“Küçük yaş evlilikleri Türkiye’de çok yaygın”

“Küçük yaş evlilikleri Türkiye’de çok yaygın”

“Küçük yaş evlilikleri Türkiye’de çok yaygın”

“Küçük yaş evlilikleri Türkiye’de çok yaygın”

“Küçük yaş evlilikleri Türkiye’de çok yaygın”
16 Aralık 2010 - 10:18

Küçük yaşta veya zorla evlendirmelere dikkat çekmek için yola çıkan Uçan
Süpürge, projenin 36. durağı olan Kırklareli’nde, Kırklareli Belediye
Başkanlığı ile işbirliği içinde 15 Aralık 2010 Çarşamba günü Halk Eğitim
Merkezinde 14.00 ve 17.00 saatleri arasında film gösterimi ve söyleşi
düzenlendi.

HABER MERKEZİ

Erken yaşta ve zorla evlilikler dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de çok yaygın, resmi verilere göre her üç kadından biri küçük yaşta evleniyor. Birleşmiş Milletlerin istatistikleri ise dünyada 80 milyondan fazla “çocuk gelin’’ olduğuna işaret ediyor. Her gün binlerce kız çocuğu, gelişimini tamamlamadan ve çoğu kez kendisinden yaşça büyük kişilerle evlendiriliyor. Uçan Süpürge bu evlilikleri çocuk istismarı, yargısız infaz ve insan hakları ihlali olarak tanımlıyor.
Çocuk evliliklerine karşı toplumda hassasiyet yaratmak ve bu toplumsal sorunun çözümüne katkıda bulunmak için “Çocuk Gelinler” projesini hazırlayan Uçan Süpürge, Sabancı Vakfı’nın desteği ile bu projesini tüm bölgelerden toplam 54 ilde yürütüyor.
Projenin 36. durağı Kırklareli’de ücretsiz film gösterimi ve söyleşi düzenledi.
Uçan Süpürge Derneği’nin yürütmekte olduğu çocuk gelinler projesi kapsamında Kırklareli’de bulunduklarını ifade eden Uçan Süpürge Derneği Üyesi, Çocuk-Gelin Projesinin Koordinatörü Selen Doğan, Sabancı Vakfı ile birlikte çalışıldığını ve 54 ilde yürütüldüğünü belirtti.
Doğan; “Erken yaşta ve zorla evliliklere dikkat çeken bir proje bu. Biz bu konu üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin her yerinde ve bunun her bölgede kadınların bir biçimde yaşamını çeşitli olumsuzluklarla daraltan bir takım sorunları şiddet gibi, yoksullaşma gibi ve hayattan alı koyma gibi bir takım önemli problemleri gündeme getiren sağlıksız bir şey olduğunu düşünüyoruz ve bu konuya dikkat çekmek kamu deneticileriyle birlikte, sivil toplum örgütleri, yerel medya, kadın dernekleri bu konuda ne yapmalı, elini nasıl taşın  altına sokmalı gibi böyle bir işbirliği arayışı içerisindeyiz.
Küçük yaş evlilikleri Türkiye’de evet çok yaygın ama çok farklı dinamiklerle beslenen bir problem. Evliliğin halen kadınlar için ulaşılması gereken bir hedef, yaşam döngüsünün bir parçası olarak algılandığını biliyoruz. Toplum yapısında böyle bir zihniyet halen var. Biz doğuyoruz, büyüyoruz, evlenmemiz bizden bekleniyor. Hep bu bize öğretilerek yetiştiriliyoruz, evleniyoruz ve ölüyoruz. Sanki hayat çizgimiz bu şekilde gerçekleşiyor gibi. Ama bu her kadında mutlu ve sağlıklı hayatı kavuşturan bir süreç değil. Bazen kadınlar çok küçük yaşlardaki 12-13 yaşlarında bazen kendisinde yaşça çok büyük erkeklerle evlendirilebiliyor. Bu evlilik süresinde şiddete maruz kalabiliyor, terk edilebilir ve başka olumsuzluklar yaşanabiliyor.
