“Sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmedi”

“Sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmedi”

“Sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmedi”

“Sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmedi”

“Sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmedi”
07 Ocak 2013 - 18:30

Eğitim-Bir-Sen Kırklareli Şube Başkanı Bülent Kılıç, 6 Ocak 2000’de hayatını kaybeden Kurucu Genel Başkanları Mehmet Akif İnan’ı rahmet ve özlemle yad ettiklerini belirterek yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:




HABER MERKEZİ





“Sendikacılığı, sınıf ve zümre için yapılacak bir uğraş olarak görmeyip, “Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/Gökleri insanın ortak tarlası” dizelerindeki kuşatıcılıkla 14 Şubat 1992’de yola koyularak yeni bir çığır açan Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, aramızdan ayrılalı 13 yıl oldu. Edebiyat ve düşünce dünyamızın ‘yedi güzel adamı’ diye kodlananların en aksiyoner olanıydı. Kaygısı ve kavgası, medeniyet mücadelesiydi. İnançlı ve bir o kadar da kararlıydı. “Yoluna dikenler döken ellerin/Gün gelir görülür hep kuruduğu” diyecek kadar gelecekten umutlu ve inanmışlık içerisindeydi. Bir çekirdekte bir filizi, bir filizde bir fidanı ve bir fidanda bir ormanı düşleyen uygarlık savaşçısı, “Ölüm birtohumsa kefen zarında/Gün olur fışkırır bir orman olur” diyerek umutsuzluğa kapılanlara umut aşıladı.


1940 yılında Urfa’da dünyaya gelen, “Yaslasam gövdemi karlı dağlara/Sonsuz bir uykuya kavuşsam bir gün” diyerek, 6 Ocak 2000’de sonsuzluğun sahibine kavuşan çağın soylusunun attığı tohumlar ormana dönüştü. Bıraktığı miras ise bütün mağdur ve mazlumların umut ışığı oldu. Ülkemizde insanlar ‘öz yurdunda garip, özvatanında parya’ olmasın, sel Pakistan’da insanlığı da alıp götürmesin, Filistin ve Doğu Türkistan unutulmasın, çocuklar Somali’de sefaletin koynunda uyutulmasın, iç savaşın pençesindeki Suriyeli kardeşlerimizin feryadı karşılıksız kalmasın ve insanlık Myammar’da kurutulmasın diye insanlığın ortak vicdanını temsil etmenin sorumluluğuyla ilk hareketi başlatan Merhamet-Sen’i emanet ederek aramızdan ayrılan uygarlık savaşçısı tam bir eylem adamıydı.


Geniş bir telefon rehberi bırakıp, “Bütün giysileri yırtsak yeridir /Yeter bize vefaelbiseleri” diye vefayı öğütleyerek göçen uygarlık savaşçısının  ölüm yıldönümünde hayırla yadediyor ve onun bıraktığı mirası büyütmek için çok çalışacağız, onun mücadelesini zirvelere çıkarıp yeni ufuklara taşımak içinazimle çalışacağız..


Mehmet Akif İnan’ın en önemli eseri Eğitim-Bir-Sen, 231 bin üyesiyle Genel Yetkili olmuştur. Kurucu Genel Başkanlığını yaptığı Memur-Sen 650 bini aşan üyesiyle, 11 hizmet kolunun 10’unda genel yetkili olmakla kalmamış, kamu çalışanlarının en büyük konfederasyonu, Türkiye’nin en örgütlü ve en dinamik sivil toplum kuruluşu olmuştur.


Akif İnan’ın, “Çalışanların ekonomik, sosyal, mesleki hak ve menfaatlerinin geliştirilmesine, Türkiye’nin demokratikleşmesine, sivilleşmesine ve özgürleşmesine katkı sunmak” amacıyla kurduğu Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, toplu sözleşme hakkının alınmasını sağlamakla kalmamış, çalışanlar adına elde edilen bütün kazanımlara ter akıtarak, neredeyse tamamına yakınına bizzat imzasını atmıştır. Adı okullara, kültür salonlarına, yerleşim yerlerine verilen Mehmet Akif İnan, çağı kurtarmanın mücadelesini yaşam 


tarzı haline getirmişti. 


“Büyük rüyalarla geçmişse ömür/Hiç yanmam ölümün her çeşidine” diyerek, rüyasını sürdürmeyi geride kalanlara bırakarak aramızdan ayrılan, Urfa’da Harran Kapısı’nın dışındaki ‘Semt-i Hâmüşan’da ebedi uykusunda, bıraktığı destanı yaşatanları izleyen uygarlık savaşçısını, çağın soylusunu, kendi dizeleriyle kendisini anlatmaya çalıştığımız Kudüs Şairi Mehmet Akif İnan’ı rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.” (Savaş Eskici)