“Kudretli temsilciler istiyoruz”

“Kudretli temsilciler istiyoruz”

“Kudretli temsilciler istiyoruz”

“Kudretli temsilciler istiyoruz”

“Kudretli temsilciler istiyoruz”
17 Nisan 2015 - 07:21

Şalk; “Hamdi Bey’den gelecek teklifi bekliyoruz”

Çetiner; “Istranca Havzası’nda özellikle Pabuçdere ve Kazandere Barajlarımız var. Kırklarelimiz’e ait bu barajlarda İstanbul’un suyu gidiyor. İstanbul’un suyu İstanbul halkına 660 Milyon’a fatura ediliyor. Ne olur bunun %1’i yada 2’si standart bir uygulama olarak 5 Milyon, 10 Milyon TL yıllık Kırklareli halkına gönderilseydi?”


HABER MERKEZİ


MHP Kırklareli İl Başkanı Kürşat Yamaner, beraberindeki Milletvekili 2. Sıra Adayı Aydın Çetiner ve Merkez İlçe Başkanı Mesut Şalk ile birlikte Yeşilyurt Gazetesi’ni ziyaret etti. Zortul Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Şenol Goncagül ve Yeşilyurt Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Savaş Eskici ile sohbetlerde bulunan MHP Heyeti, önemli açıklamalarda bulundu. MHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Mesut Şalk, sohbet esnasında, AK Parti Kırklareli 1. Sıra Milletvekili Adayı Hamdi Irmak’ı kastederek; “Şimdi biz öncelikle Hamdi Bey’in yapacağı teklifi bekliyoruz. Bakalım, Kırklareli iline hangi yatırımların sözünü veriyor? Daha gelir gelmez  “Paralelcilerin inlerine gireceğiz” demekle ve laf ile olmuyor bu işler?” dedi. 


* “Siyasi kudrete sahip politikacılar istiyoruz”


Kırıkkale ile karıştırılan bir Kırklareli nedeniyle üzüntü duyduklarını belirten MHP Kırklareli İl Başkanı Kürşat Yamaner ise; TBMM’ne seçilip giden milletvekillerinin yeterince ağırlıklarını koyamadıklarını söyledi. Yamaner şunları kaydetti:


“Manzaraya şöyle bir bakın AKP’si CHP’si seçilip gidenlerin gerçekten bir siyasi temsil kudreti oluşturamadıkları, Kırklareli’nin sesini duyuramadıklarını, Kırklareli halkının hak ettiği devlet ilgisi ve yatırımlarını sağlayacak faaliyetleri yapmadıkları aşikar. Dolayısıyla biz yeni bir kurgu içerisindeyiz. Kırklareli halkının da teveccühü ile Kırklareli’ne hizmeti getirecek olan iki temel noktada yoğunlaştığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi bizim liderimiz Dr. Devlet Bahçeli’nin özellikle işaret ettiği açık toplum ve demokratik hukuk kuralları gereği sandık siyasetinin öncelenmesidir. Bizde bu yolda sandık siyaseti yaparak bir siyasi temsil kudreti oluşturmak gayreti içerisindeyiz. İkincisi ise birey olmanın erdemine inanmaktır. Yani bizler erdemli bireylerin yaşadığı bir coğrafyadan geliyoruz. Kırklareli İnsanı ister mektep görmüş olsun ister görmemiş olsun hayatı bilir, iyi niyetlidir, faydalı insandır, zararlı faaliyetlere girişmez pozitif değerler üretir dolaysıyla bu kıymetli bir insan  malzemesidir. Bunun birey olmanın erdemini gerekliliğinden birisi olsun söylüyoruz. Öyleyse biz takip ettiğimiz siyasetin içersinde de bir bireyin çok şeyi değiştirebileceğini, bunun siyasi temsil kudretini de yansıyacağına ifade etmek istiyorum. Yani bunu bir adam gelip Kırklareli’nin kaderini değiştirir mi temel bir tezin içerisine oturta biliriz. Bizim siyasi yaklaşımımız bu parti programımız gayet net. 