* “Çocukların erken evliliği bir insan hakları problemidir”
Kadının evliliği ve deneyimi birbirinden çok farklı. Dolayısıyla çocuk evlilikleri biz diyoruz ki bir insan hakları problemidir. Çocuk, kadın haklarının bir ihlalidir. Zaten insan hakları evrensel bildirgesine bakarsanız orada da ‘evlilik hakkı kişilerin kendi rızalarına bağlı bir haktır’ bizde uça süpürge olarak evlenme ve aile birliği hakkının bir çocuk hakkı olmadığını, bir yetişkin hakkı olduğunu savunuyoruz. Bunu da elimizden geldiğince seslendirmeye gayret ediyoruz.
Sebepler çok çeşitli erken evliliklerdedir. Ailelerin her şeyden önce kız çocuklarını bir ekonomik yük olarak görmeleri, namus yükünden kurtulmak istemeleri, kız çocuklar biran önce evlensin ve bir kocanın sorumluluğu altına girsin, Türkiye toplumun namus hala yaygın ve büyüklüğü ölçeğiyle çok önemlidir. Bunlar en başta gelen sebepler. Bunların yanı sıra ailede mal bölünmesin miras paylaşılmasın diye ailelerin kendi aralarında anlaşarak karar vericilerin çoğunlukla ailedeki erkeklerin verdiği kararlarla evlilikler oldukça yaygın. Bunlar bazı bölgelerde töre olarak karşımıza çıkabiliyor. Daha batıya gittiğimizde sosyal alışkanlıklar, ikili ilişkiler biçiminde karşımıza çıkabiliyor. Adları, uygulamaları farklı ama sonuçta hepsi bizi bir yere götürüyor. Kadınların bedenleri üzerindeki tasarruflarını geçersiz kılan, o hakları da ihlal eden onları bir birey olarak yaşama katılma, kendi haklarına sahip çıkma, eğitim alma, üretimin içinde yer alma gibi çok temel gördüğümüz hakları gasp eden bir sorun olduğunu söylüyoruz küçük yaş evliliklerinin.
* “Bir kentte tek bir kadın bu problemi yaşıyorsa o kentte sorun var demektir”
Dolayısıyla bununla mücadele etmek gerektiğine inanıyoruz. Kırklarelili kadınlar ağırlıkta olmak üzere kadınlar grubumuz var. Biliyoruz ki bir kentte tek bir kadın bu problemi yaşıyorsa o kentte sorun var demektir. Sadece adını koymak tarif etmek gerekiyordur belki. O yüzden bu bölgede çok fazla olmadığını biliyoruz. Ama bu da önemli değil bizim için biz doğru mesajları doğru kentlerde vermek istiyoruz. Kırklareli’de de çok duyarlı bir kitle olduğunu biliyoruz. Hem kadınlar, hem yerel yöneticiler anlamında bunlarında desteği ile sesleneceğiz, yaygınlaştıracağız. Umarım iyi bir taş atmış oluruz ve o taşın etkisi suda halka halka yayılır. Bundan sonrada benzer çalışmalar burada yapılır ve bizde bunlara destek oluruz” dedi.
* “Roman vatandaşlarımız arasında bu gerçek maalesef var”
Kırklareli Belediye Başkan Vekili Ünal Başkur Kırklareli Bölgesi’nde de olduğunu belirterek;
“Belki çok yakınımızda böyle bir olayı gözlemlemişizdir. Kanıksandığından dolayı adını koyamıyoruz. Bu ülkemizin bir gerçeği. Roman vatandaşlarımız arasında bu gerçek maalesef var. Kentimizin bölgemizin kültürünün dışındaki buraya göç eden kültürlerde var. Bu sorunun ortadan kalkması için mücadele vermeliyiz” dedi. (ue)