Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal seçim çalışmaları kapsamında 25 Mart 2014 Salı günü saat 11.00’de Kırklareli’ye geldi.
HABER MERKEZİ
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal seçim çalışmaları kapsamında 25 Mart 2014 Salı günü saat 11.00’de Kırklareli’ye geldi.
AK Parti Kırklareli Belediye Başkan Adayı Selahattin Minsolmaz’a destek olmak için ilimize gelen Mahir Ünal ilk olarak gazetecilerle bir araya geldi. Gazetecilerle Türkiye gündemi ile ilgi konuşan Mahir Ünal daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. AK Parti Grup Başkanvekili Yerel Seçimlere az bir süre kaldığını ve seçmenin her şeyin farkında olduğunu ve Kırklareli’de de vatandaşların AK Partiyi ilgisinin arttığını belirterek şunları kaydetti;
“İstanbul mitingi 2 milyon kişiyle gerçekleştirildi. Bu sadece meydandaki sayı. Meydana giremeyen çevrede 10 binler var. Bu bize seçmen 17 Aralıkla, 25 Aralıkla ve daha sonraki süreçte ortaya çıkanlarla Türkiye'ye bir operasyon yapıldığını fark ettiği için kendi meşru hükümetine sahip çıkıyor. Yolsuzluk iddialarının araştırılması ve soruşturulması konusunda, muhalefetten daha samimi, daha fazla çaba içerisindeyiz. Çünkü muhalefet can havliyle bunu, bir istismar aracı olarak kullanmak istiyor. Yani muhalefetin, burada bir hukuki süreç işlemiş, işlememiz umurunda değil. Bir siyasi materyal var mı elinde yeterli onun için. Biz mecliste 4 bakanla ilgili soruşturma komisyonu kuruyoruz. Dolayısıyla bu açık bir şekilde hem meclisin soruşturmaya yönelik, yolsuzluk varsa üzerine gidilmesini, hem de diğer taraftan, hukuki anlamda da bu meselenin sonuna kadar üzerine gidilmesi gerektiği konusundaki samimiyetini gösteriyor. Seçmen şuanda son derece her şeyin farkında. Tuhaf bir muhalefetle karşı karşıyayız Türkiye'nin nasıl bir girdabın içerisine çekilmek isteniyor. Türkiye'nin uçağı vurulduğunda, karşılık vermelisiniz, diyip onun üstünden hükümeti köşeye sıkıştıran tuhaf muhalefet şimdi angajman kuralları gereği Suriye'nin uçağını vuran Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ültimatom veriyor. Böyle bir tuhaflıkla karşı karşıya kalıyoruz. Sormak gerekiyor, 135 bin kişiyi katleden Esed ile tek bir kınama yapmadın. Bunun katliamlarını kınamadın. İnsanların korkusundan, kaygısından beslenen ve başkalarına itiraf eden ve bunu siyaset yapmak olarak gören, muhalefetle karşı karşıyayız. Tuhaf bir muhalefetle karşı karşıyayız. Şimdi buna maalesef birde paralel yapı eklendi. Artık iftiranın, yalanın, montajın, haddi hesabı yok. Ama Türkiye bunlardan temizlenecek, kurtulacak. Başbakanımız dediği gibi siyasetin tek bir limanı vardır oda ahlaktır. Herkes ahlak ve hukuk çerçevesinde hareket etmek sorunda olduğunu kabul edecek. İstanbul adayı Mustafa Sarıgül'e en büyük projeniz nedir diye sorduğunuzda eğer, Köprüyü yaptırmayacağım, Kanal İstanbul'u yaptırmayacağım, 3. hava alanını yaptırmayacağım diyorsa burada maalesef bir öneri, çözüm, proje olmadığını da görüyorsunuz. Yerel seçimlerde mikro sorunların konuşulması gerekiyor. Ama maalesef seçimlerde mikro sorunları konuşmak varken ve en önemlisi de Türkiye'de ilk defa yerel seçim öncesi bir seçim beyannamesi hazırlandı. Biz ilk defa yerel seçim beyannamesi hazırladık. Bu yerel seçim beyannamemizde biz AK Parti belediyeciliğinin vizyon belgesi niteliğinde bir çalışma yaptık. Bundan sonra 1994'te başlayan Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliğini, bundan sonra nereye doğru evrileceğini anlattık. Bu bizim yerel yönetimlerle ilgili vizyon belgemiz niteliğinde. Biz bunun tartışılmasını isterdik ama bu hiç konuşulmadı. Çünkü bunu konuşacak, tartışacak, bir vizyonu muhalefetin yok. Diğer taraftan da bizim ortaya koyduğumuz projelere baktığımızda, bizim ortaya koyduğumuz projeler öncelikle, gerçekleştirilebilirliğini, fizibilitesi yapılmış projelerdir. Birileri bu seçimleri bile yaptırmamayı planlıyorlardı. Bir psikolojik savaş başlattılar, yolsuzluk adı altında, hukuku kullanarak, siyasete suikast düzenlemeye ve siyaseti boğmaya kalkıştılar ve millet 17 Aralık’ta ve 25 Aralık’ta yapılmak istenenleri gördü. Twitter'a tedbir amaçlı erişim engelindi Son günlerde Twitter Yasağı konuşuluyor. Şimdi siz Twitter'a karşı siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yanında yer almayacaksınız, Suriye'ye karşı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yanında yer almayacaksınız, angajman kuralları gereği sizin silahlı kuvvetleriniz bir Suriye jetini düşürdü diye, Suriye'den önce hükümete ültimatom vereceksiniz.. İnsanların adalet duyusu artık buna tahammül edemiyor. Bunlar Adnan Mendrese’de diktatör dedi. Bunlar Turgut Özal'a da diktatör dediler. Bunlar kendilerinin dışındaki her türlü güç odağını diktatör olarak tanımlarlar. Ama İsmet İnönü'ye diktatör demezler. Darbe yapmış cuntacılara diktatör demezler, diyemezler.” (Kadir Sinici)