Sendikacılardan Kırklareli Şehitliği’ne ziyaret

Sendikacılardan Kırklareli Şehitliği’ne ziyaret

Sendikacılardan Kırklareli Şehitliği’ne ziyaret

Sendikacılardan Kırklareli Şehitliği’ne ziyaret

Sendikacılardan Kırklareli Şehitliği’ne ziyaret
19 Mart 2011 - 10:32

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü dolayısıyla Bağımsız Tarım
Orman Çevre Sendikası (BATOÇ ), Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları
Konfederasyonu (BASK) ve Türkiye Tarım, Orman ve Gıda Hizmet Kolu Kamu
Görevlileri Sendikası (Türk Tarım Orman-Sen) temsilcileri Kırklareli
Şehitliği’ni ziyaret ederek dua okudular.

 HABER MERKEZİ
Bağımsız Tarım Orman Çevre Sendikası (BATOÇ) Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Göksal Çidem, BATOÇ Kırklareli İl Temsilcisi Ali Gücüyeter, Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Kırklareli İl Temsilcisi Rıdvan Demirel, Türkiye Tarım, Orman ve Gıda Hizmet Kolu Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Tarım Orman-Sen) Trakya Şubesi Yönetim kurulu Üyesi ve Mevzuat Sekreteri  Subutay Kenar ve Üye Samih Yılmaz 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü dolayısıyla Kırklareli Şehitliği’ni ziyaret ettiler. Şehitlik Abidesi önünde saygı duruşunda bulunan ziyaretçiler daha sonra şehit mezarlarını gezerek çiçek bırakıp, dua okudular.
Bağımsız Tarım Orman Çevre Sendikası (BATOÇ) Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Göksal Çidem yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:
“Ecdadımız yokluklar içinde ve en ağır şartlarda bütün dünyada emsali görülmemiş kahramanlık destanları yazmıştır. Bağımsızlığımız için, canlarını verip bugün yaşadığımız toprakları bizlere emanet ettiler.
Vatan toprağını, Milletin namus ve şerefini, milli ve dini değerlerini korumak için her türlü zor şartlar altında mücadele ettiler.  Yoksulluk içerisinde gözlerini kırpmadan vatan uğruna can vererek şehitlik mertebesine ulaştılar.
Peki, Böyle bir ecdadın torunları olarak bugün bizler ne durumdayız.  Bizler akıl olarak fakiriz.  Vicdanen fakiriz. Atalarımızın eseri ve kutsal emaneti olan yurdumuzda bugün gördüklerimiz vicdanları kanatır durumda.  Bunun nedeni geçmişi unuttuğumuz ve unutturulmak istendiği içindir. Eğer bir asır önce gencecik yaşlarında toprağa düşmek yerine yabancı bir bayrağı miras olarak bıraksalardı. Bugün vatanımızın adı ne Türkiye olacaktı,  ne de ihanet içinde olanlar bugünkü kadar pervasız olacaklardı. Bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin mutlaka bir şehidi var. Onların mirasını ve emanetini korumak, kollamak ve ilelebet yaşatmak bizlerin birinci vazifesidir.” (s)