Lüleburgaz Emek Platformu tarafından Ankara’da eylem yapan TEKEL işçilerine destek verildi.

Lüleburgaz

Lüleburgaz’da çeşitli sendikalara üye olan işçiler, ellerindeki meşaleler ve dövizler ile 18 Şubat 2010 Perşembe günü akşamı belediye binası karşısında bulunan Petrol Sendikası Trakya Şube binasının önünde toplanarak sloganlar attılar. Daha sonra oluşan kortej Fatih Caddesi üzerinden yürüyerek Kongre Meydanı’na geldi.
Burada konuşan Petrol İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, Tekel işçisinin iki aydır kendilerine dayatılan kölelik düzenine karşı demokratik direnme hakkını kullandıklarını söyledi.
Türk-İş İl Temsilcisi ve Kristal İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Habil Çalışkan’da yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“TEKEL işçisi düzensiz, örgütsüz, belirsiz ve düşük ücretli bir çalışma statüsü olan 4-C’ye karşı çıkıyor. Biz Lüleburgaz’lı emekçiler olarak TEKEL işçileriyle dayanışmak için bu gece sokaktayız. Eylemdeyiz, sokaktayız, çünkü işçinin emekçinin taleplerine Kulakları ve yürekleri sağır olanlara sesimizi duyurmak istiyoruz. Sokaklardayız çünkü ölümüne mücadele eden Tekel işçilerinin sesine ses, gücüne güç katmak istiyoruz. İsyan eden Tekel işçisinin isyanına tercüman olmak istiyoruz. Sokaklardayız çünkü toplu sözleşmeli, grevli sendika hakkı isteyen kamu emekçilerinin sesini yükseltmek istiyoruz. Sokaklardayız çünkü işsizliğe, özelleştirmeler sonucu işyerlerinin kapanmasına itirazımız var. Özelleştirmeler sonucu yaşanan yağmaya itirazımız var. Sokaklardayız çünkü özelleştirme ürünü 4-C gibi kölece bir çalışma düzenine itirazımız var. Sokaktayız çünkü hak arayan işçinin karşısına patron gibi dikilen, işçiyi tehdit eden, ay sonunda yine biber gazı ile geliyoruz diye gözdağı vermeye kalkan Başbakana işçiye dokunamazsın demek istiyoruz. Sokaktayız çünkü “O parayı alıp çalışmaya hazır milyonlarca işsiz var” diyen Başbakana “Bu kadar işsiz varsa, Başbakan’ın görevi o işsizlere iş bulmak mı yoksa işsiz sayısı ile işçileri tehdit etmek mi ?” diye sormak istiyoruz. Sokaklardayız çünkü tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmem diyen Başbakana tekel özelleştirme adı altında kamu işletmelerinde yaşanan yağmayı, Tekel’in trilyonluk binasını ihalesiz Medipol’a tahsis edilmesini, İstanbul Belediyesi’nin asfalt danışmanı Serdar Kepenek’i, son yedi yıl içinde kendi çocukları, bakan çocukları ve yakınlarının servetlerindeki muazzam artışları adres olarak göstermek istiyoruz. Gerçekten tüyü bitmemiş yetimin hakkını aramak niyetindeysen oralarda ara demek istiyoruz. Sokaklardayız çünkü Başbakanın, devletin işçilerine karşı duyması gereken sorumluluğu bir şirket mantığı çerçevesinde tamamlamasını kabul etmiyoruz. Sokaklardayız, çünkü sendikalaşan işçinin işten çıkarılmasına, ülkemizin bir taşeron cenneti haline gelmesine itirazımız var. Tekel işçisi ise güvenceli, kadrolu ve örgütlü çalışmak istiyor. İşçiler “taşeronlaştırmaya ve özelleştirmeye hayır “ diye itiraz ediyor, iş ve gelir güvencesi istiyor. İşsiz iş istiyor. Yoksul aş istiyor. Kamu çalışanı grevli, sözleşmeli sendika hakkı istiyor. Esnaf, köylü, yaşlı- genç, kadın erkek bütün Türkiye insanca yaşam istiyor. Hükümetin kulakları ve yürekleri sağır. Tekel işçisi, itfaiye işçisi, şeker işçisi, kamu çalışanları haftalardır bağırıyor ama Ankara’da duyan yok. Hükümet işçinin sesine kulak tıkamaya devam ettiği sürece işçinin, emekçinin eylemi devam edecektir.”
Daha sonra eyleme katılan işçiler, Kongre Meydanında kurulan çadıra geçerek burada sabaha kadar kaldılar.
Emek Platformunun düzenlediği eyleme Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, CHP Kırklareli İl Başkanı Vecdi Gündoğdu, CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Turabi Kayan ve Yönetim Kurulu Üyeleri de destek verdi. (gk)