MHP emin adımlarla iktidara doğru ilerliyor

MHP emin adımlarla iktidara doğru ilerliyor

MHP emin adımlarla iktidara doğru ilerliyor

MHP emin adımlarla iktidara doğru ilerliyor

MHP emin adımlarla iktidara doğru ilerliyor
15 Şubat 2011 - 09:30

* 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimleri’nde Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) Kırklareli Milletvekili olabilmek için Mimar İrfan Hasköylü, Ziraat Teknisyeni Oktay Kahve, Av. Şükrü Karademir ve Veteriner Hekim Celal Tulgar düzenlenen kahvaltıda Aday Adaylıklarını açıkladılar.


 
HABER MERKEZİ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kırklareli Milletvekilliği için Aday Adayı olan Mimar İrfan Hasköylü, Ziraat Teknisyeni Oktay Kahve, Av. Şükrü Karademir ve Veteriner Hekim Celal Tulgar 13 Şubat 2011 Pazar günü saat 10.00’da Paşa Cafe’de düzenlenen kahvaltıda Aday Adaylıklarını açıkladılar.
* “Ses Ver Kırklareli, Sesimize Kulak Ver Kırklareli”
600 civarında katılımcının yer aldığı toplantının açılış konuşmasını yapan MHP Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan; daha mutlu daha huzuru bir ülke için. Çoluk çocuğumuzun geleceği için. “Bu Vatan benim, bu Bayrak benim” diyen herkesi MHP’nin tek başına iktidar yürüyüşüne katkı vermeye, destek vermeye, güç birliği yapmaya davet ederek şunları kaydetti:
“Öncelikle hepsi birbirinden değerli nitelikli liyakatli milletvekili aday adayı olma cesaretini gösteren tüm arkadaşlarımı kutluyorum. Türkiye tarihi bir yol ayrımındadır. Önümüzdeki seçimler Türkiye’nin akıbetini belirleyecek bir dönüm noktası ve kader anı olacaktır. AKP’nin 9 yıllık ayrıştırmacı tutumu sayesinde ülkemiz beka sorunu ile karşı karşıya bırakılmıştır. Açılım denilen yıkıcı projeleri ile gelinen nokta; ayrı bayrak, ayrı dil, ayrı güvenlik, bölgesel Özerk Kürdistan. Bütün bu vahim tartışmalar yaşanırken AKP ve yandaşları ekonomide ülkemizin çağ atladığını söylemektedirler.
Değerli arkadaşlarım, sevgili misafirler ben size devletin resmi rakamlarından bir kaçını sunmak istiyorum. AKP iktidara geldiğinde ülke borcu 214 milyar dolar iken bugün 558 milyar dolardır. Cumhuriyetin kuruluşundan 1923’ten 2002 yılları arası savaş ve darbe yılları dahil Türkiye’nin ortalama büyüme oranı yüzde 4,9 iken AKP”nin 8 yıllık iktidarında ki büyüme oranı yüzde 4,1’dir. 1923’den 2002 ye devletin ödediği faiz 125 milyar dolar iken 2002-2010 arası bu miktar 635 milyar dolardır. 2002 de vatandaşın bankalara olan borcu 6 milyar dolar iken 2011’de bu miktar 170 milyar dolardır. 2002’de 10 bin kişi devlet borcunu ödeyemez durumda iken bugün devlet borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 625 bin kişiye çıkmıştır. 2002 de işsizlik yüzde 8 iken bugün yüzde 13’e, yoksul sayısı 8 milyondan 12 milyona çıkmıştır. Dış ticaret açığı 2002 de 18 milyar dolar iken bugün 72 milyar dolara çıkmıştır. 2010 yılında bir milyar 106 bin 633 adet senet protesto olmuş, 827 bin 670 adet çek karşılıksız çıkmıştır. Milyonlarca insan kredi kartı mağduru olmuştur. İcra daireleri tarihin en yoğun yıllarını yaşamaktadır. Evler arabalar, tarlalar ipoteklidir. İnsanlarımızın geleceği ipotek altına alınmıştır. İlimizde bundan payını almış, kalkınmışlık sıralamasında 10 basamak geriye giderek 21 sıraya düşmüştür. Kısacası yokluk, yoksulluk, işsizlik had safhaya ulaşmıştır. Bütün bu olumsuzlukların ve tahribatın giderilmesi için MHP’nin tek başına iktidarına ihtiyacı vardır.
