12 Haziran Genel Seçimleri öncesinde Milletvekili Aday Adayları
siyaset arenasını hareketlendirdi. Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AKP)
Kırklareli Milletvekili Aday Adayı Murat Bayraktaroğlu, Kırklareli'nde
değişim zamanı geldiğini söyleyerek, “Halkın tercümanı olacak ve bu
seçimde Kırklareli’de AK Parti’den 2 milletvekili çıkaracağız.
Kırklareli’nin geleceği için herkesin AK Parti’de birleşmesi gerekiyor”
dedi.


HABER MERKEZİ
Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) 12 Haziran 2011 Pazar günü yapılacak olan Genel Seçimlerde Kırklareli Milletvekili Aday Adayı olan Murat Bayraktaroğlu 28 Mart 2011 Pazartesi günü gazetemizi ziyaret etti.
* “Şehrim ve ülkem adına kafa yormak istiyorum”
Gazetemiz İdare Müdürü Yasin Özdil ve Muhabirimiz Savaş Eskici ile görüşen Bayraktaroğlu, yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimleri’nde AK Parti’nin tek başına iktidar olmasıyla ilgili olarak hiç bir sıkıntının bulunmadığını, Kırklareli’den de 2 Milletvekili çıkaracaklarını söyleyerek şunları kaydetti:  
“Neden adayım, ne yapabilirim ve gelecekte ne yapmak istiyorum diye hep kendi kendime sordum. Doğup büyüdüğüm bu şehrin gelişmesi, çağdaş imkanlardan azami yararlanması için taşın altına elimi sokmam gerekiyordu. Şimdi şehrimizin, ülkemizin sorunlarını çok net görüyoruz. Günümüzün önemli kavramları olan demokrasi, insan hakları, küreselleşme, yerelleşme, sivil toplum oluşumları sadece belli kesimin değil hepimizin gündemini işgal etmektedir. Eminim sizler de elinizi taşın altına koymak istemişsinizdir. Ben de bilgi, tecrübe, birikimlerime dayanarak, sizlerden aldığım güçle, sizler gibi şehrim ve ülkem adına kafa yormak istiyorum.”
* “Kırklareli’nin menfaatini ve çocuklarımızın geleceğini göz önünde tutmak zorundayız”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan da övgüyle söz eden Murat Bayraktaroğlu, demokrasi ve Cumhuriyetin esasının halkın hak ve özgürlüklerini korumak olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Halkımıza onurlu bir hayat nasıl sunulacaktır? Halkımızın taleplerine nasıl cevap verilecektir? İşte bunun için adayım. Şimdi son 8 yıldır iktidarda olan ve reform seviyesinde ülkemde değişiklikler ve gelişmeler meydana getiren, yapan gerçek bir lidere sahip bir partiye mensubiyet duygusuyla aday oluyorum.
Bir kere bu memleketin durumu ortada bu memleketle ilgili bir realite var. Türkiye’de AK Parti yönetimde ve siyasetin belirleyicisi merkezi iktidarlarla beraber olunmadığı sürece yaşadığımız ilin genel bütçe dediğimiz bütçeden pay alması gün geçtikçe düşüyor.
Benim bu dönem Kırklarelili hemşerilerime anlatmak istediğim şey Türkiye’de AK Parti’nin yüzde 50, 55, 48’le çıkacağı tartışıldığı bir ortamda inatlaşmanın bir anlamı yok. Hepimizin siyasi ve ideolojik görüşleri olabilir ama Kırklareli’nin menfaatini ve çocuklarımızın geleceğini göz önünde tutmak zorundayız. Eğer biz Türkiye haritasını elimize aldığımızda ir kırmızı olmak bize gurur veriyorsa anlamsız bir gururdur bence. Demek ki biz çocuklarımızı düşünmüyoruz diye benim aklıma geliyor ve bunu ben vatandaşa anlatmak istiyorum.
Kırklareli’nin ve çocuklarımızın geleceği için AK Parti’de birleşilmesi gerekiyor. Sistemin nasıl kurulduğu ve oyunun nasıl oynandığı bellidir. Türkiye’de Parlamento çoğunluğunu ele geçiren parti programını ortaya koyuyor, yatırımlar oradan çıkıyor. Eğitim, sağlık, kültür, ulaşım olsun bütün yönetimleri belirliyor. Yürütmede herkes de olduğu gibi insanlar bakıyor nasıl temsil ediyorsun, temsil edilirken gücün ne? Oy oranın ne? Temsil kabiliyetin ve ilişkilerin ne kadar? Bunlar ön plana çıkıyor. Bizimde Kırklarelili hemşerilerimiz olarak bu dönem bütün Türkiye’nin dünyanın konuştuğu Genel Seçimlerde AK Parti’nin tek başına iktidara gelmemesiyle ilgili bir sıkıntı yok. Bu dönem Kırklarelili hemşerilerimin de bunu idrak ederek çocukların geleceğini düşünmesi lazım.
