Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, AK Parti Kırklareli İl Başkanılğı tarafından 05 Aralık 2011 Pazartesi günü saat 10.00’da Sicilya Cafe’de düzenlenen kahvaltıda geçtiğimiz hafta sonu içerisinde Kırklareli’de gerçekleştirdiği gezileri, temasları ve Kırklareli için yapmayı planladıkları hakkında bilgiler verdi.




HABER MERKEZİ





Düzenlenen kahvaltı programı’na; AK Parti Kırklareli İl Başkan Yardımcısı Levent Pamuk, Yönetim Kurulu Üyeleri, AK Parti Kırklareli Kadın Kolları Başkanı Hazel Yolgiden, AK Parti Kırklareli Gençlik Kolları Başkanı Ömer Faruk Akkol’da katıldı.


Açılış konuşmasını yapan AK Parti Kırklareli İl Başkan Yardımcısı Levent Pamuk; “Yoğun geçen hafta sonu kongre programından sonra bugün sayın vekilimiz ile birlikte hem yürütme kurulundaki arkadaşlar, hem basın mensupları ile biraraya gelerek, hem bugüne kadar olan güncel olayları değerlendirmek, hem bir arada sohbet ortamı oluşturarak kahvaltı yapmak istedik” dedi.


* “Kongrelerimizi birlik ve beraberlik içerisinde gerçekleştiriyoruz”


AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, AK Parti’nrin halkın partisi olduğunu işlerinin hizmet, 


güvencesinin de millet olduğunu belirterek yaptığı açıklamalarında şunları kaydetti:


“Milletvekili olmadan önce sunu söyledim; biz AK Parti olarak milletin partisiyiz. Bende milletvekili seçilirsem milletten kopmayacağım. Halkımız ile iç içe olacağım. Sıklıkla ilimize gelip gideceğimi söyledim. Söylediğim zaman ayda bir gidiş-geliş olacağını belirttim, ancak Allaha Şükür her hafta geliyorum. Bu haftaki geliş nedenim kongreler. 3 yılda bir kongrelerimiz oluyor. Bu nedenle 3 yıl dolduğu için ilk olarak ilçe kongrelerimizi yapıyoruz. Arkasından, İl Kongremiz daha sonrada AK Parti Genel Kongremizi yapacağız. Bu vesile ile geçtiğimiz hafta yapılan Demirköy ve Kofçaz İlçelerinde yapılan kongreler için geldim.


Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımız ile Kırgızistan gezisine gittim. Gezi sonrasında geç saatte Ankara’ya döndüm. Fazla dinlenmeye vakit olmadan Kırklareli’ne geldim. Kongreler öncesinde genel merkezimiz ve biz şöyle bir anlayışı benimsiyoruz. Aday adayı arkadaşlar genel merkeze gidiyor. Orada bir değerlendirme yapıyor. Bu değerlendirmede bizim görüşümüzde alınıyor. Tespitler yapılırken ilçedeki arkadaşlar ile istişareler oluyor. Ortak akıl ile çalışıyoruz. Genel merkezi il teşkilatı, ve benim katkılarım sonrasında görev verilecek arkadaşları belirledikte sonra kongre yönetiminde yer alacak arkadaşları ilçedeki vatandaşlara ve geçmiş yönetimdeki arkadaşlara sorarak belirlememizi yapıyoruz. En son yapılan kongrelerimizde bu şekil çalışmalarımız oldu.


12 Haziran seçimleri sonrasında “Hedef Belediyeler” dedim. Bu belediyelerden biride Demirköy Belediyesi’dir. Biz genel seçimlerde Demirköy’de, Kırklareli merkez ilçeyi de dahil edersek 1. çıktığımız tek yer Demirköy’dür. Dolayısı ile orada her geçen gün partimize gönül verenlerin sayısı artıyor. Demokrat partiden katılımlar oldu. Demirköy’de seçilen arkadaşlara başarılar diliyorum. İlimiz ve ilçemiz için hayırlı hizmetler yapacaklardır.


Aynı gün dönüş yolunda Yenice Beldemize uğradık. Vatandaşlar ile sohbet ettik. Ardından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeni ile gelen davet üzere Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda düzenlenen etkinliğe katıldık. Orada yaptığım konuşmamda buraya iki kimlik ile katıldığımı söyledim. Birincisi Kırklareli Milletvekili, ikincisi Kırklareli Engelliler Derneği Üyesi olarak. Daha sonra partimiz binasında CHP’den ayrılarak partimize üye olan 15 kardeşimizin rozetlerini düzenlenen tören ile taktık. En son olarak genç bir Kırklarelili iş adamı kardeşimizin evlenme düğününe katıldım ve kendisini tebrik ettim. Yoğun bir tempo içerisinde 3 Aralık 2011’ geride bıraktım.


