“Tarihte bir defa olan bir daha olmuyor”

“Tarihte bir defa olan bir daha olmuyor”

“Tarihte bir defa olan bir daha olmuyor”

“Tarihte bir defa olan bir daha olmuyor”

“Tarihte bir defa olan bir daha olmuyor”
12 Mayıs 2010 - 09:41

Makedonya Türk Talebe Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, Kırklareli Valisi Cengiz Aydoğdu’yu ziyaret etti.


* HABER MERKEZİ
Makedonya’dan gelerek Türkiye’yi tanımaya ve öğrenmeye çalışan Türk Talebe Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, bu kapsamda 11 Mayıs 2010 Salı günü saat 10.30’da Kırklareli’ne gelerek Vali Cengiz Aydoğdu’ya nezaket ziyaretinde bulundu.
Makedonya Türk Talebe Birliği Dış İlişkiler Birim Başkanı Hamza Baltacı ile Yönetim Kurulu Üyeleri Bekir İbiş, Muharrem Sadık, Gülsever Saliova, Canan Abazi, Nilgün Osmanova ve Ergün Osmanova, Kırklareli  ziyaretinde,  AK Parti İl Başkanı Yurdaer Ulus, Başkan Yardımcısı Erhan Buzol, Üniversite Birim Başkanı Fırat Özefsun ve Gençlik Kolları Başkan Vekili Betül Özefsun önderliğinde Vali Aydoğdu’yu makamında ziyaret etti.
Türkiye gezisinde Makedonyalı öğrencilere AK Parti Kırklareli İl Teşkilatı ve Gençlik Kolları önderlik ederek, Türkiye’nin çeşitli illerini ve Kırklareli’ni tanıttılar.
Makedonya Türk Talebe Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri ziyaret anısına Vali Cengiz Aydoğdu’ya Makedonya’dan getirdikleri tahta oymalı Osmanlı Armasını hediye etti.
Vali Aydoğdu Osmanlı tarihi dünyanın keşfedilmemiş son kıtası olduğunu belirterek; “Sizle dünyanın şahit olduğu ve insanlığın hafızasından kolay kolay unutamayacağı bir olayın kanıtlarısınız. Dünyanın en şahit olduğu Osmanlı’nın insani düzenidir. Onun nasıl bir sır olduğunu da anlayamadık. Amerikalı bir tarihçi şöyle diyor, ‘Osmanlı tarihi dünyanın keşfedilmemiş son kıtasıdır.’ Tarihimizi tam manası ile bilmiyoruz. Dünyanın en sorumlu bölgesinde 600 yıl, bunun 400 yılı huzursuzluk olmadan yaşamak ve Osmanlı’nın yıkılışı, kuruluşundan muhteşemdir.
Dünyada hiçbir devlet o kadar uzun süre dayanamamıştır. 1700 yıllarda Osmanlı zevale yüz tutmaya başlamış, yıkılmaya başlamış ve 1922’ye kadar devam etmiş.
Tarihe baktığımızda Osmanlı Devleti verdiği toprakları aldığından çok daha zor verdi. Toprakları verirken de yıkılana kadar Osmanlı Devlet idaresinde, Vatandaşla ilişkide adaletsizliğe, zulme sapmamış düşmanına dahi.
1920’de Anadolu’da direniş başlatıyoruz, buralar ele geçirilmiş, kurtarmaya uğraşıyoruz. İstanbul işgal edilmiş, İstanbul’daki meclisi Ankara’da toplamaya çalışıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi bizim ilk meclisimiz değildir. Bizim meclisimiz 1908’de kurulmuştur Meclis-i Mebussan Osmanlı’nın, onunda devamıdır. İstanbul’da toplanma imkanı kalmayınca Ankara’da toplanmış. Bir şehrimizden çok güzel bir çingene kıza, şehrin idarecilerinden birisi musallat oluyor. Kızda namuslu aile çocuğu ve yüz vermeyince idareci kızı hapsettiriyor. Cezaevinde diyorlar ki kıza ‘Ankara’da Meclis var mektup yaz’ o anda biz savaş halindeyiz. Ülkemizin pek çok yeri işgal edilmiş. Rumeli’yi sizlerin yaşadığınız yerleri kaybetmişiz. Bununla kimse uğraşmaz diye düşünülebilir ama bu mektup işlem görüyor. O kıza kötülüğü yapanlar görevden alınıp hapsediliyor. Kızda cezaevinden çıkartılıp zararı tazmin ediliyor, mağduriyeti giderilip gönlü alınıyor ve daha rahat bir hayat yaşaması sağlanıyor. Yani insanlık bunun sırrını çözemedi, Osmanlı mucizesini diyelim.
Sizlerde hoş geldiniz ülkemize. Makedonya’da bizim oradaki kardeşlerimizsiniz. Ama aynı zamanda Osmanlı harikasının yaşayan delillerisiniz, kanıtlarısınız. Sizin burada Türkçe konuştuğunuzu ve orada yaşadığınızı görünce, biz aynı bütünün parçalarıyız. Bu hayal değil gerçekmiş sizleri görünce ama sizleri görmesek belki hayal, masal gibi oluyor. Sizde eminim buraya gelince aynı bütünlüğü görmüşsünüzdür. Tarihte bir defa olan bir daha olmuyor” dedi. (ue)