Köylünün, üreticinin emeğine yazık oluyor

Köylünün, üreticinin emeğine yazık oluyor

Köylünün, üreticinin emeğine yazık oluyor

Köylünün, üreticinin emeğine yazık oluyor

Köylünün, üreticinin emeğine yazık oluyor
05 Eylül 2013 - 09:35

Kırklareli merkez ilçe Sungurbey Caddesi’nde kurulan Çarşamba Pazarı’nda hareketlilik ve bolluk vardı. Özellikle kışa hazırlık konusunda vatandaşların domatesleri kilo ile değil kasalarla.....




HABER MERKEZİ


Kırklareli merkez ilçe Sungurbey Caddesi’nde kurulan Çarşamba Pazarı’nda hareketlilik ve bolluk vardı. Özellikle kışa hazırlık konusunda vatandaşların domatesleri kilo ile değil kasalarla ve Tarhanalık biberleri ise çuvallarla aldığı gözlerden kaçmadı. Konservelik biberler ve turşuluk saltalara da rağbet bir hayli fazlaydı.


Pazarda tezgâhları dolu olmasına karşın özellikle üretici olan kesimlerin derdi diğerlerine oranla daha fazla olduğu kendileri ile konuştuğumuzda ortaya çıktı. Üreticiler konuya ilişkin şunları söylediler: “Bizlerin üretici olarak tek avantajı satmak için aracı bir kurum kullanmamamız. Geri kalan hepsi aleyhimize olan durum çünkü bütün sene boyunca ekip, büyütüp bakımını biz yapıyoruz ve maliyet tablosu bir hayli kabarık ancak pazara tezgâha getirdiğimizde herkes pazarlık peşinde. Son iki seneden beri örneğin taze fasulyenin fiyatı değişmedi. Ancak mazotun, suyun, gübrenin, ilaçların fiyatı iki misli oldu. Gel de baş et bununla. Neden hala uğraştığımızı düşünemiyorum. Ancak başka yapacak bir şey yok. Verdiğimiz tüm emeğe yazık oluyor. Köylü ve üreticin durumu ortada ne desek boş” dediler. 


* “Organik” kelimesi pazarcılıkta son moda


Vatandaş ise pazardaki duruma ilişkin olarak şunları dile getirdi:


“Pazarda fiyatlar normal bir şekilde her bütçeye uygun bir şey var. Ancak bazı kişiler bizim sattığımız ürünler organik diyor o yüzden pahalıya satıyorlar. Bu organik kelimesi pazarcılıkta son moda. Aslında bu konuda çok ciddi yaptırımların olduğunu bilmeden kullanıyorlar. Organik üretim yapan bir çiftçi, uluslararası bir denetleme şirketi tarafından verilen sertifikayı almak zorundadır. Bu sertifikayı alabilmesi için ürünlerini gerekli koşullarda üretmelidir. Gerekli koşullar sağlandığında bu denetçi firmalar ürünü denetleyerek sertifika verirler.  Türkiye'de Organik Tarım Kanunu ve ilgili yönetmelik çerçevesinde Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kontrol ve denetimi altında yapılabilmektedir. Zirai tarım ilaçlarının ve kimyevi gübrelerin bazı zararlı sonuçlarına karşı, İnsan ve çevre için sağlıklı tarım uygulamalarının resmi adıdır. Yetiştirici, doğal tarım uygulamaları yapıyor olsa bile, sertifika kuruluşları tarafından denetlenip onay almadan, "organik tarım" terimini kullanamaz. Organik Sebze Yetiştiriciliğinde, zararlı zirai ilaç ve kimyevi gübre yerine başka araçlar kullanarak verim elde edilir.” (Serkan Koçtürk)