Sevgi Dili

Sevgi Dili

Sevgi Dili

Sevgi Dili

Sevgi Dili
13 Haziran 2012 - 09:20








Dünyanın bütün yabancı dillerini bilebilirsiniz. Ama, tatlı dili bilmedikten sonra bildiğiniz diller neye yarar?


Aslında Öfkeyle düşüneceğimize aklımızla hareket etsek; çok şeyleri çözeceğiz.


Sesimizi yükselteceğimize sözümüzü yükseltsek çok daha etkili olacağız. Çünkü; Çok bağırmakla çok haklı olamayız ki:


Sıcakların bastırdığı mevsimin şu ayları; insan psikolojisinin en gergin olduğu günlerdir. 


En sonra söyleceğimizi en önce söyleyebileceğimiz yazın şu sıcak günlerinde bir anlık öfkenin yılların dostluklarını yıkabileceğini şüphesiz ki biliriz. Biliriz de öfke de baldan tatlıdır. Tutamayız.


Yıllarca oluşan dostlukları, ağzımızdan istenmeden çıkan bir acı söze kurban etmeyelim. Dilin kemiği yok.


Boğaz, dokuz boğum derler. Bu sözü; “dokuz kere düşünüp bir kere konuşalım” şeklinde yorumlayabiliriz. Bazen susmak, çok şey konuşmaktan daha tesirli olabiliyor.


Ağızdan çıkan sözlerin geri alınamayacağını bilmeyenimiz yoktur. 


“Dildir, sevdiren ve Dildir, dövdüren”.


Bunları neden söylüyorum biliyor musunuz?


Öfkeyle işlenen suçların zirve yaptığı sıcak günlere girdik.


Ağızdan çıkacak bir küfürlü söz ile birinin mezara, öbürünün de kodese gittiği birçok örnek yaşanmıştır.


“İbretler, kimselere örnek olmasın. İbretler, her birimize caydırıcı olsun diyorum. 


“Bir musibet bin nasihatten iyidir” atasözümüzde olduğu gibi yaşayarak öğrenmenin bedeli çok ağır olacaktır.


Şu sıcak günlerde akıl tutulması yaşayanlar olabilir. 


Kaybetmenin acısını başkasından çıkarmak için tetikte bekleyenler de olabilir. Evdeki huzursuzluğunu sokağa yansıtan olabilir. Psikiyatristlik sorunu olanlar olabilir. Ruhsal bozukluğu yazın şu sıcaklarında depreşenler de olabilir. Eskiden kalan bir hesap için kendini kuranlar da olabilir.


Her şey olabilir. Hele hele kaybedecek bir şeyi olmayanlar, en tehlikeli varlıklardır.


Durduk yerde bela arayanların kötü sözlerine susmak,  aslında verilecek en iyi cevaptır. Tahriklerin altında kalmamanın bedelinin nerelere varacağı o anlarda hesaplanamaz.


Yazın sıcaklarında hele sarhoşlar deliden tehlikelidir.


Bela üstünüze gelebilir. Bu durumlarda bulunduğunuz ortamı zekice terketmek en akıllıca davranış biçimi değil midir?


Saldırgan ruhlu ve kişiliği bozuk insanlardan korunmak; kaçmak değildir. O Seviyeye inmemektir. Geleceğinizi karartmamaktır.


Mesele, “Sövene dilsiz, dövene elsiz ve gönül koyana gönülsüz olabilmektir. Mesele, incinsek de incitmemektir.


Herkesin eli de var dili de var ve bir gönlü de var. 


El; vurmak için midir?


Dil; sövmek için midir?


Gönül; hasetlik yapmak için midir?


Dilimizi; Sevgi’yi söylemek için kullanamaz mıyız? 


Elimizi, sevgiyle sarılmak için kullanamaz mıyız? 


Gönlümüzü hasetlik yapmak için değil de, gönüller yapmak için kullanamaz mıyız. 


Bunları yapmak Çok mu zor? En azından bunları yapmaya çalışmak bile kendi benliğinizde büyük mesafe almak demektir.


Varsın bazı diller, kötü sözler söylesin. 


Varsın bazı Eller, vurmaya kalksın. 


Varsın bazı Gönüller, hasetlik yapmaya uğraşsın.


Her şeye rağmen diyorum ki; Sevgi, Sevgi ve yine de Sevgi...