Sayın Genel Başkanımızın 28 Ocak’ta açıklamış olduğu 13 başlık ve 100 maddelik Seçim Beyannamesiyle tüm sosyal kesimlerin sorunlarına çözümler ortaya konmuş,kaynakları ise net bir şekilde gösterilmiştir. "Ses Ver Kırklareli Sesimize Kulak Ver Kırklareli" sloganı ile her eve her insanımıza ulaşacağız. Milliyetçi Hareket Partisi’ni Kırklareli’de birinci parti yapacağız. Daha mutlu daha huzurlu bir ülke için çoluk çocuğumuzun geleceği için; bu vatan benim, bu bayrak benim diyen herkesi MHP’nin tek başına iktidar yürüyüşüne katkı vermeye destek vermeye güç birliği yapmaya davet ediyorum. Milliyetçi Hareketin iktidar yürüyüşünün yolu; Brüksel’den, Washington'dan, okyanus ötesi fetva makamlarından, İmralı canisi ile örtülü kirli ittifaklardan, etnik bölücülüğün taşeronluğundan, ihanet cephesi ile saf tutmaktan değil Türk Milleti’nin gönlünden geçmektedir.
Bizim icazet alacağımız tek merci büyük Türk Milleti’dir. Ne Mutlu Türküm diyene.”
* “MHP’yi Kırklareli de birinci parti ülkemizde de tek başına iktidar yapmak için Aday Adayı oldum”
Birlik ve beraberlik mesajlarının ön plana çıktığı programda konuşan Milletvekili Aday Adayı Mimar İrfan Hasköylü, AKP’nin yolun sonuna geldiğini, MHP’nin tek başına iktidar olacağını belirterek şunları kaydetti:
““Ben 1961 Lüleburgaz doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Lüleburgaz’da yaptım. 1985 yılında Trakya Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi’ni bitirdim. O tarihten beri Lüleburgaz da ikamet ediyor, Serbest Mimarlık ve Müteahhitlik yapıyorum. Evliyim 2 oğlum var.
1975’de Lüleburgaz Ülkü Ocakları’nda başlayan Milliyetçilik ve Ülkücülük sevdam her gecen gün artarak devam etmektedir. Bundan aldığım cesaretle dost arkadaş ve ülküdaşlarımın da teşvikleriyle partimiz MHP’yi Allahın izniyle Kırklareli de birinci parti ülkemizde de tek başına iktidar yapmak için hep birlikte omuz omuza gönül gönüle vererek çalışmak için ilimizden Milletvekili Aday Adayı oldum.
Hepimizin bildiği gibi AKP İktidarı döneminde güzel yurdumuz hiç de hak etmediği bir şekilde yönetilmektedir. İktidar partisi devletin tüm kurumlarında kadrolaşarak adeta oraları istila etmiştir. Artık AKP’li olmayan ya da AKP’den izin almayan hiçbir vatandaşın söz ve yaşama hakkının olmadığı günler yaşanmaktadır. Kendi yakınları hızla zenginleşerek her türlü sektörde köşe başlarını tutarken esnaflar dükkânlarını kapatmak, çiftçiler tarlalarını hayvanlarını satmak, memur ve işçiler kredi ve borç batağına saplanmak zorunda kalmıştır.
