“Toplumun ruh sağlığı çok önemlidir”

“Toplumun ruh sağlığı çok önemlidir”

“Toplumun ruh sağlığı çok önemlidir”

“Toplumun ruh sağlığı çok önemlidir”

“Toplumun ruh sağlığı çok önemlidir”
12 Ekim 2009 - 15:07

* 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü d6olayısıyla açıklamada bulunan Kırklareli İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Bilgin, toplumlarda ruh sağlığının önemenin çok büyük olduğunu belirtti.

HABER MERKEZİ
Ruh sağlığı sorunları biyolojik ve çevresel çok çeşitli faktörlerin sonucu olarak ortaya çıktığını belirten Kırklareli İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Bilgin şunları kaydetti:
“Sağlık; bedensel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Ruh sağlığı; yaşamımızı sürdürürken nasıl düşündüğümüz, kendimizi nasıl hissettiğimiz, kendimizi, yaşamımızı, çevremizdeki insanları nasıl gördüğümüzle ilgilidir. Ruh sağlığı sorunları biyolojik ve çevresel çok çeşitli faktörlerin sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ruh sağlığı alanında yapılacak çalışmalar da diğer sağlık hizmetlerinde olduğu gibi, koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici hizmetlerden oluşmaktadır. Doğumdan yaşlılığa kadar geçen zamanda beden ve ruhsal sağlığını korumak çok önemlidir. Dolayısıyla, toplumun sağlık düzeyinin korunmasında ve geliştirilmesinde, koruyucu ruh sağlığı çalışmalarının, erken teşhis ve tedavinin önemi büyüktür.
Sık rastlanan ruhsal bozuklukların ülke düzeyinde dağılımını belirlemek ve ruh sağlığı hizmetlerine temel oluşturmak amacıyla ülke genelini temsil eden bir örneklemde yapılan ve 2 yaştan başlamak üzere tüm yaş gruplarında yürütülen Türkiye Ruh Sağlığı Araştırması’nda genel olarak;
* 2-18 yaş arası çocuk ve gençlerde sorun davranışların görülme sıklığı yaklaşık %11,
* 18 yaş üstü nüfusta ruhsal bozuklukların görülme sıklığı %17.2,
* Yetişkinlerde araştırmanın yürütüldüğü dönemde, son bir yıl içinde tedaviye başvuru oranı %4.7, çocuk ve gençlerde ise %0.3 olduğu tespit edilmiştir.
Türkiye'de ruhsal hastalıkların sık olarak görülmesine rağmen, bu bireylerin bir sağlık kuruluşuna başvurma oranı düşüktür. Birinci basamakta ruhsal bozuklukların tanı almasındaki en büyük sorun hastaların psikolojik belirtilerden daha çok, farklı yakınmalarla hekime başvurmalarıdır.
Yapılan araştırmalarda gelecekte risk altındaki grupların artması sonucu, genç-yetişkin nüfustaki kronik psikozların artacağı, 60 yaş üzerinde demansların (Kişinin entelektüel ve sosyal yeteneklerinin, günlük fonksiyonlarını etkileyecek şekilde ilerleyici bir kaybı, unutkanlık) daha fazla görüleceği üzerinde durulmaktadır. Bir toplumda özre neden olan ve sık rastlanan ruhsal ve nörolojik hastalıklar; depresyon, intihar, şizofreni, demans, zihinsel özür ve epilepsidir. Dolayısıyla, toplumda ruh sağlığı hizmetlerinin geliştirilmesinin, ruhsal bozuklukların önlenmesinin ve acil müdahalelerin yapılanmasının önemini göstermektedir.
Ruhsal rahatsızlıklar fiziksel rahatsızlıklar kadar işgücü kaybına sebep olabilmekte, yaşamımızın kalitesini düşürebilmekte ancak bunun doğruluğu bilinse de bedensel sağlığa verilen önem ruh sağlığına verilmemektedir. Ruh sağlığı bozuklukları, gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerin sorunudur. İş verimliliğinde düşmeler, iş kazalarında artışlar, işe devamsızlıklar vb. gibi nedenlerle ülke ekonomileri de kayıplara uğramaktadır. Bu nedenle bazen bilinmeyen bazen bilinse de önemsenmeyen bazen de bilerek saklı tutulan bu rahatsızlıklar teşhis edilmeli ve çok geç kalınmadan tedavi edilmelidir.
Daha mutlu, huzurlu, verimli bir toplum için, çocuklarımıza daha iyi bir dünya bırakabilmemiz için hep birlikte elele; sağlıklı günler dileğiyle.” (s)