'Sektörün geleceğini doğru tanırsanız kariyerinizi planlayabilirsiniz'

'Sektörün geleceğini doğru tanırsanız kariyerinizi planlayabilirsiniz'

'Sektörün geleceğini doğru tanırsanız kariyerinizi planlayabilirsiniz'

'Sektörün geleceğini doğru tanırsanız kariyerinizi planlayabilirsiniz'

'Sektörün geleceğini doğru tanırsanız kariyerinizi planlayabilirsiniz'
07 Nisan 2011 - 09:31

Kırklareli Üniversitesi (KLÜ) Sağlık Yüksekokulu tarafından 05 Nisan
2011 Salı günü Kültür Merkezi alt salonda 1. Kariyer Günleri
Etkinlikleri kapsamında konferans düzenlendi.


HABER MERKEZİ


Optimed Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ayhan Arslan yaptığı açılış konuşmasının ardından Hastanenin tanıtımını yaptı.
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Ayhan Kaçmaz ise Yeni Sağlık Sisteminde Özel Hastanelerin Yeri ve Sağlık Çalışanlarının Konumu’nu anlattı.
Kaçmaz, geleceğin planlamasında yeteneklerin, bilginin, becerinin, beklentilerinin, hayata dair isteklerin ve imkanların son derece önemli ve etkili olduğu belirtti.
Türkiye’nin sağlık politikalarının cumhuriyetin ilk yıllarından bu güne kadar büyük değişimler geçirmiş durumda olduğunu söyleyen Kaçmaz şunları kaydetti;
“Planlama aşamasından sonra sektörü tanımak, neler yapılabileceğini bilmek, sektörün geleceği hakkında fikir sahibi olmak. Sektörün geleceğini doğru tanırsanız kariyerinizi planlayabilirsiniz. Yani sektörün dünü, bugünü ve geleceği nedir sorusuna olan cevabı doğru kavrayabilirseniz, sektörde edineceğiniz yerde alınacak kararlar daha isabetli olacaktır. Sektörün gidişatını iyi okuyabiliyorsanız, bu sektörde üst çalışan mı, işveren mi, girişimci mi olacaksınız bu sektörde geleceğinizin ne olacağına çok daha iyi karar verebilirsiniz.
Tabiî ki her şey hayalle başlıyor ama iyi bir planlar yapmakla bir sonuca ulaşılabiliyor. Sonuçta hayal kurmadan hiçbir şey olmuyor ama sadece hayalle kalmakla da doğru bir yaşam tarzı elde etmek mümkün değil.
2009 yılında 450 özel hastane, 1030 özel gıda merkezi, 451 tane özel poliklinik var. Dünya değişiyor, ülkemiz ve bizler değişiyoruz. Her şey değişiyor ve her şey değişmek zorunda zaten. Ülkemizin sağlık politikaları da cumhuriyetin ilk yıllarından bu güne kadar büyük değişimler geçirmiş durumda. Geçmişteki yaklaşımlar, fikirlerle bugünkü yaklaşımlar ve fikirler farklıdır. Farklı olmak zorunda çünkü politikalar değişiyor, sistemler değişiyor.
Türk sağlık sisteminde 1920 dönemi var. Bu yıllarda sağlık bakanlığı yeni kuruluyor. Bu yıllarda savaşla ilgili sorunlar var. Hızlıca halledilmesi gereken problemler var. Burada merkeziyetçi bir yaklaşım var. Merkezden çözümlenmesi gereken durumlar var. Ağırlık olarak devletçilik politikası ön planda. Koruyucu sağlık hizmetlerine ağırlık verilmiş durumdadır. 1938-1960 dönemi merkezi planlamaların öncelikli olduğu dönemlerdir. 1990’lı yıllara kadar ağırlıklı olarak devletçi politikalar var. Sağlık ocaklarından başlayarak bir örgütlenme var. Sağlık ocakları, dispanserler, hastaneler, bölge hastaneleri şeklinde devam ediyor. Özellikle 1961’li yıllarda sosyalizasyon projeleri çerçevesinde yapılmış. Sağlık sisteminin özellikle sağlık ocaklarında ağırlı olarak kurulmaya çalışıldığı bir dönem. 1990’lı yıllara kadar hep bu şekilde devam etmiştir. 1990 sonrası devlet planlama teşkilatı dünya bankası kaynaklı bir çalışma başlatıyor ve burada sağlık sisteminde bir takım değişimler ve dönüşümler olması gerektiğine karar veriliyor. Sağlık sisteminin temel 2 unsuru var. Bir tanesi finans konusu ikincisi ise uygulama konusudur. Geçmiş yıllarda finansa yönelik bir takım sıkıntılar yaşanmıştır. SSK, emekli sandığı, Bağ-Kur kurulmuş ve olabildiğince devlet finans sistemini ön planda tutmaya çalışmış. Fakat bunlar iyi kötü görüldüğü gibi bir takım sıkıntılar yaşanmış. Ülkemizde bir takım değişime ihtiyaçlar duyulmuş ve bu aslında 1970’li yıllarda başlayan bir değişimdir. Daha önce devletçilik anlayışı ön plandayken 1990’lı yıllar sonrasında liberal ekonomi daha ön planda tutuluyor. Bunların hepsi bir bütündür. Finans, para, ekonomik politikalar olmadan diğer politikalar ne yazık ki gündeme getirilmiyor. Her politika sonuçta bir birleriyle bağlantı olarak sürmek zorunda.” (ue)