Değerli dava arkadaşlarım, ekonominin bu kadar kötü olduğu bir ülkede doğaldır ki asayiş de kötü olur. Partimizin koalisyon ortağı olduğu yıllarda neredeyse durma noktasına gelen terör yine bu iktidar döneminde azmış vatandaşların can ve mal emniyeti kalmamıştır.
Ortaya attıkları Kürt Açılımı ile terör örgütünü cesaretlendirerek 1000 yıldır birlikte yaşadığımız Kürt kökenli yurttaşlarımızı adeta teröristin kucağına atmıştır. Terörle mücadele yerine müzakere ederek bu vatan için Şehit olanların kemiklerini sızlatmıştır. Özelleştirme diyerek ülkemizin kar eden birçok kuruluşunu yabancılara ve kendi yandaşlarına yok pahasına satmıştır. Yargıyı, orduyu, üniversiteleri ve tüm kamu kurum ve kuruluşlarını hâkimiyeti altına alarak kendi bilgisi olmadan kuş bile uçmayan bir Türkiye yaratma yolunda hızla ilerlemektedir.
Ama artık yolun sonuna geldiler. Bu iktidar gidecek çünkü artık biz geliyoruz, MHP geliyor, yıllardır haksız yere lideri sürgün edilse de, partilileri zindanlara atılıp işkence edilse de, darağaçlarında idam edilerek Şehit edilse de dimdik ayakta kalan partimiz artık iktidara hazırdır.
Devletin başına devletin geçme zamanı gelmiştir. Ufukta MHP İktidarı görünmüştür. Zaman birlik zamanıdır zaman beraberlik zamanıdır zaman küskünlükleri unutma kırgınlıklara son verme zamanıdır.
Hepimiz iktidar yolunda elimizden geleni yapacağız şüphesiz, ama sadece elimizden geleni değil elimizden gelemeyeni de yapmalıyız.”
* “Biz çok büyük bedeller ödedik gerektiği yerde ve zaman yine bedel ödemeye hazırız”
İktidar’ın “Sat Kurtul, Ver Kurtul Politikası”nın yanı sıra yabancı, bölücü olan her şeye ve herkese kucak açtığını bu milletin öz evlatlarını öz vatanında parya haline getirdiğini belirten Ziraat Teknisyeni Oktay Kahve şunları kaydetti:
“1955 Sivas doğumluyum. İlk orta ve Lise tahsilimi Sivas’ta tamamladıktan sonra Ziraat Teknisyeni olarak 1973 yılında Lüleburgaz Tarım Müdürlüğü’ne atandım. 1974-1978 yılları arasında Samsun Teknik Ziraat Müdürlüğü’ndeki görevimden sonra tekrar Lüleburgaz İlçe Tarım Müdürlüğü’ne atandım. 1977 yılında emekli olup serbest ticarete atandım. 38 yıldır ilçe, belde ve köylerde görev yapmam dolayısıyla bölgemi çok iyi tanıma fırsatı buldum.
Bu arada 1981 yılında Hacettepe Üniversitesi Sevk ve İdarecilik Bölümü’nü, 1992 yılında da Trakya Üniversitesi Seracılık Bölümü’nü bitirdim. Evliyim biri kız biri erkek iki evladım var. Halen Lüleburgaz’da ikamet ediyorum.
1974 yılında Lüleburgaz’da ilk Ülkü Ocağı’nı kurdum. 1975-1978 yılları arasında Samsun Ülkü-Tek Sekreterliği’ni 1978-1981 yılında da yine Lüleburgaz Ülkü Ocakları Başkanlığı’nı yaptım. Önümüzdeki seçimlerde de Kırklareli Milletvekili Adayı olmaya karar verdim. Allah nasip ederse sizlerin desteği ile bu işi başaracağım.
8 yıllık iktidarı ile bu yüce milletin bütün değerlerini alt üst eden bu iktidar “Sat Kurtul, Ver Kurtul Politikası”nın yanı sıra bize yabancı, bölücü olan her şeye ve herkese kucak açmış bu milletin öz evlatlarını öz vatanında parya haline getirmiştir.
