Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Marmara Bölge Sorumlusu ve CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Gülay Tülüş..







HABER MERKEZİ 


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Marmara Bölge Sorumlusu ve CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Gülay Tülüş, Kırklareli’de görev yapan Yerel ve Ulusal Basına düzenlediği sabah kahvaltısında bir araya geldi. 18 Şubat 2015 Çarşamba günü bir Cafe’de düzenlenen kahvaltıda Gülay Tülüş Milletvekili Aday Adaylığı’nı bir kez daha yeniledi. 


* “Üzerimize tarihi bir görev düşüyor”


CHP Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Gülay Tülüş, kahvaltı sonrası yaptığı açıklamada şunları kaydetti;


“2002 yılından bugüne Türkiye'yi çoğunluk hükümeti olarak yöneten Ak Parti, Yeni Türkiye ve Başkanlık Sistemi adı altında ülkeyi uçuruma sürüklemektedir. Antidemokratik duruş, ekonomik durgunluk, kutuplaşma, AB üyeliği yolunda atılması gereken adımlarda durgunluk, bölgesel ve küresel zorluklar ülkeyi geri dönülemez bir yola sürüklemektedir. Bu kritik zamanda, Haziran ayında gerçekleşecek Genel Seçimler, belki de ülkenin kaderini belirleyecek niteliktedir. Haziran ayında bizler, demokratik ve güçlü Türkiye'ye karşı diktatörlükle yönetilecek Türkiye arasında seçim yapacağız. Üzerimize tarihi bir görev yüklenmiştir. Geleceğimizi tayin edecek bu seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşımak asli vazifemizdir. Güçlü bir denge ve denetleme sistemiyle, hak ve özgürlüklerimizin garanti altına alındığı, çoğulcu, hukukun üstünlüğüne dayanan, yönetimin hesap verdiği, laik, demokratik bir Türkiye'de yaşamak, geleceğimize aydınlık bir ülke bırakmak temel hedefimizdir. Bu bilinçle, aydınlık, çağdaş, Atatürk ilke ve inkılaplarına temelden bağlı, tam demokratik Türkiye için; geleceğimiz, çocuklarımız, umut için aktif görev ve sorumluluk almak zamanıdır. Gün, büyük sevdamız CHP'yi iktidar yapmak için sokağa çıkma günüdür. Bizler, bu önemli görevin bilinciyle el ele, hep birlikte ayağa kalkmalı, bu faşizan duruşu hep birlikte yıkmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Birikimli, üretken, başarıya giden yolun emek ve çalışmaktan geçtiğini bilen ve bu yoldan vazgeçmeyen bir duruşla aydınlık geleceğimiz için sağlam adımlar atmalıyız. Doğayı, tarihi, sanatı, sporu, emeği ve kadını merkeze alan politikalar çevresinde sosyal adalet, sosyal yardımlar, emekliler, taşeron sistemi, sağlık güvencesi, çocuk işçiler, tarım, YÖK yasası, parasız eğitim, insan hakları, rantı değil insanı önceleyen çağdaş kentleşme anlayışıyla sağlam politikalar üretmeliyiz. Haziran Ayı’nda gerçekleşecek seçimler, Haziran 2013'te filizlenen gezi ruhunun yansıması olacaktır. Direnişle, mücadeleyle, gençlerle, kırmızı giyen kadınlarla sandığa yürüyecek ve Genel Seçimlerde Ak Parti'yi sandığa gömeceğiz. CHP kültürüyle yetişmiş, siyaset bilinci yüksek, toplumla barışık, özü sözü bir, partiyi iyi tanıyan, seçim öncesi ve sonrası toparlayıcı görevi üstlenmiş ve üstlenecek, egolardan ve maddi beklentiden uzak, CHP kimliğini asla unutmayacak, seçimlerin lehte ve aleyhte sonuçlarını kaldırabilecek adaylarla Haziran seçimlerine yürümeliyiz. Farklılıkları tehlike olarak görmeyen, aklı, bilgiyi, zekayı ortak değerlerin hizmetine sunan, kadirşinas, samimi, mücadeleci, insani duyguları ve evrensel değerleri öne çıkaran, siyaseti köşe kapmaca olarak algılanmayan bir ruh, kısaca kendi olan bir anlayışı, katılımcı demokrasiyi desteklemeliyiz. Aktif siyasette kadınlar politikanın özünü ve yürütülmüş biçimini değiştirme gücüyle, halkın yaşamını kolaylaştırma sorumluluğunu üstlenmiş temsilcilerdir. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun da söylediği gibi; hayatın tüm acısını, yoksulluğun bütün faturasını, siyasetin acımasız bedelini kadınlar öder. En büyük kaygı ve kuşkuyu kadınlar taşır. Demokrasi için kadının siyasette aktif rol alması şarttır. 2002 yılından bugüne AKP iktidarında eve kapatılmaya, şiddet görmeye, namus cinayetleriyle yok edilmeye, iş hayatından uzaklaştırılmaya zemin hazırlayan yasal düzenlemelerle sınırlarını kendileri çizdikleri alana sıkıştırılmaya çalışılan kadınların sesi olmalıyız. Tüm bu amaç ve gerçekler ışığında, hayatımın tüm evrelerinde olduğu gibi, siyasette sözde değil özde temsiliyet noktasında mecliste yer almak; doğayı, tarihi, sanatı, sporu, emeği ve kadını merkeze alan politikaları desteklemek; ezilen, haksızlığa uğrayanların sesi olmak; eşit temsil, eşit katılım, istikrarlı yönetim zihniyetiyle Ak Parti'nin antidemokratik siyasi adımlarına karşı durmak; idealist, aydınlık ve çağdaş Türkiye için Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekilliği için aday adayıyım.Türkiye'de nefreti örgütleyenlere karşı sevgiyi örgütlemeye adayım. Bu uğurda gelin gücümüzü, aklımızı, vicdanımızı ortaya koyarak var gücümüzle çalışalım; tek nefes olarak Haziran'da sandıktan zaferle çıkalım.” (Savaş Eskici-Kadir Sinici)