4 Aralık’ta Kofçaz İlçe Kongremiz yapıldı. Bu ilçemizin belediyesi AK Parti Belediyesi’dir. Dolayısı ile orada gerçekten iyi bir katılım olduğunu gördüm. Özelliklede köylerden gelenler başta CHP olmak üzere diğer partilerden, muhtar ve bir takım vatandaşlarında partimize katılımı gerçekleştirdik. Bu kongremizde de tek liste halinde ortak akıl sonucu oluşturduğumuz yönetim göreve getirildi.


* “Topraklarımızı Kapalı Sulama Sistemi ile sulayacağız”


Ben her konuşmamda söylüyorum. Kayalı, Kırklareli  ve Armağan barajlarımız var. Kırklareli’nin sulanabilecek tüm toprakları Kapalı Sulama Sistemi ile sulanması gerekiyor. Ben bunu sürekli söyledim. Bu anlamda Kayalı Sulama Kooperatifi Başkanı ile diyaloglarımız devem ediyor. Ben Ankara’da Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nde bu anlamda çalışmalar başlattım.


Çünkü köylerde gezdiğim zaman çiftçilik yapan kardeşlerimiz bu taleplerini sürekli olarak bana iletiyordu. Bugün bu çalışmamız neticelenmeye başladı. Edirne’ye giderek yetkililer ile görüşeceğiz. Bu iş maliyetli, ama Kırklareli hizmete susamış bizde bunun için varız. Dolayısı ile Kırklareli’ni Kapalı Sulama Sistemi’ne geçirmek istiyoruz.


* “Cumhurbaşkanımız Kırklareli’ne gelecek”


Cumhurbaşkanlığının Kırgızistan’dan aldıkları bir davet üzerine 30 Kasım 2011 Çarşamba günü sabahtan Cumhurbaşkanımız ile birlikte Ankara’dan uçak ile Kırgızistan’a gittik. Buraya gidiş sebebimiz Kırgızistan’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeni ile yeni seçilen Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev’in yemin törenine iştirak etmekti. Bu gezi benim için büyük bir tecrübe zenginliği oluşturdu. Öncelikle Cumhurbaşkanımızı çok yakından tanıma fırsatı buldum. Gidiş ve gelişte sürekli Cumhurbaşkanımız ile beraberdim. Yanımızda bazı Bakan ve Belediye Başkanları da vardı.


Cumhurbaşkanımıza şunu söyledim; “Kırklareli’ne gelecektiniz ama rahatsızlığınız nedeni ile gelemediniz. Oysa hazırlıklar yapılmıştı. Kırklareli halkı sizi büyük bir merak ve sevinç ile bekliyor.” Kendisi bana söz verdi ve geleceğini söyledi. İlk fırsatta Cumhurbaşkanımız Kırklareli’ne ziyaret düzenleyecek.


Türkiye’deki gelişmeleri daha iyi anlamak için yurt dışına çıkmak lazım. İstediğiniz yere gidin. Türkiye’nin farkını ve varlığını her yerde hissediyorsunuz. Özellikle hükümetin vizyon odaklı dış politikası, bunla birlikte STK’lar ve işadamlarımızın her yerde arı misali çalışmaları çok sevindirici. Orada açılan okullarımızı gördük. Orada bulunan öğretmenlerimiz ile tanıştık. Kültür ve Ticari Ataşemiz ile tanıştık. Kendileri orada yapılanları bizlere anlattılar. Bunlar gerçekten güzel, gerçi Kırgızistan bizim ata yurdumuz. Bizim Cumhurbaşkanımız ile Gürcistan Cumhurbaşkanımız katılmıştı. Diğer ülkelerden Başbakan veya Bakan gibi katılımlar oldu. 20 yıldan beri bağımsız olan Kırgızistan bu süre içinde iki defa isyan süreci yaşadı. Buna rağmen demokratik bir sürece geçmesi sevindirici bir durum.


Ortadoğu’da halkın diktatörlüğe bir isyanı var. Ama orta Asya’da kendiliğinde demokrasiye geçen devletler var. Yemin töreni içinde yapılan her şey ayrı ayrı törenler ile oldu. Yapılan her tören geçmişimize birer örnek teşkil etti.


Yemin töreninden sonra Cumhurbaşkanı bizleri yemeğe aldı. Orada da güzel gelişmeler oldu. İlk konuşmayı Cumhurbaşkanımıza verdiler. O da şunu söyledi; “Kardeşim bana sen bizim ak saçlılarımızdansın. Dolayısı ile ilk konuşmayı bana verdiler.” Ondan sonra diğer devlet adamları konuşma yaptı.  Bu yaşananlar ülkemiz adına gurur verici. Buda Türkiye’nin dış dünyadaki saygınlığını n bir göstergesidir. İnşallah bundan sonrada bu tarz yurt dışı gezilerimiz olduğunda sizler bilgilendireceğiz. 