Habur’da PKK’ya, Aktamar’da Ermeni’ye, Adalar’da Rumlara memleketi peşkeş çekmiştir. Annan Planı’na Rum işbirlikçileri ile destek vermiş Azeri kardeşlerimizi küstürmüştür ve şimdide diyor ki “Komşularımızla hiçbir derdimiz yok” bunlar dert değil yani. Bizler yüce milletin mensuplarıyız. Bizler Bizans’a haddini bildiren Anadolu’yu yurt yapan Sultan Alparslan’ın, Kaşgarlı Mahmut’un Yusuf Has Hacib’in, Hoca Ahmet Yesevi’nin, Mevlana’nın, Hacı Bektaşı Veli’nin, pir Sultan Abdal’ın, Taptuk Emre’nin, Yunus Emre’nin torunlarıyız.
Bizler; Duasıyla Osman Gazi’nin arkasında duran Şeyh Edebali’nin ve hikmetleriyle fatihe güç veren Akşemsetti’nin, Kanuni’nin, Yavuzlar’ın evlatlarıyız. Ve “Geldikleri gibi giderler” diyerek aziz vatanımızın kurtarıcısı Mustafa Kemal’in erleriyiz. Milli şuuru İslam’ın ahlak ve faziletleriyle bütünleştirip ülkücü olmayı bize öğreten cennet mekan Alparslan Türkeş’in fedaisiyiz. Hakka hizmet yolunda Serdengeçtilerin, millete candan bağlananların ve cihan hakimiyetine gönül verenlerin son kalesi yıkılmak isteniyor.
Daha dün ülkü devleri birer birer Şehit edilirken, zindanlarda çürütülüp atılırken yağlı kementlerde can verirken topu taca atmaya çalışan sayın Başbakan sana bir çift sözüm var. Pehlivanoğlu’na ağlamak sana düşmez bizim gözpınarlarımız artık kurudu biz çok büyük bedeller ödedik gerektiği yerde ve zaman yine bedel ödemeye hazırız.
Bizler Ruhi Kılıçarslan’ı, Yusuf İmamoğlu’nu, Recep Haşatlı’yı ve 5 bin şehidimizi unutmadık.
Onun için diyorum ki sayın Başbakan bu milleti dinle, bu millete kulak ver okyanus ötesinden gelen seslere değil, Kafkaslardan esen yellere kulak ver. Bol yıldızlı bayrağa değil, ay Yıldızlı bayrağa selam ver.”
* “Amacımız Milliyetçi Türkiye’nin yeniden tesis edilmesidir”
Mustafa Kemal'in “Ne Mutlu Türküm Diyene” deyişi bile faşist ve ırkçı bulunarak ülkemizde pek çok yerde yasaklılar listesine girdiğini belirten Av. Şükrü Karademir yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
“Konuşmama MHP’nin kuruluşunun 42 yılının hepimize kutlu olması dileklerim ile başlamak istiyorum. Gerçekten MHP, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin 9 Şubat 1969 tarihinde Adana'da yapılan Kongresi’nde Genel Başkanın Alparslan Türkeş olması ile Milliyetçi Hareket Partisi adını almış ve siyasi hayatımızda bir güneş gibi doğmuştur. Daha sonra yapılmış bulunan ilk genel idari kurulu ile partimizin amblemi "Üç Hilal" olarak kabul edilmiştir.
