Süt üreticileri, sorunları çözülmezse süt satmayacak

Süt üreticileri, sorunları çözülmezse süt satmayacak

Süt üreticileri, sorunları çözülmezse süt satmayacak

Süt üreticileri, sorunları çözülmezse süt satmayacak

Süt üreticileri, sorunları çözülmezse süt satmayacak
05 Mart 2011 - 09:37



Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Behçet Şen,
süt üreticilerinin sorunlarına çözüm getirilmez ise süt satışı yapmayı
bırakacaklarını söyledi.

HABER MERKEZİ
Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Kırklareli Ziraat Odası Başkanlığı ve Kırklareli Köy-Koop Birliği süt fiyatlarının aşağı çekilmesinin üreticilere yaşattığı sıkıntılar ile ilgili ortak bir basın açıklaması yaptı.
28 Şubat 2011 Pazartesi günü saat 14.00’da Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği binasında yapılan basın toplantısına, Kırklareli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlik Başkanı Behçet Şen, Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Hasan Çetin, Kırklareli Köy-Koop Başkanı Nedai Çelik ile birlik üyeleri katıldı.
Son dönemde süt fiyatlarındaki olumsuz dalgalanmaların zorda olan süt üreticisini daha da zora soktuğunu ifade eden Birlik Başkanı Behçet Şen, bir çoban ateşi yakmak amacı ile toplantıyı gerçekleştirdiklerini, bu çoban ateşinin devamı konusunda ziraat odası ve Köy- Koop başkanlarının bu başlangıca dahil olup süt üreticilerine bu konuda destek olacaklarını kaydetti. Amaçlarının bu süreci doğru kullanmak olduğunu belirten Birlik Başkanı Behçet Şen; “Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Sorunumuz çok ciddi ve büyük, köylerdeki yetiştirici arkadaşlarımız son dönemde hep bu sözü söylüyor; “Her sabah mandıracının ineklerini sağıyorum, sütü götürüyorum, ama yinede yaranamıyorum.” Bu üreticimizin söylediği çok anlamlı bir sözdür. Üreticinin bu şekilde devam etmesi mümkün değildir. Biz yapmış olduğumuz çalışmalarda gerek ülkemizde, gerek ilimizdeki durumları hep birlikte değerlendireceğiz. İlerleyen süreç içinde tüketicilerinde haksızlıklara maruz kaldığını kamuoyunun bilmesini istediğimiz için bu toplantıyı gerçekleştirdik.” dedi.
Birlik Başkanı Behçet Şen slayt eşliğinde yaptığı sunumunda sığırcılığın önemli bir besin kaynağı olduğunu belirterek şunları kaydetti;
“Türkiye’de hayvansal proteinin % 51 sütten, % 35’i etten, % 14’ü yumurtadan sağlanmaktadır. Süt üretiminde inek sütünün payı Türkiye’de %92, AB’de % 98, Dünya’da %94’tür. Et üretiminde sığırın payı Türkiye’de %33, AB’de % 25, Dünya’da %35’tir.
Türkiye önemli bir sığırcılık ülkesidir. 10,8 Milyon baş sığır varlığıyla Türkiye Dünyada 25., AB’de 3. sırada; 11,2 Milyon ton yıllık inek sütü üretimiyle Türkiye Dünyada 12.,
AB’de 5. sırada; 630 bin ton yıllık sığır eti üretimiyle Türkiye Dünyada 26., AB’de 7.
sırada; 2.750 kg inek başına ortalama yıllık süt verimi ile Türkiye Dünyada 60., AB’de ise sonuncu (28.) sırada; 215 kg ortalama karkas verimiyle Türkiye Dünyada 52., AB’de ise 22. sırada yer almaktadır. Sonuç olarak Türkiye’de süt ve et verimi düşüktür.
Üretim hedefleri?
2023 yılında ithalatçı bir ülke olmadan vatandaşın gıda ihtiyacını önemli ölçüde karşılayabilmek için Hayvansal protein tüketimi için kişi başına günde 40 gr’dır, bunun %54 artış sağlaması gerekmektedir. İnek sütü üretimi 18 milyon tondur, bunun %64 artış sağlaması gerekmektedir. Süt verimi inek başına yıllık 4.000 kg’dır, bunun %45 artış sağlaması gerekmektedir. Karkas verimi 275 kg’dır, bunun %30 artış sağlaması gerekmektedir. İnek sayısı 5 Milyon baştır, bunun %25 artması gerekmektedir. Sığır sayısı 12,5 Milyon baştır bunun %16 artış sağlaması gerekmektedir. Et üretimi 950 Bin tondur, bunun %50 artış sağlaması gerekmektedir. İşletme başına inek sayısı 10 Baş bunun 2,5 kat artış sağlaması gerekmektedir. İşletme sayısı 500 Bin’dir bunun %55 azalış sağlaması gerekmektedir.
Hedeflere ulaşmak mümkün mü? Öngörülen hedeflere ulaşmak mümkün görünmemektedir.
Çünkü, her şeyden önce; 3-5 baş inek yetiştiren küçük ölçekli aile işletmeleri yaygındır Yetiştiriciler edilgen, örgütleri güçsüzdür. Kamu politikaları istikrarsız ve yanlıştır. Büyük ölçekli işletmelerin yaygınlaştırılmasıyla da sorunları çözmek akla yatkın görünmemektedir.
İsletme ölçekleri ne olmalı?
