“Sigara, halk sağlığını tehdit eden bir sorundur”

“Sigara, halk sağlığını tehdit eden bir sorundur”

“Sigara, halk sağlığını tehdit eden bir sorundur”

“Sigara, halk sağlığını tehdit eden bir sorundur”

“Sigara, halk sağlığını tehdit eden bir sorundur”
09 Şubat 2010 - 09:49

“9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü” dolayısıyla açıklamada bulunan Kırklareli İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Bilgin; sigaranın halk sağlığını tehdit eden, mutlaka mücadele edilerek önlenmesi gereken bir sorun olduğunu belirterek şunları kaydetti:


HABER MERKEZİ

“Bilindiği gibi, sigara halk sağlığını tehdit eden, mutlaka mücadele edilerek önlenmesi gereken bir sorundur. Aktif ve pasif sigara içiciliği ölümlere, hastalıklara, sakatlıklara ve psikolojik sorunlara neden olarak kişi ve toplum sağlığını tehdit etmektedir.
Sistematik bir mücadele verilememesi halinde sigaranın neden olduğu ölümlerin artacağı, 2000–2024 döneminde 150 milyon insanın sigaraya bağlı hastalıklardan öleceği tahmin edilmektedir. Sigaranın neden olduğu kanser ölümlerine bakıldığında da sorunun ne kadar ciddi olduğu görülmektedir. Dolayısıyla sigara kullanımının önlenmesi çalışmalarının önemi her geçen gün artmaktadır.
Toplum sağlık açısından bu şekilde tehdit altında iken, bu konu ile mücadele ederken akıldan çıkartılmaması gereken önemli diğer bir nokta ise, sigara kullanımının kişi ve ülke bütçesine verdiği büyük zarardır. Sigara kullanımının maliyeti sadece sigara satın alırken ödenen ücret değildir. Ülke bütçesine verilen zararın boyutları başta kanser olmak üzere sigara kullanımına bağlı ortaya çıkan tüm hastalıkların tedavisi, çalışma hayatının sekteye uğraması, bu nedenle yaşanan işgücü ve üretim potansiyeli kaybı dahil tüm boyutları ile değerlendirildiğinde devasadır. Bu açıdan bakıldığında onlarca kronik ve öldürücü hastalığa neden olan sigara bağımlılığı ile savaş ve genel olarak tütün kontrolü konusu halkın sağlığının geliştirilmesi alanında en önemli konudur.
 Pasif maruziyet konusu ise tütün kontrolü genel başlığında önemli tedbirler alınması gereken diğer bir konudur. 2-30 Nisan 2009 tarihlerinde ülkemizde gerçekleştirilen karşılaştırma çalışması sonuçlarına göre 19 Temmuz’dan bu yana yürürlüğe giren kapalı ortamlarda sigara yasağına bağlı olarak, başkasının içtiği sigara dumanına maruziyet 2003 yılına göre azalmış olup, öğrencilerin %51.8 i (2003 yılında % 59.8) evde kendileriyle aynı ortamda sigara içen kişilerin bulunduğunu belirtmiştir. Öğrencilerin % 79.9 u (2003 yılında % 85.9 ) halka açık alanlarda sigara dumanına maruz kalmaktadır.
Ülkemizde sigaraya karşı mücadelede özellikle kamusal alanda sigara kullanımının önlenmesine yönelik “ Tütün ve Tütün Mamullerinin Önlenmesine Dair Yasa” önemli bir aşamadır. Dumansız Hava Sahası konusunda farkındalık ve bilinçlendirme yaratılması pek çok bakımdan önemlidir. Bu konuda ülkemizde kamu kuruluşlarının yanı sıra pek çok sivil toplum örgütü de halkı bilinçlendirme çalışmaları yapmakta olup, Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesinin (SSUK) basın bildirilerinde yer aldığı gibi,
Ortamdaki tütün dumanı birçok hastalığın kaynağıdır ve ölümlere yol açar. Tam dumansız iç ortam yaratmakla işçi ve toplum sağlığını tütün dumanının zararlı etkilerinden korumak mümkündür. Tüm insanların tütünsüz, temiz hava soluma hakları bulunmaktadır. Dünyada sigara içmeyen kişi sayısı daha fazladır; bu kişilerin aynı zamanda başkasının tütün dumanından korunmak da en doğal hakkıdır.
Sigara yasakları genellikle hem sigara içen, hem de içmeyen kişilerce desteklenmektedir. Tam dumansız ortamlar yaratmakla özellikle gençlerin sigaraya başlaması özendirilmemiş olur. Sigara bırakma isteğinde olan içiciler içinde dumansız iç ortam oluşturulması ciddi bir motivasyon sağlar. Tam dumansız ortam çocuklar ve aileler için olduğu kadar, işyerleri içinde kazançlıdır. Sigara içmeyenlerin çoğu dumansız iç ortamlara daha sık giderler. Tam dumansız iç ortam yaratmanın maliyeti düşüktür ve çok işe yarar.
Bu nedenle 9 Şubat gibi özel günler vesilesiyle, eldeki imkanların olabildiğince seferber edilmesi ve çeşitli kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği halinde konunun diğer boyutu olan halkın bilinçlendirilerek yasal önlemlerin etkinleştirilmesi oldukça önemlidir.” (s)