MHP’nin fikri temeli ve ideolojisi büyük Türk Milleti’nin tarih ve kültürüne dayanmaktadır. Bu tarihe baktığımızda “Ey Türk titre ve kendine dön” diyen Bilge Kağanı da, 40 yiğit atlısı ile Çin Sarayı’nı basan Kürşat’ı da, “Kefen giyip Anadolu’yu vatan yapacağım” diyen Alparslan’ı da, çağ açan ve çağ kapayan Fatihi de. Peygamberin varisi olan hoca Ahmet Yesevi’yi de kurtuluş mücadelesi ile Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal’i de, 9 ışık ile resmi doktrini oluşturan Başbuğ Alparslan Türkeş’i de görebilirsiniz. Değerli arkadaşlar bugün bizi burada toplayan ve bu kahvaltıyı bir vesile yapan esasen yüreklerimizde yaşamakta ve yaşatmakta olduğumuz "Türk Milliyetçiliği" fikir ve duygularıdır. Bu duygular yaradana olan bağlılığımızdan sonra sahip olduğumuz en ulvi yüksek duygulardır.
Esasında bir kişiyi veya ferdi içinde yaşamakta bulunduğu topluluk veya millete bağlayan sevgi ve aşk bağlılığı olan bu değer yani milliyetçilik duygusu her toplumda her millette ve her devlette yaşanan duygulardır.
Fakat Türk Milliyetçiliği tüm bu milletlerin sahip olduğu milliyetçilik fikirlerinden daha üstün olan ve emsali bulunmayan bir fikir duygudur. Zira Türk Milliyetçiliği fikri ve duygusu sadece Türk Milleti’nin yakından ilgilendiği ve sadece Türk Milleti’nin huzur ve istikbali ile ilgili bir fikir değildir. Dünya coğrafyasında Afrika’dan, Ortadoğu’ya ve Ortaasya’ya kadar pek çok millet Türk Milliyetçiliği ile yakından ilgilidir. Gerçekten pek çok millet ve topluluk Türk Milleti’nin ve Türk Milliyetçiliği’nin başarı kazanması için adeta gözlerini kırpmadan izlemektedirler.
Bu sebeple bizler esasen büyük bir yükün altında bulunduğumuzu da unutmamalıyız. Türk Milliyetçiliği duygusu bazen kendisini Edirne’den Kars’a kadar bütün Türkiye’de geçerli olan millete bağlılık duygusudur. Bazen bu bağlılık duygusu Türkiye topraklarını aşar ve Türk Milleti’nin yaşamakta bulunduğu tüm coğrafyayı kapsar bu kez sınırlar Edirne de başlayıp karsta bitmez. Adriyatik en batımız olur, Çin Şeddi ve Uygur Sincan en doğumuz olur.
Hatta bu sınırlar bile bazen bize yetmez biz Türk Milliyetçiliği’ni Türklerin ve insanlığın fikridir der bütün alemin nizamı bizim nizamımız olacaktır deriz. Kısaca ülkücülük dediğimiz temeli Türk-İslam Felsefesi olan bu görüşün temel kaynağı da büyük Türk Milleti’nin yürekleridir. Gerçekten bu büyük millet gönül denilen hazinesinde milletine bağlılık duygusu ile yaradanına bağlılık duygusunu ayrışmaz bir biçimde kaynaştırmış ve Türk-İslam Ülküsü denilen mefkûreyi meydana getirmiştir. Bu sebeple değerli ülkücüler sahip olduğumuz bu büyük yüreğin ve onun içerisinde yaşatmakta bulunduğumuz Türk-İslam Ülkücülüğü’nün kıymetini bilelim. Bu duyguyu yaşayalım ve bütün aleme hakim kılınca ya kadar çalışalım. Özellikle son yıllarda ülkemizde ve Ortadoğu’da BOP denilen ve Amerikan Projesi olan bir projenin çalışmalarının yapıldığı malumdur. Bu çerçevede bu projenin Eş Başkanı olduğu söyleyen RTE’de büyük bir gayrette bulunduğu da çok açıktır.