Orta ölçekli aile işletmeleri tercihen desteklenmelidir. Yetiştirilen ırka ve ineklerin verim seviyelerine göre değişse de, 20-100 baş inek arasında değişebileceği tahmin edilen bu işletmeler; Aile işgücünü en iyi şekilde istihdam etmeye olanak sağlar. Köyden kente göçü yavaşlatır. Tarımsal arazilerin etkili değerlendirilmesine olanak sağlar. Ürün ve girdi fiyatlarındaki istikrarsızlıktan aşırı etkilenmez. Teknolojik yeniliklerden önemli ölçüde yararlanma olasıdır.
Mevcut fiyatlar normal mi?
ABD’de yılbaşında bir kilo çiğ süt satan üç kilo yem alabilir hesabı ile yola çıkılıyor. Bu desteklemeler ile piyasaların düzenlenmesi ile 2 kilogramın altına düşürülmüyor. AB’de bir kilo süt satan 2 kilo yem alabilecek şekilde hesap yapılıyor. Desteklemeler ve piyasa düzenlemesi ile 1.8 kilonun altına düşürülmüyor. Üreticiler mutlu bir şekilde üretim yapıyor. Tüketiciler ise 2 litre çiğ süt bedeli ödeyerek bir litre pastörize süt alıyor. Türkiye’de ise üç dört katı fazlası olarak karşımıza çıkıyor. Dışarıda süt fiyatlarında bir kuruşluk değişimler için çok ciddi sebepler oluşursa bir kuruş düşüş yada bir kuruş yükseliş görülüyor. Bizde böyle bir şey yok AB’de süt fiyatları 10 yıl içinde istikrar gösteren süt fiyatlarıdır. Çiğ süt AB’de 64 Kr, Türkiye’de 65 Kr, Karkas et AB’de 8 TL, Türkiye’de 15 TL’dir. Düve AB’de 3 Bin TL, Türkiye’de 5 Bin TL, Kesif Yem AB’de 30 Kr, Türkiye’de 60 Kr’dir. Mazot AB’de 2,4 TL, Türkiye’de 3,1 TL’dir. Hal böyleyken süt fiyatlarını 4 kişinin bir araya gelip, bütün bu gerçekleri görmezlikten gelerek süt fiyatlarının düşürmelerine anlam vermek mümkün değildir. Ticari ahlaka sığmayacak şekilde, ticaret yapılan kişilere bilgi vermeksizin süt fiyatlarının aşağı çekilmesi ticari ahlaka aykırı bir durumdur.
Maliyet fiyatları normal mi?
Maliyetlerle karşılaştırıldığında fiyatlar yüksek değildir. Maliyetin yüksekliğinde girdi fiyatlarının yüksek olması önemli rol oynamaktadır. Maliyetler aşağıya çekilerek kar arttırılabilir. Maliyeti azaltmaya yönelik kamu destekleri yapılmalıdır.
İthalat zorunluluk mu?
Kesinlikle Hayır! Karkas et veya kasaplık hayvan ithalatına verilecek her bir TL Türkiye’de hayvancılığa vurulan bir darbe olacaktır. Çözüm ithalatta değil, yetiştiriciyi sorumlu ve yetkili kılan, motivasyonunu arttıran istikrarlı politikalardadır. Doğru politikalarla et, süt ve damızlık sorunu 4-5 yıl içerisinde çözüme kavuşturulabilir. Süt verimi olmayan etçi ırklarla macera arayışından acilen vazgeçilmelidir. Yetiştiricinin/üreticinin görüşü alınmayan politikalar sonuçsuz kalmaya mahkumdur.
Ne yapmalı?
Orta ve büyük ölçekli işletmeler de rekabet etme ve hayatta kalma güçlerini arttırmak için örgütlenmek zorundadırlar. Halkın talep ettiği miktar ve kalitede sütün üretilmesini sağlamak için kamu desteklerinin istikrarlı ve doğru bir biçimde uygulanması şarttır. 10-15 yıl içinde sığırcılığı terk etmesi beklenen yaklaşık 600 Bin işletme/aile için farklı istihdam alanları sağlanmalıdır. İthalat kesinlikle çözüm değil, tam tersine sorunları ağırlaştırıcı bir yoldur. Kasaplık hayvan veya karkas et ithalatına harcanacak kaynaklar “gerçek yetiştiriciye” destek olarak verilirse sorunun çözülmesine önemli katkı yapılmış olur.”
Birlik Başkanı Behçet Şen Kırklareli Damızlık sığır Yetiştiricileri Birliği, Kırklareli Köy-Koop Birliği ve Kırklareli Ziraat Odası Başkanlığı olarak bu konudaki çalışmalarının sürdüğünü, sonuç olarak; bunun bir çoban ateşi olduğunu, kamuoyu oluşturma için atılan bir ilk adım olduğunu belirtti. “Bu anlattığımız sorunlar düzelmediği sürece süt satılmama eylemi başlayacaktır. Yaptığımız çalışmalarda tüm hesaplarımızı ortaya koyuyoruz. Raflarda 90 Kr’ye oluşturulan fiyat, üreticiden 65 Kr’ye alınan süt, durum böyle olunca tüketiciye de olumsuz bir tablo çıkıyor. 130 gr’lık ayran ile bir kilo süt fiyatı eşdeğerdir.” şeklinde konuşan Birlik Başkanı Behçet Şen, bu duruma karşı örgüt temsilcileri olarak son derece haklı nedenlerini ortaya koymaya devam edeceklerini ifade etti.
Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Hasan Çetin ve Kırklareli Köy-Koop Başkanı Nedai Çelik, üreticilerin bu sıkıntılı durumlarında sürekli olarak yanlarında olacaklarını, onlara destek vereceklerini belirtti. Süt üreticilerini yok sayarak hareket edilmesinden kendilerinin de rahatsız olduğunu belirten Başkan Çetin ve Başkan Çelik, bu durumun çözülmesi için üreticilerin yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti. (cs)