Fatih Eser
















Köşe yazarları sadece bilgisayarın başına geçip bugün acaba ne yazsam diye düşünerek yazılarını yazmaz. Hele yerel bir gazetenin köşe yazarı iseniz bunu hiç yapamazsınız. Çıkıp dolaşarak, okurlarımızın bilgi telefon ve maillerini değerlendirerek ya da gözlemleme yaparak yazarsınız yazılarınızı. Yine bu tarz bilgi mail ve telefonları ile ve kendi başıma da gelen bir olay sonrası sizlerle paylaştığım bir yazımı bu konuda hala hiçbir önlem alınmaması ve üzerine hiç düşülmemesi üzerine tekrardan daha değişik bir değerlendirme ile kaleme alıyorum. 


İlimizin büyüdüğünden, geliştiğinden kimsenin şüphesi yoktur sanırım. Üniversitenin ilimiz nüfusunu ve ekonomisini geliştirdiği ve bununla paralel olarak da altyapı ve trafik anlamındaki ihtiyaçların da geliştiği bir gerçek. Yapılan hatalı düzenlemelerin birinden vazgeçilmesi yani;  Adliye önünden otoparka doğru bağlanan kavşağın direk olarak Adliye önünden verilerek trafiğin rahatlatılması gerçekten oradaki akşam sıkışıklığını gidermiş gibi gözüküyor. Grand Hotel’den Postane Caddesi’ne dönüşteki ve garaj yolundan postane önüne dönüşteki yeşil ışığın 20 saniyelik periyotta aynı anda yanması ve daha önceki yazılarımda ve haberlerimizde üzerine basa yazdığımız müze önündeki park sorununun giderilmemesi buradaki trafiği içinden çıkılmaz bir hale sokuyor. Hele bir de Polisevi’nden Valiliğe kadar olan bölümde park sorunu ve sürücülerimizin çift sıra park etmeleri ve trafiği hiçe saymaları ile sorun daha da büyüyor. İki dönüşten birde aynı anda yeşil ışığın yanması ve iki dönüşün aynı anda harekete geçmesi ile trafik akışı tamamen sıkıntılı hale dönüyor. Buradaki ışıklarda vatandaşların karşıdan karşıya geçmesi de işlek bir cadde için uzun süreli olunca trafikte istenmeyen tartışmalar ve karışıklıklar meydana geliyor. Trafik ekiplerinin yoğun müdahaleleri ile çift sıra park sorunu çok fazla uzamadan çoğu zaman çözülüyor ancak yeşil ışıkların çift yönden aynı anda verilmesinin mantığı nedir ve buna benzer bir uygulama acaba başka illerde de var mıdır çok merak ediyorum. 


Bir diğer hususumuz da yine çok karşılaştığım ve okurlarımdan da konuyla ilgili pek çok mail ve telefon aldığım yaya geçidinde yayanın geçiş üstünlüğü hakkına çoğu zaman riayet edilmemesi ve ana caddelerdeki polis ekiplerinin de buna müdahale etmemesi. Vilayet Meydanı İstasyon Geçişi, okullarımızın geçiş güzergahları ve ana caddelerdeki geçiş güzergahlarında yaya geçidinden yanlışlıkla araç trafiğinin yoğun olduğu anda geçmeye kalkın bakalım başınıza neler gelecek. Korna üstüne kornalar; “Yolun ortasına neden çıkıyorsun görmüyor musun koca arabayı” laflarını duymanız hiçten bile değil. Denemesi bedava. Belediye önünden kasaplar arasına bağlanan yada eski Yapı Kredi’nin oradaki yada herhangi bir okulun önündeki yaya geçidinden trafiğin normal seyrinde olduğu bir dönemde geçmeye kalkın ve başınızdan geçenleri benimle paylaşın lütfen. Tüm sürücülerimiz bu kurala riayet etmiyor demiyorum ama büyük çoğunluğu bu kurala riayet etmiyor diyebilirim çok rahat bir şekilde. Burada emniyete düşen sürücülerin bu konuda daha da eğitilmesi için çaba harcamak ve motosiklet konusunda gösterdiği hassasiyeti yayaların geçiş üstünlüğüne de göstermesi gerektiğinin anlatılması faydalı olur diye düşünüyorum.


Vatandaş söyler biz gözlemler yazarız ancak her zaman söylediğim gibi çözüm her zaman konunun muhatabı kurum ve birimin amirleridir. İnşallah bir dahaki yazım da çözümle birlikte trafiğin düzeninden bahsederiz. 


Tüm sevgili okurlarımın şimdiden Kurban Bayramlarını kutluyorum.