi, uygulama aşamasındaki hatalar yüzünden GAP topraklarını bitirmiştir. Yıllardır suya hasret kalan Cabbar ağa birden bol suya kavuştuğunda dayanmış salma sulamaya, verilen bu fazla miktarda su, taban suyunu yükseltmiş ve birçok yerde topraklar çoraklaşmıştır.
Trakya da ise sorun gübredir. Bilinçsiz ve zamansız atılan gübrelerin Toprakta oluşturduğu olumsuz ortam bitkinin gelişmesinde olumsuz rol oynamakta, verim miktarını ciddi boyutlarda düşürmektedir.
Çiftçimiz şu anlayıştan vazgeçmelidir.
Ne kadar çok gübre atarsam o kadar verim alırım.
Bu çok yanlış bir uygulamadır.
Gübreleme; Bitkinin ihtiyacı olan besin miktarının dışarıdan toprağa verilmesidir. Buradaki sorun Bitkinin hangi besin maddesine ne kadar ihtiyacı var noktasındaki yanlışımızdır. Biz komşunun ne kadar attığıyla veya dedemizin, babamızın ne kadar gübre kullandığını kılavuz alarak gübreleme yapıyoruz, bitkinin ihtiyacı olanı değil.
Tarım Bakanlığı artık birçok konuda olduğu gibi Toprak Tahlilinin yaptıran çiftçiye de Dekarda 2.5 TL bir oranda destekleme yapmaktadır, bize düşen sadece bilinçli bir şekilde numuneyi alarak toprak tahlilini yaptırmak ve çıkan sonuçlara göre toprağa takviye etmektir.
Hastalandığında Doktora gitmeyip rastgele ilaçlarla hastalığını iyileştirmeye çalışan bir hastanın iyileşmesi ne kadar tesadüfse, Toprak tahlili yaptırmadan attığımız gübrenin de faydasından çok, hem kesemize hem de toprağa olan zararı artık aşikardır.
Toprak Ana isyandadır, bir gün bu topraklarımız da bir canlı ot dahi yetişemez hale gelmeden tedbirimizi almak zorundayız.
İş işten Geçmeden vakit gelip çatmadan hem bize verilen 24 saatin değerini anlayıp 1 saatini geri verelim, hem de Toprak Ana son nefesini vermeden bize verdiği 24 TL’nin 1 TL’sını ona vefa borcu olarak tedavisi için harcayalım.
Keşkeler, yitirilen değerleri ve güzellikleri geri getirmeyecektir.