Gerçekten önce TCK 301 Maddesi ile ifadesini bulan Türklük Kavramı yasadan çıkartılmış ve çocuklarımızın her sabah okullarında okuduğu antları dahi Türk kavramı sebebiyle yasaklanmıştır. Fakat iktidara bu da yetmemiştir. Anayasa Mahkemesi Üyeleri’nin yemininden Türk Milleti ve Türk Evladı kelimeleri çıkartılmıştır. Hatta Mustafa Kemal'in “Ne Mutlu Türküm Diyene” deyişi bile faşist ve ırkçı bulunarak ülkemizde pek çok yerde yasaklılar listesine girmiştir. Daha da komiği Mustafa Yıldızdoğan tarafından söylenen “Türkiyem” parçası dahi bu listeye dahil edilmiştir. Bu yasaklamalar bununla sınırlı kalmamıştır. Türk kavramı üzerinde hassas kurumlar olan Türk Ordusu ve Atatürkçülüğe de yoğun bir saldırı yapılmaktadır. Yargının iktidar tarafından ele geçirildiğini söylemeye bile gerek yoktur. TC Devleti’nin anayasası ile değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez kabul edilen ilk 3 maddesi ile ilgili olarak anayasa mahkemesi başkanı tarafından bu maddeler tartışmaya açılabilir denilebilmektedir. Peki, bu maddeler hangi konuları düzenlemektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin idare şeklinin, Cumhuriyet olduğunu, Başkenti’nin Ankara olduğunu, resmi dilinin Türkçe olduğunu ve bayrağının şeklini düzenlemektedir. Eğer bu ilkeleri tartışmaya açarsanız ve bu maddeleri kaldırır iseniz ortada Türkiye Cumhuriyeti kalır mı? Elbette ki hayır. Zaten iktidarın temel hedefi de budur. Üniter ve Milli Devletin yerine Özerk Cunhuriyetlere ayrılmış fedaral bir yapılanma. Son günlerde tartışma konusu yapılan başkanlık hükümet sistemi de federasyonun yolunun açılmasından başka bir amaca hizmet etmemektedir.
Bizler Milliyetçi Hareket Partisi’nden aday adayı olurken bütün bu yıkım girişimleri sebebiyle harekete geçmek mecburiyetinde kaldık. Amacımız Milliyetçi Türkiye’nin yeniden tesis edilmesidir. Bu sebeple desteğinizi talep ediyoruz. Bu destek doğrudan ve sadece MHP’ye olmalıdır. Bu vesile ile 14 Şubat Sevgililer Günü’nü ve bütün Alemin sevgilisi olan Hz. Muhammet (S.A.S.) Doğum Günü’nü kutluyorum.
Lüleburgaz 'da 18.02.1966 tarihinde doğdum. İlk ve Orta Öğrenimimi Lüleburgaz'da tamamladım. Lüleburgaz Lisesi 1982-1983 dönemi mezunuyum. Yüksek öğrenimimi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaptım. Lüleburgaz ilçesinde 1990 tarihinden beri serbest avukatlık yapmaktayım. Fatma Karademir ile evliyim. Hasan Berk ve Berra Karademir isimli evlatlarım var.  Milliyetçi Hareket Partisi’nde 1993-1994 yıllarında Lüleburgaz İlçe Başkanlığı ve 1999 yılında yapılan mahalli idareler ve belediye başkanlığı seçimlerinde Lüleburgaz Belediye Adayı olarak görev yaptım. Haziran ayında yapılması muhtemel milletvekilliği seçimlerinde partimizden milletvekili adayı olabilmek ve Kırklareli ilimize ilk kez bir milletvekili hediye edebilmek amacıyla çalışmalarımıza başladık.”
