Müftü Yardımcısı Bıyık; “Kurban Allah'a yaklaşmaktır”

Müftü Yardımcısı Bıyık; “Kurban Allah'a yaklaşmaktır”

Müftü Yardımcısı Bıyık; “Kurban Allah'a yaklaşmaktır”

Müftü Yardımcısı Bıyık; “Kurban Allah'a yaklaşmaktır”

Müftü Yardımcısı Bıyık; “Kurban Allah'a yaklaşmaktır”
02 Ekim 2014 - 07:21

Kırklareli İl Müftü Yardımcısı Adnan Zeki Bıyık, Kurban Bayramı ile ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:




HABER MERKEZİ


Kırklareli İl Müftü Yardımcısı Adnan Zeki Bıyık, Kurban Bayramı ile ilgili olarak gazetemize yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:


“Sözlükte "yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey" anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, "ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartlar taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan" demektir. Arapça'da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. Kurban Zilhicce aynım 10-11-12. günlerine denk gelir. İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunur. Safi, Hanbel Malik Kurban kesmeye sünnet Hanefi Mezhebi ise vacip demiştir. Şartları taşıyanların kurban kesmesi vaciptir. Sevgili Peygamberimiz kurbanı hiç terk etmemişlerdir.


Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört şart aranır. Bunlar; 1. Müslüman olmak, 2. Akıllı ve bulûğa ermiş olmak, 3. Mukim olmak, yani yolcu olmamak, 4. Belirli bir malî güce sahip bulunmak.


Kurban toplumda kardeş ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür.”


“Kurbana vereceğim Para ile Muhtaçlara yardım edilse kurban yerine geçer mi?” sorusuna Müftü Bıyık şu cevabı verdi:


“Hayır geçmez. Kurban kelimesi yaklaşmak manasına gelir, yüce yaratıcıya yaklaşmak için yüzlerce form vardır. Bu bir yetimi yedirip içirme ona eğitim istikbali sağlama, bir yaşlılar yurduna bağışta bulunma. Okul yaptırma, fakirlikten evine et girmeyen insanların mutfağını zenginleştirme, lösemili yavruların tedavisine kan ile para ile yardımda bulunma, evi yurdu olanlara sahip çıkma gibi bunlar Allah katında tartışması kurban (yani Allah'a yaklaşma ) anlamına gelen uzun soluklu ibadetlerdir ve sevapları tartışılmaz. Bu tip toplumsal ciheti olan hayırlı ve ecirli işler olduğu gibi bir de sadece ferdin kendi olgunluğu ve Allah'a şükür ve hamd kabilinden yaptığı ibadetler vardır. Namaz gibi vs. Kurban ve zekat, hem birey hem de topluma çok katkıda bulunulan ibadetlerdir. Ciddi söylüyorum kurbandan kurbana et yiyebilen çok insanımız var. Daha ötesi derisi kemiğine yapışmış Afrikalı muhtaç insanlar var ya onlara bu kurban bayramlarında tonlarca et gidiyor. Sen ferdi planda gariplere, fakir fukaraya nakdi yapmak istersen bu da çok sevaptır ve de Allah'a ve hoşnutluğuna, O'nun rızasına yaklaşmak demektir. Mali durumun iyiyse hem kurban kesip hem de parasal yardımlar da yapabilirsin. Ekolojik denge, evrensel sirkülasyon bir şekilde devam edecek. Bu da insanların ve hayvanların bir taraftan ölürken bir taraftan yeniden doğusuyla devam etmesi şeklinde cereyan eder. Asıl olan tıpkı bizim gibi canlı olan hayvanlara da insanlara da eziyet etmemektir. Allah, marulu, havucu, vs nebatatı insanların hayatını idame ettirmesi için muhtelif faydalara matuf olarak yarattığı gibi hayvanları da bu gaye ile halk etmiştir. Örneğin balık. Kim bilir ne kadar tüketmişizdir. Misal olarak bunları avlamayıp yemediğimizi düşünelim. Denizler balıktan geçilmez ve çeşitli facialara sebebiyet verilmiş olur. O kadar ki denizlerde göllerde, ırmaklardaki aşın çoğalmış balıklar karada yaşayan biz insanların ayaklarına dolanacaklar adım atacak yer bulunamayacaktır. Tıpkı diğer kurban edilen veya vahşi doğada diğer havanlar tarafından yenilen hayvanlar gibi. Biraz daha amiyane ifade edersek, sokaklar ve caddelerde koyunlar, inekler, vs hayvanlardan bizlere yaşama alam kalmayacaktı. Bu tip şeyler Yüce Allah tarafından konmuşsa birçok hikmetleri hâvidir. Bunlar ferdi, toplumsal, ekolojik hikmetlerdir. Bazıları hayvanları kaçırıp onlara bin bir eziyet çektirmesine ben de çok sinir oluyorum. Bu o zaman amacından sapmış oluyor ve işkenceye dönüşüveriyor. Her şeye rağmen ferdi anlamda "Hocam ben kurbana vereceğim para ile daha uzun soluklu bir hayır yapmak istiyorum, beni kurbanım, Allah'a yaklaşmayı böyle yorumluyorum dersen ona da hürmet ederiz. O yapacağın sadakadır. Başta da beyan ettiğim gibi Kurbanı ihtiyaç sahiplerine dağıtmak büyük sevaptır. Allah ki yapılan hiçbir güzelliği zayi etmez, ödüllendirir. Katında büyük mükâfatlar vardır. Sözün özü Muhteşem Kitabımız Kuran'ın şu muhteşem ayeti son noktayı koyuyor. "O Kurbanların etleri de kanları da Allah'a ulaşacak değildir. Allah'a ulaşacak olan sizin samimiyetinizdir, takvanızdır. (Tertemiz, gönlü pak, riyadan uzak, sevgi dolu tatlarınızdır.) Kurban Bayramınız Mübarek olsun.” (Berkay Çamlı)