Kurtulmuş, Yeşilyurt’taydı

Kurtulmuş, Yeşilyurt’taydı

Kurtulmuş, Yeşilyurt’taydı

Kurtulmuş, Yeşilyurt’taydı

Kurtulmuş, Yeşilyurt’taydı
19 Mayıs 2011 - 09:36

HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş gazetemize yaptığı ziyarette ulusal medyanın tamamen tekelleştiği bir ortamda yerel gazetelerin ve televizyonların değerinin çok büyük olduğunu belirterek, yerel medyanın halkın sesini birebir yansıttığını ifade etti.HABER MERKEZİHAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş dün seçim bürosu açılışından sonra gazetemize ziyarette bulundu. Saat 11.30’da beraberinde bir basın ordusu ve milletvekili adayları ile gazetemize bir ziyaret gerçekleştiren Genel Başkan Numan Kurtulmuş, gazetemiz Koordinatörü Yasin Şendir ile görüşerek gazetemizi inceleme fırsatı buldu. Numan Kurtulmuş medyanın tamamen tekelleştiği bir ortamda yerel gazetelerin ve televizyonların değerinin çok büyük olduğunu belirterek; “bu bilinen bir gerçek, tüm medya belli kişilerin elinde, ama yerel gazete halkın sesini bire bir yansıtıyor.” diyerek gazetemizin daha nice seken yıllar devam etmesi temennisinde bulundu.*“Türkiye’nin her yerinde HAS Parti’ye fevkalade bir ilgi var”Gazetemizi ziyaretinde partisi ve seçim kampanyaları ile ilgili açıklamada buluna Genel Başkan Kurtulmuş şunları kaydetti;“Halkın Sesi Patisi olarak çok kısa bir süre önce kurulduk. Gerçekten Türkiye’de bir siyasi partiye çok zor nasip olacak şekilde milletimizin büyük kesimleri tarafından fevkalade ciddi ilgi ve itibar alaka görüyoruz. 4-5 aylık süreç içerisinde teşkilatlanmamızı, kuruluşumuzu, halk ile ilişkileri, tanıtma programlarımızı beraberce götürüyoruz. Bu arada seçim kampanyasına girmiş bulunduk. Seçim kampanyası sırasında Anadolu’nun çok farklı yerlerini dolaştık. Geçen hafta Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daydım. Bu hafta Karadeniz ve Erzurum ziyaretlerimiz olacak. Bugün Trakya’dayız. Tüm Trakya’yı dolaşacağız. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’nin her yerinde HAS Parti’ye fevkalade bir ilgi vardır. Ben şimdiye kadar yaklaşık 30’a yakın vilayeti dolaştım. Seçim kampanyası sonuna kadar 6 vilayeti dolaşmış olacağız. Şu çok nettir. Artık Halkın Sesi Partisi tutmuştur.”*“HAS Parti milletimizin ortak değerleri üzerinden siyaset yapıyor”“Halkın sesi Partisi üç özelliği bakımından milletimiz tarafından ildi görüyor. Birincisi siyasetteki üslubudur. Özellikle iktidar ve ana muhalefet arsında neredeyse küfürleşme derecesine varan hakaretler, kasetler, iktidar ve muhalefet partileri arasında her gün mitin meydanlarında maalesef namussuz, ahlaksız, hayasız, şerefsiz gibi sözlerin artık çok sıradan sözler haline geldiği bir seçim kampanyasında, üslubunu bozmayan, kimseye hakaret etmeyen, kimseyle didişmeyen bir parti olarak HAS Parti dikkat çekiyor. İkincisi bu süreç içerisinde bütün partiler kimlikler üzerinden halkı bölerek onun üzerinden oy almaya çalışırken, ite Türk, Kürt, Alevi, Sünni, bunun etnik yapısı şudur. Bunun böyledir. Şu dindar, bu az dindar bu laiktir. Bu liberaldir, bu muhafazakârdır. Sağcıdır, solcudur. Diyerek oy almaya çalışırken, Halkın Sesi Partisi ise tam tersine Türkiye’nin her yerinde toplumun tüm kesimleri tarafından benimseniyor. Milletimizin ortak değerleri üzerinden siyaset yapıyor ve bu yöntem ile dağılmayı, parçalanmayı, bölünmeyi değil tam tersine derlenip toparlanmayı öngörüyor. Bu anlamda Halkın Sesi Partisi üç temel değerin üzerinde yeni Türkiye’yi inşa etme mücadelesine kollarını sıvamış durumdadır. Bunların başında özgürlük geliyor. Bu topraklarda yaşayan her vatandaşımızın özgürlüğünü sağlamak, adalet ile hükmedildiği bir Türkiye’yi kurmak ve herkesin Türkiye’nin kaynaklarından hakça istifade ettiği ve paylaştığı bir ekonomik sistemi kurmak. Özgürlük, Adalet ve Refah insanlık tarihi boyunca eski sözlerdir. Türkiye bunu gerçekleştirmek zorundadır.”