Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, sarı basın kartı sahibi gazetecilere, çalışmalarında bazı kolaylıklar sağlaması için SARI BASIN KARTI ve PLAKALARI verirler. Bu karttan bende de var.
Bu plakaların yönetmeliğinde de, gazetecilerin o bölgede görevli güvenlik güçleri ile iletişim kurarak, görevlerini yapmalarında yardım istemeleri gerektiğini söyler.
Bugüne kadar, bu yasa çerçevesinde ne bir çalışmamda yarar sağladım. Ne de, bunu söylediğim hiçbir polisin konuya vakıf olduğuna şahid olmadım!
Basın kartı veya plakası olsa da, olmasa da, zaten sonuçta muhatap olunan polisin inisiyatifine bırakılmış gibi görünen durum, polisin iki dudağının arasına hapsedilmiş gibidir.
Bu noktada şunu söylemek istiyorum;
Gerçekten de niyet olarak gazeteciye yardımcı olmak, kolaylaştırıcı olmak istiyorsan, çıkarttığın yasayı adam gibi yap ve anlaşılır hale getir.
Yok eğer öyle bir niyetin yok ise, en azından gazeteci ile polisi bir birine düşürme.
Kaypak ve muğlak ifadelerle milletin kafasını hiç karıştırma.
Sarı Basın kartları ve Sarı Basın Plakaları yönetmeliğini yeniden ele alın ve adam gibi net ve anlaşılır hale getirin diyoruz.
Yoksa, SARI BASIN TENEKELERİ nden öte geçmeyen o plakaları kim ne yapsın?
Ben şahsen artık aracımın ön camına da takmaktan vazgeçtim. Daha çok sıkıntılı duruma da dönüşebiliyor zaman zaman!
Bu derece yani!