“Saldırganın Türk olması bizi üzdü”

“Saldırganın Türk olması bizi üzdü”

“Saldırganın Türk olması bizi üzdü”

“Saldırganın Türk olması bizi üzdü”

“Saldırganın Türk olması bizi üzdü”
22 Ocak 2013 - 09:16





* Hak ve Özgürlükler Hareketi Lideri Ahmet Doğan’a yapılan silahlı saldırıya canlı şahit olan MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen; “Bu olay üzücüdür. Derhal saldırıyı yapanın arkasındaki güçler tespit edilip, Bulgaristan’ın İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü istifa etmelidir” dedi. 





HABER MERKEZİ


Bulgaristan’da çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan Olağan Genel Kurulu’na katılan MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen, MHP Kahramanmaraş Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Kırklareli’nin Demirköy Belediye Başkanı Muhlis Yavuz ve Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesine bağlı Evrensekiz Belediye Başkanı Halil Abanoz MHP Kırklareli İl Başkanlığı’nı ziyaret ederek,  Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin lideri Ahmet Doğan’a yapılan silahlı saldırı ile ilgili çarpıcı ve ayrıntılı açıklamalarda bulundular.


20 Ocak 2013 Pazar günü Bulgaristan dönüşünde  saat 15.00’te Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli İl Başkanlığı’nı ziyaret eden heyeti MHP Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan ve Yönetim kurulu Üyeleri kapıda karşıladılar. 


MHP Genel Merkezi tarafından Bulgaristan’da yapılan Olağan Genel Kurulu izlemek üzere giden heyet adına silahlı saldırı ile ilgili açıklamalarda bulunan MHP Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen şunları kaydetti:


  “Kahramanmaraş Milletvekilimiz Mesut Dedeoğlu, Demirköy Belediye Başkanımız Muhlis Yavuz ve Evrensekiz Belediye Başkanımız Halil Abanoz ile birlikte Cumartesi günü Kurulta’ya katıldık. Yalnız daha Kurultay’ın yapılacağı salona girişte dikkatimizi çeken güvenlik tertibatının olmaması oldu. Yani salona girişte hiçbir arama yoktu X-ray Cihazı yoktu ve güzel başladı. Türkiye’den dünyanın çeşitli yerlerinden Avrupa Parlamentosu’ndan temsilciler vardı. Bir şölen halinde başlamıştı. Hak ve Özgürlükler Hareketi Genel Başkanı Ahmet Doğan konuşmasını yaparken yaklaşık 10 dakika bir süre geçmişti ki; biz protokol olarak önde otururken bizim önümüzde birisi hızla koşarak kürsüye doğru tırmandı ve silahını çekerek Ahmet Doğan’ın şakağına bir karış mesafeden tetiği çekti yani horoz düştü sesini duyduk Allah’tan ki çok şükür silah ateş almadı. Saldırgan bunun üzerine mermi değiştirmeye çalışırken Sayın Ahmet Doğan refleksle eline vurdu korumalar yetişti derdest ettiler ve götürdüler. Hadise böyle. Sonra yaklaşık üç saat kadar ara verildi. Saat 5 civarında tekrar devamı başladı. Sayın Ahmet doğan sağlık kontrolünden geçti. O da geldi salona ve o şekilde devam etti. Ve herhalde gecenin saat 11 sıralarında tabi misafire kapalı bölüme geçtiler onların sistemleri daha değişik yasaları bize göre daha değişik. Bu kurultay sona erdi. Sayın Ahmet doğan zaten genel başkanlığını bırakacağını birkaç gün önceden söylemiş deklare etmişti. Bizi üzen nokta saldırganın Türk olması. Yani bu noktada Bulgaristan’da yaşayan Türkleri bölmek isteyen güçler var. Maalesef bu güçlere Türkiye’den malzeme taşıyanlar var. Orada ben hak ve özgürlükler hareketi yetkililerine sordum burada niye bir güvenlik tertibatı alınmadı müracaat etmediniz mi şeklinde ve aldığım cevapta içişleri bakanlığından Emniyet Genel Müdürlüğü’nden ve Sofya valiliğine ve güvenlik teşkilatına müracaat ettiklerini fakat hiçbir güvenlik tertibatının alınmadığını söylediler. Yani bir kişinin silahıyla girip böyle bir eylem yapabilmesi yani sıradan bir kişinin yapabileceği bir şey değil büyük bir organizasyon benim şahsi inancım. Ve beklentimiz de şudur Bulgaristan hükümetinden; bu olayın faillerinin gerçek azmettiricileri kimlerse planlayıcıları kimlerse bunların ortaya çıkartılması. Fail sıradan bir adam değil yani bizim daha sonra aldığımız bilgilerde çeşitli suçlardan sabıkası olan boks antrenörlüğü lisansı olan birisi. İnşallah sonuç iyi çıkar ortaya çıkar daha doğrusu failler ki orda Türkleri bölmek isteyen bir hareket başladı Türkleri temsil ettiği iddia edilen ikinci bir parti kuruldu. Ki haziranda Bulgaristan’da milletvekilleri genel seçimleri var. Bu seçimlerde bütün Bulgar halkını temsil etmeye talip olan Hak ve özgürlükler hareketini parlamento dışına bırakarak Türklerin daha da sıkıntıya sokup Bulgaristan’dan göçe zorlamaya çalışan bir harekettir.


Korumalar bile bu olaya müdahale etmediler yani yakın koruma yapan bir kişinin bu şekilde yakın koruma yapması mümkün değil. Yani saldırgan yaklaşık 30 metre mesafeyi koşarak gitti merdivenleri tırmandı ve Sayın Ahmet doğanın şakağına silahı dayadı. Bir defa tetiği düşürdü ikinciye tekrar mermiyi sürmeye kalktığında Ahmet Doğan koluna vurup silahı düşürdü. Ondan sonra yakın korumalar yetişti. Derdest ettiler götürdüler. Yani bu olay Türk düşmanlarını yöneltecek ama zannetmiyorum Bulgaristan’da yaşayan Türk vatandaşlarımız soydaşlarımız sakin olsunlar. Yani Türkiye’de yaşayan Bulgar kökenli vatandaşlarımız ve Bulgaristan’da yaşayan Türk soylu vatandaşlarımız sükûnetlerini muhafaza etsinler. Yani orda onları sıkıntıya sokacak bu olaya tepki göstermelerini sağlayarak işte Türkler budur dedirtmek isteyen güçelrin bir planı olabilir. Çünkü önümüzde seçimler var Haziran ayındaki Bulgaristan Parlamento Seçimleri var ona yönelik bir olay benim şahsi kanaatim. 


Hiçbir açıklama yok ben orada dün verdiğimi beyanatta İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü’nün istifa etmesi gerekir dedim. Yani Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ve İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir olay karşısında demokratik bir ülkede yakışan etik olan istifa etmesidir. Yani bir siyasi partinin genel başkanını öldürmeye gelip sahnede konuşma yaparken kürsüde alnına silah dayayıp da tetik düşürebiliyorsa o ülkede güvenlik yok demektir.” (Savaş Eskici)