Özkan Başaran
















Yarın Kurban Bayramı. Geçen yıl bayramlaştığımız dostlarımız, bu yıl aramızda değil. Aile yakınlarını kaybedenler için hüzünlü bir bayram olacak.


Gözleri yakınlarını arayacak. Göz önündeyken varlığının değerini bilmeyenler, kaybettikleri yakınlarının acısını bayramlaşmalarda bir kez daha hissedecekler.


Ana-Babalarının değerini sağlıklarında bilenler vicdan rahatlığı içinde bir bayram geçirecekler. Ancak, Bayramları tatil fırsatı görüp, bir el öpmeyi bile çok görenler, kaybettikleri Ana-Babalarına duydukları Hicran bir ömür boyu sürecek.


Bayramlar, yaşlılar için görüşme fırsatı. Dargınlar için de, barışma bahanesi.


Yaşlı gözlerle evlatlarının yolunu gözleyen Ana-Babaların çektiği ızdarabı, kendileri evlat sahibi olduktan sonra hissedecek olan vefasızlara da sıra bir gün gelecek.


Yol gözlemenin ne demek olduğunu evlatları da onlara aynı davranışları yaptığı zaman çok iyi anlayacaklar.


Yıllar sonra eli öpülecek Ana-Baba bulamadıktan sonra, yaraları sarmak mümkün değil. 


Ne yazık ki, Bayramlar artık tatil fırsatı olarak değerlendiriliyor. Eskisi gibi değil.


Milli Bayramlarımızın bir diğer özelliği de bir biriyle küs olanlara Barışma bahanesi olması. 


Bir biriyle köprüleri atanların barışması kolay değildir. Aradan geçen yıllar barış umutlarını söndürmüştür. 


Arası bozuk olanları barıştırmak için bir gönül elçisine ihtiyaç vardır.


Bu görevi yapacak insanlar da toplumumuzda çok azdır. Bayramları küsleri Barıştırmak için fırsat gören gönül elçileri, kendilerine görev çıkarmak zorundadır.


Barış; iki kişiden birinin öbürüne yaklaşıp elini uzatmasıyla kolay kolay sağlanamaz.


Bayramlarımızın bir diğer güzel yanı ise, toplumsal kucaklaşmanın doruk noktası olmasıdır.


Normal günlerde birbirini görmezden gelenler, Bayramın verdiği manevi baskıyla sarılıp kucaklaşmak durumunda kalırlar.


Adet yerini bulsun diye de olsa, yapmacık sarılmalar da olsa, toplumsal fayda üreten Bayramlaşmalar bazı ilişkileri geliştirir.


Normal günlerde tokalaşmaya bile üşenen insanların, Bayramlaşmayla başlayan iletişimleri ilerde dostluk kapılarını açabilir.


İşin bir de siyasi boyutu var. 


Seçim sürecine girdiğimiz şu günlerde Kurban Bayramı birçok kişiyle görüşme fırsatı olarak da değerlendirilecek.


İnsanlar Geçtiğimiz bayramlardan daha çok aranıp sorulacak. Çünkü Kurban Bayramı Seçimlerden önceki son Milli Bayram.


Eski Bayramlardan daha fazla Kutlama mesajı, daha fazla tebrik kartı, daha fazla telefon görüşmesi ve daha önce hiç olmadığı kadar yüz yüze bayramlaşmalar.


Önceki senelerdeki Bayramlarda aramayan siyasilerin Bayram kutlaması için aramaları destek beklentisi koksa da, bunu çok umursamayacaklar ve Bayram fırsatını en iyi şekilde değerlendireceklerdir.


Daha önceki bayramlarda seçmenlerini muntazam bir şekilde arayan siyasilerin seçim öncesi bayram kutlamaları çok daha anlamlı olcaktır.


Siyaset uzun soluklu bir süreçtir. Bir yerlere aday olmadan da insanlarla ilişkilerinizi koparmayacaksınız. 


Siz insanları bugüne kadar gelip geçen Bayramlarda ne arayacaksınız ne soracaksınız, sonra birden bire yoğun bir ilgilenme dönemine gireceksiniz.


Seçmenlerinizden yıllarca uzak durup, Adaylığınız gündemde olduğu için arayıp sormalar, siyasi çıkar amacıyla algısını oluşturur.


Siyasi Çıkar için yapılan Hatırlanmaların da, faydasından çok zararı dokunur.


Yarın Kurban Bayramı.


Geçtiğimiz yıllarda düzenli olarak Bayramlaştıklarımızı samimi olarak değerlendireceğiz. 


Ama, Yılların yılı ne Bayram, ne seyranda aramayıp da birden bire arayanların Acaba ne çıkarı var? diye düşüneceğiz.


Bu Bayramda kutlama yapan siyasileri özellikle not edin. 


Bakalım, Gelecek yıl yaşayacağımız Ramazan ve Kurban Bayramlarında hatırlanacak mısınız?


Bana göre asla hatırlanmayacaksınız. 


O halde, Siyasi Çıkar için ve adet yerini bulsun diye yapılan Bayramlaşmalar; Sahte Bayramlaşmalardır.


Barış, Özgürlük ve Dayanışma içinde yaşayacağımız daha nice Bayramlar özlemiyle tüm okuyucularımı sevgiyle selamlıyorum.