“Kırklareli’de özel bir Bal Arısı gözlemledik”

“Kırklareli’de özel bir Bal Arısı gözlemledik”

“Kırklareli’de özel bir Bal Arısı gözlemledik”

“Kırklareli’de özel bir Bal Arısı gözlemledik”

 “Kırklareli’de özel bir Bal Arısı gözlemledik”
10 Aralık 2010 - 09:12

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik
Araştırma Kurulu (TÜBİTAK) iş birliği ile Türkiye genelinde yapılan Bal
Arısı Genetik Çeşitliliği Projesi’nde görev yapan ODTÜ Biyolojik
Bilimler Bölümü Araştırma Görevlileri Mehmet Kayım ve Okan Can Arslan
araştırmalarını Kırklareli’de yoğunlaştırdı.

HABER MERKEZİ

Çalışmaları ile ilgili açıklamada bulunan Araştırma Görevlisi Okan Can Arslan, ODTÜ olarak TÜBİTAK destekli yapılan bu projede görev aldıklarını belirterek, Türkiye’nin bal arısı kaynakları açısından ve arıcılık açısından önemli bölgelerinde Bal Arılarının genetik çeşitliliğini araştırdıklarını belirtti.
Yaptıkları araştırma kapsamında bu bölgelerdeki kovanlardan örnekler topladıklarını, arıcılar ile birebir diyalog kurup onlar ile anketler yaptıklarını ifade eden Arslan; “Yaptığımız anketlerde Türkiye genelindeki arıcıların kovan ve koloni durumlarını, yaşadıkları arı kayıplarını tespit etmeye ve neden bu kayıpların oluştuğunu anlamaya çalışıyoruz. Bunun yanında topladığımız arı örneklerinde araştırmalar yaparak bu arılardaki hastalık yükünü belirlemeye çalışıyoruz.” şeklinde konuşarak tespit edilen hastalıklara direnç sağlayan arı genetiklerini elde ettiklerini söyledi. Asıl amaçlarının bu genetikleri tespit ettikten sonra duyurularda bulunmak olduğunu ifade eden Arslan, Türkiye genelinde Edirne’den Kars’a kadar çalışmalar yaptıklarını, en önemli noktalara giderek çalışmalarını bu noktalarda daha fazla yoğunlaştırdıklarını ifade etti.
Proje ile ilgili görev alan Araştırmacı Mehmet Kayım, 3 yıllık proje süreleri dahilinde bir çok bölgeden örnekler alarak bunları bir çok teşhis ve genetik analiz için ODTÜ’de götürdüklerini, aynı zamanda kendileri ile birlikte çalışan ve Amerika’da bulunan Türk ve Yabancı hocalarında bu projede görev yaptıklarını belirtti.
Kayım; “Projede bir yıllık zaman dilimiz tamamlamış bulunuyoruz. Birçok örnek toplandık. Bunların analizleri yakın zamanda başlayacak. Bu analizler ile birçok sonucu elde etmeye başlayacağız. Örnek toplama ve anket araştırması yine devam edecek fakat aynı zamanda genetik analiz çalışmaları da hız kazanmaya başlayacak. Bu çalışmaların bir kısmı Amerika’da yapılacak. Uzun vadede şunu amaçlıyoruz; Türkiye Bal Arısı çeşitliliğinde ileriki dönemdeki ıslah çalışmalarından kaynak teşkil ederek hastalıklara dayanıklı arı genetiği kaynaklarını tespit edeceğiz.” şeklinde konuşarak Proje Yöneticisinin ODTÜ Biyoloji Bölümünde Görevli Prof. Dr. Aykut Kence olduğunu, Puerto Rico Üniversitesi'nden Doç. Dr. Tuğrul Giray’ında bu projeye büyük katı sağladığını belirtti.
* “Türkiye arı ırkları açısından çok zengin bir ülke”
Araştırma Görevlisi Kayım, açıklamasının devamında projenin geneli hakkında şunları kaydetti;
“Projeye şu fikir ile başladık; Dünyadaki arı ırkının 5 çeşidi Türkiye’de bulunuyor. Bu durumda Türkiye’yi arı ırkları açısından çok zengin bir ülke yapıyor. Arı genetiği çeşitliliği açısındanda Türkiye’nin birçok ülkeye göre çok çeşidi bulunuyor. Türkiye’de gezginci ve sabit arıcılık var. Sabit arıcılık yalıtık bölgelerde daha fazla oluyor. Bu bölgelerde sabit arıcılık yapan insanların kovanlarında Türkiye ve Dünya’da görülen bazı hastalıklara karşı dirençli gen bulma ihtimali çok yüksektir. Gezginci arıcılıkta genelde genetik çeşitliliği kaybı vardır. Sabit arıcılıkta halen dirençli genlerin kalma ihtimali yüksektir. Bizlerde bu dirençli genlerin tespitini yapmaya çalışıyoruz.”
* Kırklareli’de özel bir arı bulunuyor
Araştırma görevlisi Okan Can Arslan Kırklareli’de yaptıkları araştırmalarda Kırklareli’ne özel bir arı gözlemlediklerini ifade ederek şunları kaydetti;
“Türkiye’de ikinci kapalı alan Kırklareli ilinde olduğu için bir yıllık çalışma kapsamında Kırklareli’ne ikinci kez geliyoruz ve araştırma süreci boyunca gelmeye devam edeceğiz. Kırklareli araştırmalarımızda önemli pilot bölgelerimizden birisidir. Kente yaptığımız araştırmalar kapsamında Kırklareli’de özel bir Bal Arısı olduğunu gözlemledik. Kırklareli eko tipi diğer bölgelere göre sakinliği ve yüksek bal verimi ile varroa denilen arı parazitine karşı bazı direnç mekanizmaları ile öne çıkıyor. Bizde bu projemizde Kırklareli’ni önemli pilot bölgelerden biri olarak seçtik. Arıcılar ile birebir görüşerek, onlar ile anket yaparak, arıcıların kovanlarından arı numuneleri toplayarak bu bölgedeki hastalıklara dirençli genetik kaynakları belirlemeye çalışıyoruz.”
Araştırma Görevlisi Arslan yaptıkları anketlerde arıcılara sorular yönelttiklerini belirterek, her arıcıdan farklı bilgiler elde ettiklerini söyledi. Anket sayesinde hem Kırklareli’de hem Türkiye’de arıcıların kendi kovanlarının genel durumlarını hangi bölgede hangi hastalıkların daha fazla görüldüğünü ortaya çıkarttıklarını belirten Arslan, Kırklareli’de tarım ilacı zehirlenmesinden çok bahsedildiğini söyledi. Araştırma görevlileri Kayım ve Arslan, Kırklareli’de yaptıkları çalışmalar süresince kendilerine yardımcı olan Kırklareli Arıcılar Birliği Başkanı Rıdvan Ulus’a ve birlik üyesi Cemalettin Saygılı’ya teşekürlerini sunarak uzun yıllar beraber çalışmak istedikleri temennisinde bulundular. (c.s.)