*“Ötekileştirme üzerine yapılan siyaset tavsiye olacaktır”Bu siyaset, bu seçim ile birlikte Eski Türkiye tasfiye olacaktır. Yani didişme, kavga, kimlikler, ötekileştirme üzerine yapılan siyaset tavsiye olacaktır. Yeni Türkiye’nin yeni bir siyasete ihtiyacı var. O siyaseti karşılayan parti Halkın Sesi Partisi’dir. İnşallah Türkiye’nin bundan sonraki iktidar merkezidir. Ben bugün Kırklareli’de halkımızın göstermiş olduğu ilgiden dolayı çok teşekkür ediyorum. Yeni Türkiye’nin yeni partisi olarak hızlı bir şekilde Halkın Sesi Partisi yoluna devam edecektir.”*“Bu sistemde halk sadece figürandır”Bir basın mensubunun; “İktidar ve muhalefet dışında orta ölçekli bütün partileri ilgilendiren yüzde onluk baraj konusu son günlerde çok tartışılıyor. Başbakan; “bu konuyu 2015 yılına kadar düşüneceğiz, 2015 yılından sonra bu Yüzde On’u aşağı çekerek Yüzde Beş yapacağız.” demesi hakkında ne düşünüyorsunuz” sorusuna Numak Kurtulmuş şunları söyledi;“Sayın başbakan her halde o koltuğun kendisine ebediyen verildiğini zannediyor. 2015 yılına kadar orada duracak mı? Önce onu bilmek lazım, bu mesele şu parti, bu parti meselesi değildir. Türkiye maalesef 12 Eylül 1980 askeri rejiminin kurmuş olduğu siyasal sistem ile yönetiliyor. 12 Eylül’ün anayasası, siyasi partiler yasası, seçim yasası, seçim sistemi, sendikalar yasası, toplu görüşme yasası devam ediyor. 12 Eylül mantığının getirdiği meclis iç tüzüğü devam ediyor. Öyle bir sistem kurulmuştur ki bu sistemde halk sadece figürandır. 4 yıldan 4 yıla oy veren bir mekanizmadan ibarettir. Halkın Sesi Partisi de tam bu noktada ortaya çıkan bir partidir. Yüzde on barajları, milletvekillerinin halk tarafından seçilmesi, parti başkanlarının parti üyeleri tarafından seçilmesi, Türkiye’de meclis iç tüzüğünün değiştirilmesi milletin kanun yapma yetkisine sahip olması, yeterli sayıda imza toplanırsa kanun teklifinin doğrudan doğruya milletin verebilmesi, milletvekilinin gerekiyorsa milletvekilliğinin aznedip geri çeke bilemesi gibi fevkalade demokratik teklifleri bulunan bir partidir.*“Halkın yüzde 45’nin oyları çöp tenekesine atıldı”“Yüzde on barajı adaletsizliktir, anti demokratiktir, insan haklarına aykırıdır. 2002 seçiminde Türkiye’de seçim akşamı 3 Kasım 2002’de halkın yüzde 45’nin oyları çöp tenekesine atıldı. “senin oyun işse yaramaz” denildi. Son üç seçim ortalaması yüzde 25’tir. 4 kişiden birine devlet, sistem diyor ki; “senin oyun geçersizdir. Sen adam sayılmazsın” diyor. Bunun adına demokrasi demezler. Böyle bir demokrasi olmaz. Bizim amacımız tüm bu yapının değiştirildiği, halkın gerçekten egemen olduğu, söz ve karar sahibi olduğu, yeni Türkiye’yi inşa etmektir. Anayasası ile siyasi partiler yasası ile seçim yasası ile Türkiye’de yeni bir döneme girilmek mecburiyeti vardır.*“%10 barajları ile iktidara gelen hiçbir parti bugün kurumsal kimliğini bile sürdüremiyor”Bırakın yüzde on barajını savunmak seçilmiş bir başbakana düşmesin. Tayyip beyi anlayamadığım taraf burasıdır. Yani siz halktan oy almış ve seçilmiş bir Başbakansınız, yüzde on barajları ile istikrar sürsün diyerek, yüzde on barajlarını getiren, Amerika’nın ihtilali olan 12 Eylül 1980 ihtilalidir. Bırakın onu Kenan Paşa savunmaya devam etsin. Ama sizin bu anlamda seçilmiş bir Başbakan olarak yüzde onu savunmanız asla kabul edilemez. Madem yüzde on haksız ise Sayın Başbakan niye 2015’te kaldırmayı düşünmüyor. Bunun haksızlık olduğunu Başbakan itiraz ediyor. Ama biraz daha bu haksızlıktan istifade edeyim diyor. Sayın Başbakan’a şunu hatırlatmak istiyorum. Yüzde on barajının arkasına sığınan, yüzde on barajları ile iktidara gelen hiçbir parti bu gün kurumsal kimliğini bile sürdüremiyor. Örnek Anavatan Partisidir. İki dönem başbakanlık, iki dönem Cumhurbaşkanlığı alan Anavatan Partisi kapanmıştır. Örnek Doğruyol Partisi’dir. Türkiye’de Başbakanlığı almış olan bir parti ama yüzde on barajları bir partiyi korumaya yetmiyor. Mühim olan sosyolojik ve güçlü partiler haline gelmektir. Sayın başbakan iki partili bir sistem istiyorsa, eğer istiyorlarsa tek parti yapalım. Eğer barajlardan çok hoşlanıyorsa barajları da yüzde 25’lere çıkaralım. Bunların hepsi antidemokratikliktir. Kendine demokrat olunmaz. İşime geldiği kadar demokrasi olmaz. Eğer gerçekten demokraside maksadımız halkın sözünün egemen olması ise bir tek oyun bile zayi olmadığı bir sistemi kurmak zorundayız.” (cs)