Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 712. yılı

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 712. yılı

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 712. yılı

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 712. yılı

Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 712. yılı
28 Ocak 2011 - 09:16

27 Ocak 1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti’nin 712. Kuruluş Yıldönümü
dolayısıyla açıklamada bulunan Alperen Ocakları Edirne Şubesi Başkanı
Alpaslan Cankaloğlu şunları kaydetti:

HABER MERKEZİ

“600 yıldan fazla bir süre geniş bir coğrafyada ve çok farklı etnik grupları barış  ve sükun ikliminde idare eden bir devletin ve tarihin altın sahifelerine adını kaydeden ulu bir çınarın hatıralarına muhtaç olduğumuz her gün biraz daha iyi anlaşılmaktadır.
Onun mirası üzerinde bu gün oynanan oyunları gördükçe Türk toplumunun tarihiyle barışık olmasının zaruretini daha iyi anlıyoruz. Günümüzde, Osmanlı Devleti’ne cephe alan mihrakların ve karanlık güçlerin saldın ve oyununa gelmeden 600 yıllık Osmanlı çınarının tecrübe birikimlerine eğilmemiz gerekmektedir. Bu geriye dönüş hareketi değil tarihi birikimlerimizden istifade etmektir. Tarihi doğru anlamaya yönelik bir faaliyettir. Tarih tekerrürden ibaret derler. Aslında tarihten ders alınsa tarihin tekerrür etmesi diye bir durum olmaz. Osmanlı devletinde yöneten-yönetilen arasındaki ilişki bir zorunluluk değil bir sorumluluk ilişkisi şeklinde belirmiştir.
Dünya coğrafyasına kısa bir göz gezdirdiğimizde acaba barış sözcüğü lugatlerde mi kaldı diye sorası geliyor insanın. Salt İslam dünyası olduğu kadar diğer pek çok toplum ve devletlerde akan kan ve dinmeyen gözyaşlarını içimiz burkularak izliyoruz. Ve bu durumda aklımıza ilk gelen yine Osmanlı oluyor.
Devrinin süper gücü olduğu halde bu gücü dünya barışının sağlanmasında kullanan Osmanlı’nın geniş bir coğrafyada tesis ettiği barışın ne anlama geldiği gün geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır.
Bunları anlamaya başladığımızda Siyonizm’in neden Osmanlıyı yıkma planları içinde olduğunu da çok daha iyi anlıyoruz.
Osmanlı yöneticileri hâkimiyetleri altında bulunan hiç bir etnik azınlığa zorlama etmeyerek kendi inançları doğrultusunda yaşamalarını temin etmiştir. Zira bu tutum İslam’ın temel bir ilkesi idi ve İslam’ın tanıdığı haklar içerisinde yer alıyordu.
712. yılında Osmanlı’yı anarken gurur duyduğumuzu tarihe sayısız başarılar bırakan böyle bir devletin böyle bir ecdadın torunları olduğumuz için onur duyuyoruz.” (s)