Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’ın eski buzhane binasının müzeye dönüştürülme talebi Belediye Meclisi’nde 3. kez ertelendi Kırklareli’nde 1993 yılında başlayan Aşağıpınar ve Kanlıgeçit kazılarında, 16 yıl geride kaldı. Bu süreç içerisinde Kırklareli’nin fahri hemşehrisi haline gelen Kazı Ekibi Başkanı ve Istanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, var gücüyle burada bir kültür sektörü yaratmak için uğraştı. Ancak Özdoğan bu çabaları esnasında hep bürokrasiye takıldı. Son olarak, Belediye Meclisi’nin Eylül ayı toplantısında gündemin birinci maddesi olan “Eski Buzhane binası ve bulunduğu parselin müze olarak kullanılmak üzere tahsisi” talebi, görüşmelerin ardından oy birliğiyle Imar Şehircilik ve Plan Bütçe Komisyonu’na havale edildi. Vehbi Koç Vakfı’ndan kazandığı 100 bin doları Kırklareli’ye harcadı Mehmet Özdoğan, geçtiğimiz yıl Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katıldığı bir gecede, Vehbi Koç Vakfı tarafından, arkeoloji alt başlığında Marmara Bölgesi tarih öncesi arkeolojisi alanına yaptığı katkılardan dolayı ödüle layık görüldü. Ayrıca 100 bin dolar para ile de ödüllendirilen Özdoğan, armağan edilen bu parayı da gözünü kırpmadan Kırklareli’ndeki projeler için harcadı. Ancak Belediye Meclisi, atıl durumda olan eski buzhane binası ile ilgili talebi, 2006 yılından beri çözüme kavuşturamadı. Başkan Çağlayan ‘Bir aydan birşey olmaz’ dedi Mehmet Özdoğan taleple ilgili görüşmeler için katıldığı Belediye Meclisi’nde, oy birliğiyle kendisine söz hakkı tanınmasının ardından şunları kaydetti; “Kırklareli olarak, belediye olarak, bu binanın Kültür Bakanlığı’na müze olması için devredilmesini sağlarsanız, bunun Kırklareli’ye büyük bir katkısı olacaktır. Çünkü ben Ankara’da bu konuyla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda temaslarda bulundum. Görüşmelerimde olumlu sonuçlar aldım. Onlar da konuya sıcak bakıyorlar. Bu bina çok sağlam ve iyi bir bina. Müze haline getirilmesi sonucu, kazı bölgesine olan yakınlığı nedeniyle de daha kombine bir işleve sahip olacak. Kazı alanlarıyla yan yana olacak. Yapacağımız projelerle, kazı alanının hemen yanında temsili görsellikler oluşturacağız. Müzede de bu temsiliyetlerin orjinal halini sergileyeceğiz. Böylece şu anki mevcut müzede rahatlayacak. Çünkü oradaki arkeolojik eserleri diğer taraf aktaracağız. Oranın da tamamen halk kültürü ürünlerine yönelik bir etnografya müzesi kimliğine bürünmesini sağlamış olacağız.” Konuya yönelik görüşlerin dile getirildiği toplantıda Prof. Özdoğan; 2008’de de aynı fikirlerin ortaya çıktığını, ancak geçen 1 senede hiç bir değişiklik kaydedilmediğini ve aynı noktada durulduğunu ifade etti. Meclis talebin, binanın imar durumunun yasal boyutunun tekrar değerlendirilmesi için Imar Şehircilik ve Plan Bütçe Komisyonu’na havale edilmesine oy birliğiyle karar verdi. Karar verilirken de Prof. Özdoğan’a Başkan Çağlayan tarafından ‘Bir aydan birşey olmaz’ cümlesi söylendi. Toplantı sonrasında görüşme yaptığımız Özdoğan, olayın bürokrasiye takıldığını belirterek, kimsenin kötü bir niyeti olmadığını ancak, birisinin bürokratik adımları takip etmesi gerektiğini belirtti. Özdoğan açıklamalarında şunları kaydetti: “Kırklareli’nin 16 yıldır sürdürülen bu çalışmaları sahiplenmesi şarttır. Eski Buzhane binasının müzeye dönüştürülmesi için tahsisi talebi 2006 yılında, 2008 yılında ve son olarak bu ay yine komisyona havale edildi ve çözüme kavuşturulmadı. Burada bir kültür sektör projesi oluşturmaya çalışıyoruz. Bu sektörün oluşması için proje gerekiyor. Projeyi biz yapıyoruz. Bunun dışında irade gerekiyor. Onu da Kırklarelililerin göstermesi lazım. Sanırım insanlar burada bu sektörün oluşacağına inanmıyor. Ben şu an taşın altında duruyorum Iş işten geçtikten sonra bazı şeylerin farkına varılmasının anlamsız olacağını kaydeden Özdoğan; “Herkes benim mucizeler yapmamı bekliyor. Ancak bu mucizeyi buranın insanı yapabilir. Kırklareli bir kültür ve doğa kenti olarak bunları endüstriye mi dönüştürecek, yoksa endüstriyi mi buraya getirecek önce bunun kararını vermesi lazım. Herkesin taşın altına elini sokması gerekiyor.” diyerek cümlelerini sonlandıran Özdoğan, kendisinin de zaten o taşın altında olduğunu vurguladı.