İnşallah, önümüzdeki süreçte bir bakan ziyareti gerçekleşecek Kırklareli’ye. Hatta bir değil belki birkaç bakan ziyareti olacak. Bu da hükümetimizin ve bizim Kırklareli’ye verdiğimiz değeri gösteriyor. Ve ustalık döneminde olduğumuzu söylemiştik. Yani bu dönemde fazla bakan getireceğiz, hareketlendireceğiz. 


* “Kırklareli-Edirne arası bölünmüş yol 2012 Yatırım Programı’nda”


Diğer bir husus Edirne-Kırklareli arasındaki yol meselesi. Bu çerçevede biliyorsunuz Ulaştırma Bakanı, meclisin açılacağı ilk günlerde buradaydı. Kendisine bu meseleyi biz ilettik. Bizim için bu konu hayati önem taşıyor. Gerçekten biz seçim sürecinde de seçim sonrasında da gururla söylüyoruz ki,  ulaştırma bakanlığımız çok büyük hizmetler yapıyor. Başta bölünmüş yollar olmak üzere. Ama dedik E-5’i yapıyorsunuz, tek yol olan Kırklareli-Edirne yolunun da yapılmasını istiyoruz biz. Bakanımız bizi kırmadı 2012 Yatırım Programı’na aldı.


* “Kırklareli’ni mutlaka Marka Şehir yapacağım”


“Marka Şehir” benim en önemli projelerimdendir. Ticaret Odası’nın üyeleriyle görüştüm. Onlar Ankara’ya gelmek istiyorlar önce. Bunun yanında zaten onlarla bu konuyla ilgili bir toplantı yapmıştık. Ben geçen hafta İstanbul’daydım. Orada televizyoncu bir arkadaşla görüştüm ve bunu nasıl belgesel haline getirebiliriz diye düşündük. Sadece belgesel olarak da kalmayacak. Yapabilirsek, becerebilirsek Mayıs ayı için öngörüyorum bunu özellikle, sivil toplum valilik ve esnaf desteğiyle İstiklal Caddesi’nden Taksim’e yürüyüp oraya bir çelenk koymak. Orada bir işin sunumunu yaparak Kırklareli Günleri yapmak istiyoruz. Bunu ben İBB Başkanı Kadir Topbaş Bey’e de söyledim bize Feshane’de o hafta için bir yer tahsis edersiniz “Kırklareli Günleri” yaparız diye. Sadece Kırklareli’de yaşayanlar değil; Kırklareli dışındaki Kırklarelililer de katkı versin istiyoruz. Bir hafta Türkiye’nin gündemine girmiş oluruz ve bu bir başlangıç olur, ardından da devamı gelir diye düşünüyoruz.


* “Lüleburgazspor’a olduğu gibi Kırklarelispor’a da destek oluruz”


Kırklarelisporla ilgili tabii ki bir şeyler yapmak isteriz. Daha önce de söyledim; yönetimden kaynaklanan bir takım yanlışlardan dolayı sıkıntılar, aramızda diyalog kopukluğu oldu. Lüleburgaz’a sponsor arkadaşa Kırklareli’ye gelip yatırımlar yapmasını önerdik. Şimdi bizim sayemizde BüyükKarıştıran’da bir arazi için anlaşmışlar, konut üretecekler. Kırklareli için de konut üretme talepleri de oldu. Belediyeye proje de çizmek istediler, sosyal alan için. Görüştürdük netice çıkmadı. Bu şekilde firmaları hem Kırklareli’ye yatırım hem de kulübe sponsor amaçlı da kullanabiliriz. Ancak işin üzücü tarafı şu, ben yıllardan beri altını çiziyorum. Herkes bizim gibi Kırklareli’yi keşke sevse düşünse, bunun için mücadele etse. 


* “Birileri Kırklareli’nin büyüyüp gelişmesini istemiyor”


Yıllardan beri Kırklareli OSB’ye sanki yatırımcı gelmesin gibi bir hava hakim. Birileri Kırklareli’nin büyüyüp gelişmesini istemiyorlar. Bu da bir zihniyet meselesi; “Kırklareli büyürse gelişirse bazı değerlerimiz elden gider” diye düşünüyorlar. Ancak bu bir değişim süreci bu süreçte değişim yaşanması kaçınılmaz. Direnmekle kurtulamazsınız, bu değişim olacak. O yüzden ne yapmalıyız. Kırklareli’yi seviyorsak bu değişimin içinde yer alıp değişimin bizim kontrolümüzde olması lazım. Böyle olursa biz yine Kırklareli’nin değerlerine sahip çıkarız, bu değerleri koruyarak gelişimi sağlarız. Bu konuda açıkçası yalnız kaldığımızı düşünüyorum.” (s)