Sahiplenmezlik

Sahiplenmezlik

Sahiplenmezlik

Sahiplenmezlik

Sahiplenmezlik
18 Kasım 2011 - 08:26


HÜR DÜŞÜNCE


Oktay Ceylan


Türk Bayrağı’nı yaktılar! Neden? Neden? Delirdi mi bu adamlar?


Terbiyesizler, hayasızlar!


Başka ülkelerin siyasi hesaplarına göre hayatımıza yön vermenin mümküniyatı yok.


Buradan meseleleri görmek imkan dahilin de değil.


Yalnız medyadan gördüğüm kadarı ile burnuma pis kokular geliyor. Bu konuda yapılan yorumlara bakılırsa gelen koku pis bir koku.


Fakat bu olup bitenlere rağmen; Türkiye Cumhuriyeti’nin, içerisinde ve dışarıda Türk Bayrağı’na yapılan saldırıya ses çıkarmaması mümkün değildir.


Suriye’ye değil de Devlet Başkanı’na AYAR mutlaka çekilecektir.


Suriye Devleti’nin veya bir başka Devlet’in bayraklarını yakarak deşarj olmak çare değildir.


Üç-beş tane kendini bilmez çapulcu it, bayrağımızı yaktı diye bayrak bayraklığından bir şey kaybetmez. Ama yine söylüyorum bunun hesabı sorulur.


Gördüğüm kadarı ile Arap Birliği’nin Suriye Kararı ardından, bu eylemler başlamıştır. Ben bu konuya girmeyeceğim.


Benim için önemli olan üzüntüm, haklı olarak bunu istemek.


Bayrak, Türk Milleti’nin namusudur, şerefidir.


Türk Milleti’nin sabrını zorlamaya çalışıyor olabilirler.


Böyle tahriklere kapılıp, bu hareketin cevabını onlar gibi yaparak onların seviyesine düşmek gerekmez.


Ancak hiç tepkisiz kalmak, susmak; onların bu hareket kabul anlamına gelmez mi?


Bu veya buna benzer hareketlere karşı eylem yapılmasa da Türk’ün haysiyetine ve vakarına yakışır söyleyecek bir sözümüz de mi yok.


Gönül isterdi ki; en azından İktidarı-Muhalefeti ile Partiler, Sendikalar, Odalar, Birlik ve Dernek Yönetim Kurulları’ndan kararlarla sözlü ya da yazılı tepkiler gösterilsin.


Bu tepkisizlik aynı zamanda SAHİPLENMEZLİK anlamına da gelmiyor mu?