“Peygamberimiz hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir”

“Peygamberimiz hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir”

“Peygamberimiz hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir”

“Peygamberimiz hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir”

“Peygamberimiz hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir”
16 Nisan 2011 - 16:05

İlahiyatçı Yazar Hasan Gümüş; “Biz sevgili Peygamberimizle etle, kemik
gibiyiz. O hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir. Her
gün mutluluk anında, sevinç ve hüzün anından yad ettiğimiz
Peygamberimizi bu gün Rumeli`nin bir güzel köşesinde Kırklareli`de yad
ediyoruz sevenleriyle, coşkuyla, özlemle ve muhabbetle yad ediyoruz.”
dedi.


HABER MERKEZİ
Kırklareli İnsani Değerleri Yaşatma Derneği (KİD-YAD) Kutlu Doğum Haftası`nı Kırklareli Üniversitesi Rektörlüğü Kültür Merkezi Konferans Salonu`nda kutladı.
12 Nisan 2011 Salı günü saat 20.30`da başlayan kutlama programı Ahmet Hilmi Taşçı`nın Azap suresinden ayetler okumasıyla başladı.
KİD-YAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Uzun, büyük bir heyecan ve gururla kutlanan Kutlu Doğum Haftası`na kavuşmanın sevincini, güzel ortamda bir araya gelmenin onurunu ve Allah Resulünü Kırklareli`nde misafir etmenin sevinçli gururunu yaşadıklarını belirterek;
“Bugün, günümüz insaninin en büyük problemi; sevgisizliktir. İç dünyasındaki kasırgaların, sosyal hayatındaki çalkantıların gerçek sebebi maalesef gönül çoraklığıdır.
İşte, kavgalı dünyamızın sevgi ve barışa, bunalımlı insanımızın sevgi, hoşgörü, birlik ve beraberliğe daha çok muhtaç olduğu bir zamanda, Rahmet Sevgi ve Barış Elçisi Sevgili Peygamberimizi anmak, anlatmak daha büyük önem arz etmektedir.
Gerçekten, sevmeyi sevilmeyi, paylaşmayı uzlaşmayı unutmuş; yüreğindeki sevgi ve şefkat tomurcukları kurumuş, insanî, ailevî ve sosyal ilişkilerinde tatlı dile, güler yüze, Muhammedî sevgiye hasret kalmış çağımız insanının, her şeyden önce sevginin odağındaki Rahmet Peygamberini tanımaya ihtiyacı vardır.
Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle, adı "Sevgi ve Barış" olan Yüce Dinimizin güler yüzünün tanıtılması; sadece dostlarına değil düşmanlarına bile sevgi ve yardım elini uzatan Sevgili Peygamberimizin insanlığa hediye ettiği davranış zarafetinin, sevgi ve barış mesajlarının anlatılması, toplum olarak sevgi bağlarımızın kuvvetlenmesine, gönül köprülerimizin perçinleşmesine ve ayrıca Yüce Dinimizin doğru algılanmasına inşallah katkıda bulunacaktır.
Ancak, şunu da biliyoruz ki; Sevgili Peygamberimizi bir günde, bir hafta da, hatta bir yıl boyunca bile anlatsak yine de tam anlatamayız. Onun için Hz. Mevlana der ki; "Keşke gökler kadar geniş bir ağzım olsa da; Allah`ın Kitabında övdüğü, Meleklerin bile hayran olduğu ve insanların yoluna, sünnetine sevdalı olduğu O Yüce Peygamberimi övsem, anlatsam"
Önemli olan canım kurban olsun senin yoluna adı güzel kendi güzel Muhammed diyen Hak âşığı, Peygamber sevdalısı Yunus Emremizin sevgisi, samimiyeti ve sadâkati ile onu sevmek, toplum olarak onun sevgisi ile şekillenmek ve onu anmaya, anlatmaya ve anlamaya kıyamete kadar devam etmeye niyetli olmaktır” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından İlahiyatçı Yazar Hasan Gümüş Peygamber Efendimizi 5 vakit okunan ezanlarla, kılınan namazlarla, farzlarda okunan kabetlerle, namazlarda her oturulduğunda sevgili Peygamberimizin Allah`ın kulu ve Resulü olduğuna şahadet ediyor ve andığımızı belirtti.
Gümüş; “Mutlu olduğumuz zaman Peygamber Efendimizi yad ediyoruz. Günlerimiz salat ve selamsız olmuyor. Çocuklarımızı askere uğurlarken onu yad ediyoruz. Düğünlerimizde, cenazelerimizde, hüzünde, kederde, mutlulukta hep onu yad ediyoruz. Pembe gülü gördüğümüz zaman onun rengini hatırlıyor ve yad ediyoruz. gülü kokladığımız zaman onun kokusunu alıyor ve yad ediyoruz. Oğlumuz Mehmet`i ve Muhammed`i, torunumuz Ahmet`i ve Mustafa`yı severken sanki onu sevdiğimizi düşünür ve onu yad ederiz.
Badı sabah estiği zaman onu düşünür, hatırlarız.
Biz öyle milletiz ki uçan kuşlara hacı kuşlar demişiz. Onları yarı kutsal kabul etmişsiz. Bizde leyleklerin, kırlangıçların yuvalarına dokunulmaz. Onlar hacı kuşlardır, çünkü kabul ederiz ki İlkbahar`da onlar memleketimizi şenlendirdiklerinde Mekke`den ve Medine`den geldiklerini sevgili peygamberimizden selam getirdiklerini biliriz. Ama Sonbahar`da giderken bizden selamlar götürdüklerini düşünürüz. Onun için biz göçmen kuşlara hacı kuşlar demişsiz. Biz sevgili Peygamberimizle etle, kemik gibiyiz. O hayatımızın bir parçası, hayatımızın en önemli rengidir. Her gün mutluluk anında, sevinç ve hüzün anından yad ettiğimiz Peygamberimizi bu gün Rumeli`nin bir güzel köşesinde Kırklareli`de yad ediyoruz sevenleriyle, coşkuyla, özlemle ve muhabbetle yad ediyoruz” dedi.
Verilen konferans sonrasında Necmettin Ötün şefliğinde Grup Tekbir tarafından Tasavvuf konseri verildi. (ue)