Seçme ve Seçilme Hakkımız var mı?

Seçme ve Seçilme Hakkımız var mı?

Seçme ve Seçilme Hakkımız var mı?

Seçme ve Seçilme Hakkımız var mı?

Seçme ve Seçilme Hakkımız var mı?
05 Temmuz 2010 - 09:08


 


Birçoğumuza göre Seçme Seçilme Hakkı vardır.
Ancak, şöyle birkaç soruyla konuyu irdeleyelim.
Kendinize ve etrafınızdakilere şu soruları sorun; Seçme ve Seçilme Hakkınız var mı?
Genel olarak verilen Cevap “Evet Seçme Seçilme Hakkı var” olacaktır.
Sorulara devam ediniz ve Siz Milletvekili Adayı olabilir misiniz?
Siz Milletvekili Adayı’nı seçebilir misiniz?
Bu iki sorudan sonra bir kez daha aynı kişilere Şimdi tekrar sorunuz,”Seçme ve Seçilme Hakkınız var mı?”
Birinci sorunuza aldığınız cevap ile ikinci sorunuza aldığınız cevap yüzde yüz ters değil mi?
Aslında Merkez Yoklaması yöntemiyle; ülkemiz insanı seçermiş gibi yapıyor, seçilenler de yönetiyormuş gibi yapıyorlar.
Bu kısır döngü de yıllardır devam ediyor.
Biz de önümüze koyulanı yiyoruz. Sandığa gidip partimize oy vermekle, seçtiğimizi sanıyoruz.
Demokrasi talebinin olmadığı toplumlar, şikâyet etme hakkına sahip olamazlar.
Ülkemize gerçek demokrasiyi birileri durup dururken getirmez.
Parti içi demokrasinin gelişmediği toplumlarda da gerçek demokrasiden söz edilemez.
Siyasi partiler ve seçim kanunu değişmeden parti içi demokrasi oturuşamaz.
Parlamentomuza toplum katmanlarının görüşleri tam anlamıyla yansıyamaz.
Ancak, siyasi parti örgütlerinden dipten gelen bir önseçim talebinden pek bahsedemesek de, CHP tabanında önseçim taleplerinin kıpırtıları da dillenmeye başladı.
Önseçim kültürüne en yatkın siyasi parti tabanı CHP’dir.
Ülkemizde siyasi partiler kanununu ve seçim kanunu ancak Yeni CHP ve onun iktidarı değiştirir inancındayım.
Ufukta, siyasi partiler ve seçim kanununun değişeceğini gösteren bir emare şimdilik yok.
AKP sekiz yılı aşan tek başına iktidarında, Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu değiştirmeyi hiç düşünmedi.
Ancak Sayın Başbakan, Demokrasi savunuculuğunu da kimseye bırakmadı.
Önümüze sandık geliyor.
Partilerin Genel Merkezleri’nin belirlediği adayları önümüze koyacaklar bizlerde beğensek de beğenmesek de partimize oyumuzu vereceğiz.
Dolayısıyla beğenmediğimiz insanlarda, bizim vekillerimiz olacaklar.
Önseçim, katılımcı demokrasinin iskeletidir. Üyelerle ön seçim ise; partinin bütün üyelerinin adayını belirlediği ve geniş katılımla yapılan tan demokratik aday belirleme yöntemidir.
1990’lı yıllarda Sayın Erdal İnönü’nün Genel Başkanlığı’ndaki SHP, üyelerle ön seçim yapmıştı.
SHP’nin ön seçim yaptığı yıllarda, hem yerelde ve hem de genelde SHP’nin oyları büyük oranda artmıştı.
Halkın bizzat kendisinin katıldığı “Üyelerle ön seçim” partilere de çalışma ruhu getiren tam demokratik bir yöntemdir.
CHP Babaeski İlçe Başkanı Av. İrfan Altınel’in üyelerle önseçim yapılmasını benimsemesinin yanı sıra “Bölgelerde aday sayısı o bölgenin milletvekili sayısının iki misli olsun tercih yapılsın” önerisine de samimiyetle katılıyorum.
Hem üyelerle ön seçim, hem de tercihli sistem olursa, işte o zaman, seçme ve seçilme hakkımız var mı? Sorusuna “EVET, SEÇME VE SEÇİLME HAKKIMIZ VAR” diyebiliriz.