* “Bir adam çok şeyi değiştirir”


Kırklareli’den seçilip giden Milletvekilleri Kürsüde Kırklareli için bir şey yapan ve hatırlanan bir milletvekili varmı?


Biz burada bir siyasi temsil kudreti arıyoruz. Biz MHP olarak bu siyasi temsil kudretini önemsiyoruz. Buradan seçilip giden arkadaşlarımızın Kırklareli’nin Kırıkkale olarak telaffuz edilmesinden kurtulması lazım. K.eli. Yazınca Kocaeli akla gelmesin Kırklareli akıla gelsin istiyoruz.


* “Parti Programımızı bekletiyoruz”


Siyaset gündemine bomba gibi düşecek önemli açıklamalar yapan MHP 2. Sıra Milletvekili Adayı Aydın Çetiner ise, şu konulara dikkat çekti:


“MHP olarak bizimde elbette bir seçim beyannamemiz olacak. Ama daha önce ağzımız yandığı için en geç beyannamemizi en son açıklayacağız. Bazı partiler memlekete malolacak politikaları üretmekten baştan beri acizler. Ve biz önceki seçimlerde bu sıkıntıları yaşadık. Bizim politikalarımızı alıp kendi politikaları gibi kullandılar. Bundan kaçınmak için geç açıklama kararı aldık.


* “Eleştirirken çözüm önerilerini de getiriyoruz”


Bu güne kadar, 13 yıllık AK parti iktidarı ve geçmişi daha uzun olan CHP’nin Kırklareli üzerinde fazla sayıda Milletvekili seçilme özelliği ve yerel yöneticiliği onların yapması gibi bir durumlardan Kırklareli geri bırakıldı. Kırklareli’de takip edilen siyaset, “yapma- yaptırma” şeklinde gerçekleşiyor. Biz MHP olarak burada bunları eleştirirken bu eleştirilere çözüm önerileri de getirdik.  13 yılık AK Parti İktidarı’nda Kırklareli’ye doğru- düzgün hiçbir yatırım yapılmamış. Ama buna karşı Kırklareli halkı, ülkesine, milletine bağlı, son derece fedakâr, ülkesi için pozitif değerler üreten bir topluluk. Vergisini veriyor, elektriğini, suyunu ödüyor. Devlete borcu olduğunda rahatsızlık duyuyor. Evladını askere yolluyor şehit olunca vatan sağ olsun diyor. Peki buna karşılık devletten bir hizmet alıyor mu? Aldığı hizmet, Kocaman bir cezaevi. AK Partililerle konuşunca, Cumhurbaşkanını, Başbakanı getirdik.  Bakanları getirdik. Biz bunların suratlarını görmeye meraklı değiliz. Biz onlarla ne getirdiğinize ne götürdüğünüze bakıyoruz.


* “Meralar kapanın elinde kalıyor”


Basit örnekler vermek istiyorum. Kavaklı’nın, İnece’nin, Kırklareli’nin Meraları gidiyor. 36 bin Dekar arazisi bulunan İnece’nin 20 Bin Dekar arazisini tek bir şirket satın almış. Oranın yerli insanı oranın icarcısı durumuna düşürüldü. Mera yağmasına son verilmeli.  Sanayileşme ve kalkınma bakımından Çerkezköy’den, Lüleburgaz’a kadar bütün Ergene Havzası’nda Sanayi Yatırımı Teşviki yapılmış. Ama bu yapılırken tekstil ve tekstili boyahaneleri teşviki yapılmış. Boyahane dediğin, arazide su varsa alır yoksa yer altı suyu çekilir. Aldığı suyu kirletir. Tekrar kirleterek geri bırakır. Bu kimyasallarla kirlenme devam ediyor. Biz temiz çevre ve temiz enerjiden yanayız. Doğallıktan yanayız. Türkiye’nin enerjiye ihtiyacı var ama bu enerji açığını doğru kanallardan doğru yöntemler uygulayarak yapalım. Temiz enerji için Kırklareli son derece müsait. Ama Rüzgar Enerjisi düşünülmemiş. 


