Özün’den Yambol Belediye Meclisi’ne tepki

Özün’den Yambol Belediye Meclisi’ne tepki

Özün’den Yambol Belediye Meclisi’ne tepki

Özün’den Yambol Belediye Meclisi’ne tepki

Özün’den Yambol Belediye Meclisi’ne tepki
04 Şubat 2011 - 09:31

Babaeski Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Özün, Bulgaristan’ın Yambol Belediye Meclisi’nin aldığı “Ermeni Soykırımı” kararına tepki olarak yazılı bir bildiri yayınladı. Haber: Metin Karakuş Bulgaristan’ın Yambol Belediye Meclisi’nin, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere Uygulanan Soykırımı tanınmasına ve 24 Nisan gününü “Şehitleri Anma Günü” olarak kabul etmeye yönelik bir kararı 28 Ekim 2010 tarihinde kabul etmesine, Yambol Ticaret ve Sanayi Odası ile işbirliği projesi gerçekleştirmiş olan Babaeski Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Özün tarafından tepki geldi.Başkan Özün, alınan karara tepki olarak yayınladığı biliri de şunları kaydetti; “Yambol Ticaret ve Sanayi Odası ile işbirliği projesi gerçekleştirmiş olan Borsamız Yambol Belediye Meclisince ülkemiz aleyhine alınan karara tepki göstermek amacıyla duyulan rahatsızlığımızı muhataplara iletmek istiyoruz. Tarihin tek taraflı okunmasıyla ortaya çıkan bu karar, Türk kimliği ve ecdadını karaladığı kadar, tarihsel hassasiyetleri fazlasıyla yüksek olan Babaeski halkı tarafından da tepkiyle karşılanmıştır. Kararın kabul edilmesi ayrıca, her alanda ilişkilerimizi geliştirmek istediğimiz, ortak bir tarih ve coğrafya ile bağlı bulunduğumuz Yambol kentiyle var olan ilişkilerimizin geleceğini de tehlikeye sokmuştur. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları tüm İmparatorluk halkı için trajik bir dönem olmuştur. Türkler, Ermeniler ve diğer milletler büyük acılar yaşamışlardır. Bu dönemin, tüm yönleriyle anlaşılması ve yaşanan çok sayıdaki can kaybının hatırasına gereken saygının gösterilmesi gerekmektedir. Ancak, Ermeni tarafının tarihe bakışı, seçici bir şekilde sadece Ermenilerin acısını ele almakta, yaşananları çeşitli şekillerde çarpıtmakta ve bunu Türklerin Ermenilere yaptığı ve esasen uluslar arası hukukta açıkça tanımlanmış bir suç olan soykırım olarak takdim etmektedir. Türkiye, Ermenilerin I.Dünya Savaşı sırasında çok sayıda masum hayata mal olan acısını inkâr etmemektedir. Ancak, Savaşa varan dönemde ve savaş sırasında daha fazla sayıda Türk hayatını kaybetmiştir. Türkiye’nin karşı çıktığı husus, bu trajedinin bir grubun diğerine karşı işlediği soykırım olarak takdim edilmesidir. Tabiatıyla, böylesine bir suçlama siyasi hesapların insafına bırakılmamalıdır. Bu anlamda, asli vazifesi, görev bölgesinde yaşayan insanların hayat kalitesini iyileştirmek ve yaşadıkları çevreyi çağdaş koşullara ulaştırmak olan belediyeler gibi yerel yönetim organlarının, mahkemelerin ve tarihçilerin yerini almaması gerektiği açıktır. Öte yandan, Bulgaristan’da yaşayan dostlarımızın da gayet iyi bildiği üzere, Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihi de acı, ölüm, gözyaşı ve kederle dolu olan pek çok olaya şahitlik etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi, aynı zamanda Balkan kökenli yaklaşık beş milyon Türk’ün acı dolu hikâyesidir. Bunların yarısından çoğu Balkan Savaşları ve I.Dünya Savaşı ile bugünkü Türkiye Cumhuriyeti topraklarına göçleri sırasında hayatını kaybetmiş, geri kalanları da doğup büyüdükleri topraklardan bir daha dönmemek üzere ayrılmışlardır. Bugün başta Trakya bölgemizin illeri olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti nüfusunun yaklaşık yedide birinin Balkan kökenli aileler ve bunların soyundan gelenlerden oluştuğu tahmin edilmektedir. Dolayısıyla, gerek I.Dünya Savaşı, gerek 1915 olayları, vatandaşlarımız için acı dolu hatıralarla özdeştir. Tüm bu acı hatıralardan husumet çıkartmıyor olmamıza rağmen aynı dönemde bizim de fazlasıyla yaşadığımız can kayıpları ve acıların görmezden gelinerek, olayların siyasi Saikler ve tek taraflı bir bakış açısıyla Türkler tarafından işlenen ‘’soykırım’’ olarak nitelendirilmesi kamuoyunda infialle karşılanmaktadır. Yambol Belediye Meclisi’nin aldığı bu karar kapsamında Babaeski Ticaret Borsası olarak, kararı gözden geçirmenizi bekliyor, kararın yürürlükte kalmaya devam etmesi halinde, bugüne kadar ilişkilerimizi geliştirmek yönünde sergilediğimiz iyi niyet ve tutumumuzu gözden geçirme ihtiyacı hissedeceğimizi ve ilişkilerimizin bundan sonra bu karar doğrultusunda şekillenebileceği dikkatinize getirmek istiyoruz.”