Neyin Bedeli

Neyin Bedeli

Neyin Bedeli

Neyin Bedeli

Neyin Bedeli
02 Şubat 2010 - 09:26


 


Şu para dediği; En babayiğit delikanlıyı bile kurtluktan alıp ta kuzuya çevirmiyor mu?
Ne raconunu bırakıyor, ne külhanlığını.
Yer geliyor, karizmada deliğin bini bir para.
Fino köpeklerine bile madara etmiyor mu adamı yeri geldiğinde.
Köpeğe atsan dönüp yüzüne bakmaz da.
Adamı adamlıktan çıkardığını bilmeyen yoktur.
Yuh ulan bu paraya!
Yazık ulan bu paraya!
Yazık ulan paraya tapıp ta, insanlığını pula satana!
Devir, kuşluğun metelik etmediği ama puştluğun ayyuka çıkıp, kilolarca altınla tartılır hale geldiği devir olmuş.
Bunca rezilliğin, aymazlığın, kalleşliğin ve iğrençliğin arasında, insanlığın, iyiliğin, ahlakın ve inanmışlığın, çamura düşen altın gibi yitip gittiğini ama bir gün mutlaka bir yerlerden yeniden gün ışığına çıkacağını ve değerini yitirmeyeceğini görmeyi beklemeye dalmışız.
Belki yeter ömrümüz görmeye, belki de yitip gider senelerimiz bu uğurda.
Bir hiç uğruna, birkaç sene karnı tok ama arkasını döndüğünde ardından tükürülen, parası bol ama yediği bonfileden lezzet almayan şekilde yaşamanın, ne kadar hazzı ve kıymeti varsa, o denli yaşamakla imtihan ediliyor olmak ne denli zor ve küçük düşürücüdür!
Kazancın ve rızkın helâlini istemek. Aç karnına bile mutlu olmak ama umudunu yitirmemek, ne denli bir erdemlilik ve büyüklüktür.
Başlarken söylediklerimizi de unutmamak lazımdır.
Zenginin değil, zalim zengin olanının karşısında ezilmek koyar en çok adama.
Ve öyle zor şeydir ki, onurunla ayakta kalmaya çalışmak ama birilerinin karşısında ezilmek ve eğilmek yerlere kadar.
Adamın ömründen senelerini, gecelerini değilse bile gündüzlerini çalar, götürür.
Kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmek var ya hani!
Karnın doyacak kadar ekmeğin, açıkta kalmayacak evin ve içine haram karışmamış gelirin kadar yaşayabilmek.
Musalla taşının bir son değil de, yeni bir başlangıç olacağı o güne kadar sürdürebilmek bu mutluluğunu!
Hayat, git gide daha da zor bir hale geliyor, biliyorsunuz.
Ve artık bu dönemde onurunla yaşayabilmenin bile bedelleri var!
Uzun ince ama mayınlı ve dikenli yollarda yürümek adına hükümlüyüz.
Üstüne üstlükte; Ayakkabılarımız delik veya düpedüz yalınayakız…