* “Hastane yatırımları mantıklı olmadı”


Devlet yatırımlarından bahsediyorduk. Kırklareli’de hastane vardı ve insanlar yürüme mesafesinde her zaman gidiyorlardı. Bu arazinin yeri güzel diye gittiler şehrin dışına hastane yapıyorlar. Yani vatandaş hastaneye ulaşımda sıkıntı çekecek. Yatırımlardan bahsederken, Lüleburgaz yeraltı suyu kullanıyor. 470 metreden gelen suyu kullanıyorlar. 40 metreden sonraki su kullanıma uygun değil. Günahtır. Trakya’yı mahvediyorlar. Kırklareli’nin önünde çok ciddi bir maden ruhsatı problemi var. Bu ister taş ocağı olsun ne olursa olsun bu ruhsatla doğayı dibine kadar mahvedersin.


* “Teşvikler Çiftçi’ye değil çiftliklere”


Kırklareli’de Ülkenin diğer yerlerinden işsizlik oranı daha fazla. Siz burada tarım ve hayvancılığa dayalı teşvikler veriyorsunuz. Ama Kırklareli halkı bundan faydalanmıyor. Burada bir takım çiftliklerin yatırım yaptığı para kazandığı bir yatırım alanına dönüştürüldü. Buda ayrı bir ahlaksızlık. Dolayısıyla biz Kırklareli’ye yaralı yatırımlarla bezenmesini arzu ediyoruz. 


* “Suyumuzu alıyorlar ama hatırlayan yok”


Istranca Havzası’nda özellikle Pabuçdere ve Kazandere Barajlarımız var. Kırklarelimiz’e ait bu barajlarda İstanbul’un suyu gidiyor. İstanbul’un suyu İstanbul halkına 660 trilyona fatura ediliyor. Ne olur bunun yüzde 1’i ya da 2’si standart bir uygulama olarak 10 Milyon, 20 Milyon TL yıllık Kırklareli halkı aramadan istemeden bu su Kırklareli’den geliyor bu oranın değeri diyerek hem faydalı çevre yatırımlarına hem Kırklareli’nin sosyal kalkınması bakımından, refahı bakamından yeni yarımlara dönüştürürsek yüzde 1’inden Yüzde 2’sinden bahsediyoruz.  Dolaysıyla siz o bölgede vatandaşınıza nerden su çıkaracağına dair izin vermeden bir hayat yaşatıyorsunuz. İşte bizim temiz ve çevreci dediğimiz politikalar aslında doğal olana teşvik eden politikalar. Biz burada hizmet eden bir devlet anlayışından bahsediyoruz. Bunun yanı sıra başka sıkıntılarımızda var. Bu sıkıntıların başında gelen hususlardan bir tanesi siyasi temsil kudreti bakımıdır” dedi.


* “Paralellik kılıf haline getirildi”


12 yıldır koyun koyuna yattıkları, o dönemin başbakanı “Ne istediler de vermedim” dediği, bu olaylar başlamadan kısa süre önce “Gel de bitsin bu hasret” dediği Fetullah Gülen, şimdi en önemli terörist haline geldi. Madem sizin için bu kadar önemli terörist adamın adresi belli, gücünüz yetiyorsa alın. Bu kadar şikâyetiniz vardı 12 yıllık aymazlığınızı bu millete nasıl izah edeceksiniz? Bu paralel işi acaba sizin hırsızlık ve yolsuzluklarını örtmek için ortaya koyulmuş birşeymi? Bakanlarınızın hırsızlıkları bu milletin hafızalarından kazınarak silinecekmi? Bu paraleli Kendi geleceğinizden korktuğunuz için bir günah keçisi olarak mı icat ettiniz? Milletin dikkatini dağıtmak için mi kullanıyorsunuz?  Senin sürekli tutukladığın polis, dün göreve getirdiğin polis değilmi? İstihbaratta görev yapan polisleri 3 ayda bir değiştirdiniz her değişimde bu adamları göreve getiren siz değimliydiniz?  3-5 yıl sonra millet bunların size hesabını sormaya kalktığında hangi hallere gireceksiniz, hangi deliğe kaçacaksınız?”