Kırklareli için merkez iktidarın almış olduğu bir program ve bir yönetim şekli var. Valilik, Özel İdare, Milli Eğitim, Sağlık olsun belirliyor. Bu vatandaşın ihtiyacı, ilin, ilçelerin ihtiyaçlarının yapılması anlamında çıkmış ortaya bir envanter mevcut. Eksiklerimiz ne bizim katma bütçeye gönderdiğimiz ve geri aldığımız pay belli. Bunun dışında hem ülkemizde diğer illerin hem de dünyadaki şehirlerin standartları belli. Projeler yapılıp o standartların üstüne çıkması lazım. Bunun içinde orada gerçekten ciddi bir şekilde temsil eden ve kime ne söyleyeceğini bilen biri lazım. Kimde ne isteyeceğini bilmesi gerekiyor.
* “Gönülleri kırılmış kişilerin gönüllerini alacağım”
Kırklareli’de vatandaşa anlatmamız gereken, bu işin gönül işi olduğu ve Kırklareli’de gönüllerin kırıldığını anlatacağız. Yani gerçekten iktidarda olmanın ve iktidar olmanın hem sosyal hem ekonomik getiriler bu insanlara sunulamadı. Kırklareli insanı gerçekten kişilik sahibi insanlardır. Babasına bile Eyvallahı olmayan ama birazda ilgi ve alaka isteyen bir millet. Bu toplum ilgisiz alakasız bırakıldı bu toplum. Bu ilgisizliğin ve alakasızlığın verdiği bir uzak durma veya banane lazımcı hale getirildi. Daha ziyade sosyal konularla ilgili Kırklareli zaten kültürlü, eğitimli kişilik anlamında bir toplumdur. Kırklareli asalak bir millet değil. Katma bütçeye gönderdiğin paya baktığınız zaman biz asalak olmamışız. Devletimize, üstümüze, düşeni fazlasıyla yapmışız, sorumlulukları yerine getirmişiz. Ama bunların karşılığını alamamış bu millet. Bunun için ilk önce gönül ortamının oluşması lazım ondan sonra zaten biz bir araya geldiğimizde, bir olduğumuzda bir sürü fikir çıkacak burada fikir sahibi insan çok. Yurt dışında bizi tanıyorlar. Yurt dışındaki Kırklarelili insan sayısı diğer illere göre çok fazla. İlk önce bir araya gelelim biz sonra bakın burada ne fikirler, düşünceler çıkacak ama kimsenin kimseden haberi olmadığı bir ortamda mecburen bir içine kapanıklık var. Allah’a şükür herkes kendi ayaklarının üzerinde duruyor bu toplum. Millet olarak bir yere ait olmak zorunda hissetmiyoruz kendimizi. Bu güzel bir şey ama genel yapıya baktığımız zaman da bir elin nesi var iki elin sesi var anlayışında sessiz kalıyoruz. Biraz ses çıkartmak lazımdır. Ses çıkartacak birlikteliği bir araya toplamak lazım. Benim düşüncem budur. Tek başına vaat veren çok insan çıkar burada ama bir şey yapamaz. Bir sürü insanda bir araya geldiğinde çok şey çıkar buradan. Yapılması gereken neyse o yapılacak burada.
Genel merkezde de bunu dillendirdim, biz yol yapabiliriz, köprü yapabiliriz, hastane yapabiliriz ama gecenin birinde bir vatandaş seni arayıp da İl Başkanı, İlçe Başkanı, Milletvekili telefonuna ulaşamıyorsa ya da ulaştığında “Banane senin derdinden” yada “Sonra bakarız” diye telefonu suratına kapatıyorsa ilgilenmiyorsa hiç umurunda değil bu adamın. Adama değer vermiyorsan, ciddiye almıyorsan bu yapılan yatırımlar güzel belki ama o kadar da etkili olmuyor. Gönül koyuyor sana. Ben bu gönül koyanların gönüllerini almaya ve bundan sonra kimsenin gönül koymamasını sağlamak için aday adayı oldum”
* Murat Bayraktaroğlu kimdir?
1970 yılında Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde dünyaya geldi. Uzun yıllar Kırklareli’de ticaret yapan Murat Bayraktaroğlu, AK Parti’nin Pınarhisar İlçesi Kurucu Başkanı olarak görev yaptı. 2004 Mahalli İdareler Seçimi’nde AK Parti Pınarhisar Belediye Başkan Adayı olan Bayraktaroğlu, halen ticaret ve siyasetle ilgileniyor. İstanbul’da bir inşaat şirketi olan Bayraktaroğlu, hem İstanbul’da, hem de yurtdışında inşaat işleri yürütüyor. (s)