Şehrimize hiç yakışmıyor

Şehrimize hiç yakışmıyor

Şehrimize hiç yakışmıyor

Şehrimize hiç yakışmıyor

Şehrimize hiç yakışmıyor
01 Kasım 2011 - 08:34

Oktay Ceylan Hür DüşünceBazılarımız bedavadan kazanacak, bazılarımız çalışsa da kazanamayacak, kimilerimiz şişmanlıktan ölecek, kimileri açlıktan, kimimiz villalarda, bazıları çadırlarda, çadır bulamayanlarda…!Şehrimiz HÜKÜM-ET binamızın tapu, Nüfus Müdürlüğü girişi kaldırımında birçok vatandaşımızın ekmek parası için yetiştirdikleri sebze ve meyveleri satıyorlar.Kadını, kızı, erkeği, yaşlısı, SAKAT’ı. Sonuçta hepsi bizim insanlarımız. Yukarıdaki kompozisyonu sunmaktaki neden, duygu sömürüsü yapmak değil. Bütün Türkiye’mizde bu gibi üzüntü verici gerçekler gözler önüne seriliyor. Zaten kendisiyle görüştüğüm kadarıyla ve anladığım kadarıyla;“- Ben burada hırsızlık yapmıyorum.-  Benim mallarımı aldılar, içim kan ağlıyor.-  İki aydır sigortamı ödeyemiyorum.- Ben çalışmak istiyorum’ vs.vs. vs.”Hatice Hanım felçli, hayatını sakat arabasında geçirme mecburiyetinde. Geçtiğimiz günlerde bir araba çarpıyor. İki bacağı birden alçıya alınıyor. Sağlık ekipleri tedavisinden sonra buraya, kaldırımın üstüne bırakıyor (ben hala bunun nedenini anlamış değilim, anlamakta da zorlanıyorum).Görebildiğim kadar psikolojisi de yerinde değil. Yetkililere kendi isteğiyle oraya götürülmek istediğini söylemiş olabilir. Fakat çare değil. Kış geldi. Yağmurun altında naylon örtüyle barınmaya çalışıyor. “Her ihtiyacı”nı burada karşılıyor. Bir daha söylüyorum, her ihtiyacını…!Satıyorum dediği mallar hem çürümeye yüz tutmuş, hem de hijyen değil. Orada bulunan vatandaşlar ve gelip, geçerler de huzursuz durumda.Hiç kimse bu duruma düşmek istemez. Gün gelir sizde muhtaç duruma düşmeden, düşenin elinden tutun, verene Allah daha çok verir..!