* “Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Dil Ülkümüzden geri adım atmayacağız”
Tek başına iktidar olma yolunda çalışmak ve bu uğurda partilerini ilerletmenin ana hedefleri olduğunu belirten Serbest Veteriner Celal Tulgar yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
“1954 yılında Elazığ’da doğdum. Ülkücülüğün kalesi olan Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden 1980 yılında mezun olduktan sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda göreve başlayıp aynı yıl içerisinde Pınarhisar’da Evlendim. 2 çocuk babasıyım. 1980-86 Burdur Tefenni, 1986-1991 Pınarhisar, 1991-1997 Lüleburgaz, 1997-2003 Havsa İlçe Tarım Müdürü olarak görev yaptım. Aynı yıl emekliye ayrıldım. Halen Lüleburgaz’da Serbest Veteriner Hekim olarak çalışmaktayım. Mesleğim gereği halkımız, köylülerimiz ve yönetici ve muhtarlarımızla iç içe omuz omuza hizmet vermekteyim.
Arkadaş, dost ve partililerimizin ısrarları üzerine 12 Haziran 2011 tarihinde yapılacak olan millet vekilliği Genel Seçimleri’nde ilimizden Milliyetçi Hareket Partisi’nden Aday Adayı olma kararımı da sizlerle paylaşmak istedim. Diğer aday adayı arkadaşlarıma da başarılar diliyorum.
Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin gösterdiği hedef olarak tek başına iktidar olma yolunda çalışmak ve bu uğurda partimizi ilerletmek ana hedefimiz olacaktır. Dünya var oldukça da Cumhuriyetimizi koruyacağız, milletimizin yanında olacağız. Bizlerde ilimizde bu uğurda bayrağı en yükseklere çekebilmek için var gücümüzle çalışacağız. Buda siz değerli ülküdaşlarımızın bize vereceği güç ve desteklerinizle gerçekleşecektir.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin teşkilatları, her zaman bilgili, zeki, yetenekli ve çalışkandır. Bu doğrultuda sizlerden alacağımız güç ve desteklerinizle hedefimize ulaşacağız. Sayın Genel Başkanımızın söylediği Tek Millet, Tek Devlet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Dil Ülkümüzden geri adım atmayacağız. Ne Mutlu Türküm diyene sözümüzü asla dilimizden düşürmeyeceğiz.  Milliyetçi Hareket Partisi bundan önce olduğu gibi bundan sonrada Milletimizin yanında taraf olmayı ısrarla sürdürecek ve tam yol ileri parolasıyla yoluna devam edecektir.
Bu vesileyle başta büyük devlet adamı Rahmetli genel başkanımız, başbuğumuz. Sayın Alparslan Türkeş'i de rahmetle ve minnetle anıyorum. Davamıza gönül vermiş bütün milliyetçi ülkücü şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Büyük devlet adamı Sayın Devlet Bahçeli ve ekibine ve siz değerli dava arkadaşlarıma sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Dünya var oldukça. Türk Milleti var olacaktır. Bu gök kubbede Ezan Sesi susmayacak, Türk Bayrağı göklerden inmeyecektir.”
* İktidara doğru yürüdüler
MHP Kırklareli Milletvekili Aday Adaylarının konuşmasının ardından programa katılanlar başta MHP Kırklareli İl Başkanı Şaban Savaşan, MHP Kırklareli Kadın Kolları Başkanı Nedime Tutar, Milletvekili Aday Adayları Mimar İrfan Hasköylü, Ziraat Teknisyeni Oktay Kahve, Av. Şükrü Karademir ve Veteriner Hekim Celal Tulgar, Yönetim Kurulu Üyeleri ile partililerin yer aldığı grup, en önde 4 Aday Adayı’nın resimlerinin yer aldığı pankart ile İstiklal Caddesi, Vilayet Meydanı, Fevzi Çakmak Bulvarı, Cumhuriyet Meydanı, Karaumur Caddesi, Hastane Caddesi ve 100. Yıl Caddesi, İstasyon Caddesi, Öztürk Bulvarı güzergahında meraklı bakışların altında sessizce yürüdüler. Yürüyüşe katılanlar daha sonra Paşüa Cafe’ye geldiler. (s)