''Şizofren hastaların ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı oluyor''

''Şizofren hastaların ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı oluyor''

''Şizofren hastaların ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı oluyor''

''Şizofren hastaların ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı oluyor''

''Şizofren hastaların ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı oluyor''
30 Haziran 2010 - 09:21

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Okan Çalıyurt, ''Şizofren hastaların ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı olduğunu'' söyledi.


     Çalıyurt, TÜ Tıp Fakültesi Başhekimlik Toplantı Salonu'nda, ''şizofreni'' hastalığı konusunda yaptığı sunumda, şizofreni hastalarının toplumda dışlanmamaları gerektiğini, dışlandıkları takdirde hastalığın daha da tetiklendiğini söyledi.
     Hapishanedeki suçlular arasında psikiyatrik hastalığı olanların oranının normallerden düşük olduğunu ifade eden Çalıyurt, ''Normal insanlar, psikiyatri hastalarından daha fazla suç işlemektedirler. Bu çok önemli bir husus. Toplumumuzda şizofren ve ağır psikiyatri hastalarının daha fazla suç işlermiş gibi bir izlenimi var. Bu son derece yanlış'' dedi.
     Ülkemizde bir çok şizofren hastasının evlerinde hapis yaşadığına dikkat çeken Çalıyurt, şunları söyledi:
     ''Hem ebeveynlerin utanmalarından, hemde toplum tarafından dışlanmalarından dolayı, bu kişiler kapalı bir odada, yıllarca sokağa çıkmadan yaşamaya zorlanıyorlar. Bizim onları bu topluma çekmemiz lazım. Bu damgalanma endişesinden, olası suçlu muamelesi görmeleri neticesinde pek mümkün olamıyor.
     Şizofreni hastası bir çocuğu sahip olmak çok zordur. Ağır hastası olan bir insanı düşünün. O kişiler yatalak hastalarına 2-3 yıl bile bakamıyorlar. Oysa şizofren bir hastanın ömür boyu tedavi ve desteğe ihtiyacı oluyor. Burada ailelere büyük bir yük düşüyor. Onlara bizim yardımcı olmamız lazım.''
     Şizofren hastalığında cinsiyetler arasında pek bir farkın olmadığını belirten Çalıyurt, ''Hastalık kadın ve erkekte aynı görünüyor. Erkeklerde şizofreni birkaç yıl daha erken başlıyor ve seyri daha kötü geçiyor. Kadınlarda ise birkaç yıl daha geç başlıyor, hastalık ise daha hafif geçiyor'' diye konuştu. aa