Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, sözleşmeli personelin sorunlarını TBMM’de dile getirdi

Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, sözleşmeli personelin sorunlarını TBMM’de dile getirdi

Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, sözleşmeli personelin sorunlarını TBMM’de dile getirdi

Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, sözleşmeli personelin sorunlarını TBMM’de dile getirdi

Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, sözleşmeli personelin sorunlarını TBMM’de dile getirdi
26 Aralık 2009 - 10:32

Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, sözleşmeli personelin sorunlarını TBMM’de dile getirdi Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Tansel Barış, 23 Aralık tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir konuşma yaptı. Barış, 2010 yılı bütçe görüşmelerinin 23. maddesi olan “Sözleşmeli Personel”in sorunlarını dile getirdiği konuşmasında şunları kaydetti: “Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların pozisyonları memur, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçi kadroları olmak üzere dört kategoride toplanmıştır. Bu kategorilerin içerisinde yer alan sözleşmeli personel hakkında söz almış bulunuyorum. Devlet Bakanlığı’nın açıklamalarına göre, genel ve özel bütçeli idareler, sosyal güvenlik kurumları, döner sermayeli kuruluşlar ve kefalet sandıklarına ait kadro ve pozisyonlarda toplam 2 milyon 181 personel çalışmaktadır. Bunların 1 milyon 720 bini memur, 109 bini taşrada olmak üzere, 155 bin sözleşmeli personel ve 75 bini işçi olarak çalışmaktadır. Bu kategoriler içerisinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4.maddesinin ‘Sözleşmeli personel’ başlıklı (B) bendine göre çalıştırılanların içler acısı durumunu sizlerin takdirlerine sunacağım. Nedir bu? Kısaca 4/B olarak adlandırılan sözleşmeli personel? Kimlere denir 4/B? ‘Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zorunlu ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde geçici olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir.’ diye tarif edilmiştir. Ne güzel! Tarifinden de anlaşılacağı gibi, uzmanlık isteyen, özel ihtisas bilgisi isteyen işler için iyi niyetle düşünülmüş bir düzenleme. Uzmanlık ve ihtisas isteyen işler için düşünülmüş olmasına karşın, AKP Iktidarında, uzmanlık ve ihtisas isteyen işler için 4/B şeklinde istihdam edilenler, adeta, çağdaş köle haline dönüştürülmüştür. 7 yıllık AKP Iktidarında, adalet, liyakat ve kariyer bir kenara itilerek; devlet memurluğu yerine, herhangi bir hakkı olmayan, tüm hak ve sorumlulukları birer yıllık uzatmayla imzaladığı sözleşme metniyle sınırlı kalan, kadrosu olmayan, işçi de sayılmayan, 4/B şeklinde istihdam edilen kamu görevlisi istihdamı, adeta, planlı ve programlı bir şekilde yaygınlaştırılmıştır. AKP Iktidarının birinci yılında istihdam edilen 4/B sözleşmeli Personel 4330 iken aradan geçen 7 yıllık süreçte bu sayı 155 bin 217’yi aşmıştır. Demek ki, hükümet aradan geçen 7 yıllık bu süreç içerisinde 4/B sözleşmeli personel istihdamında özel bir gayret içinde olmuştur. Hükümetin AKP Iktidarının sözleşmeli personel çalıştırma ısrarının altında acaba neler yatmaktadır? Sözleşmeli personele imzalatılan sözleşme maddelerinden sizlere birkaç örnek vermek istiyorum ve bu durumda AKP Iktidarının bu konuya bakış açısını da sizlerin takdirlerine sunuyorum. Sözleşme maddelerinin içerisinde 3. maddenin ikinci fıkrasında yer alan ‘Ayrıca, ilgili kendisine verilen işleri bitirene kadar normal çalışma saatleri dışında da çalışmak zorundadır. Normal çalışma saatleri dışında veya tatil günlerinde yapacağı çalışmalar karşılığında ilgiliye herhangi bir ek ücret ödenmez.’ Daha bitmedi. ‘Kişinin bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmesi feshedilebilir.’ Evet, sebep göstermeksizin deniliyor. Anayasa’mızın 49. maddesi ne diyor: ‘Devlet, çalışanlarının hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.’ Peki, bu sözleşmelerde hayat seviyesi yükseltiliyor mu 4/B çalışanlarında? Çalışma barışını sağlamak mümkün mü? Işsizleri korumak nerede? Tabii ki, işsizleri korumak derken, bir yıl içerisinde de işsizlere 1 milyon kişi daha eklendiğini de burada belirtmek istiyorum. Anayasa maddesi böyle derken, 155 bin kişiye yapılan çağdaş kölelik muamelesini içinize sindirebiliyor musunuz değerli arkadaşlarım? Vicdanlarınız sızlamıyor mu? Ateş düştüğü yeri yakar elbette. Peki, sayın milletvekilleri, sizin çocuklarınızın bu ateşin içinde olmasını ister misiniz? Aynı işi yapan 2 kişiden biri kadrolu, her haktan yararlanabiliyor, diğeri hiçbir haktan yararlanmayıp köle gibi çalıştırılıyor değerli arkadaşlarım. Bu, ayrımcılık değil de nedir? Adalet, hak, hukuk nerede? Yoksa, burada başka bir hesap mı var? 2002 yılında istihdam edilen 4/B'li sözleşmeli sayısı 4330 iken bu rakam yedi yıllık süreçte 155 bine çıkarıldı. Niyet, zamanla tüm devlet memurlarını 4/B kategorisine geçirmek mi istiyorsunuz? Niyetiniz, bu insanları her yıl sözleşme imzalarken peşinizden koşturtmak mı? Yoksa, niyetiniz bu insanları baskıyla AKP’li yapmak mı istiyorsunuz? 155 bin 4/B'li, 4/C'li toplam 1 milyon seçmen yapıyor. Hesap bu mu arkadaşlar? Daha bitmedi. Değerli arkadaşlarım, eş ve çocuklarının ağır hastalık geçirmesi halinde bile refakat izni hakları bulunmamakta, otuz günü aşan hastalık izinleri işlem görmezken bu durum fesih nedeni olabilmektedir. ‘Sözleşmeli personelin istihdam gerekçesi ortadan kalktı.’ denilerek hizmet akdi sona erdirilmektedir. Her yıl sözleşme yenilemek durumunda kalınırken hizmet sözleşmesi için her yıl damga vergisi ödemek zorunda kalmaktadırlar. Sözleşmeli personel, aile, çocuk, giyim yardımı gibi sosyal haklardan faydalanamıyor. Atama ve nakil hakları, eş durumu tayin hakları, görevde yükselme ve ünvan değişikliği, maalesef bu tip hakları da yoktur. 4/B’li personellerin yaşadıkları bu sıkıntılar kamu hizmetinin verimliliği ve kalitesini de olumsuz yönde etkilemektedir. Peki, 4/C’liler ne halde acaba? 4/C statüsünde istihdam edilen geçici personeller ise kamu kurum ve kuruluşlarında bilfiil çalışan diğer kadrolu ve sözleşmeli personelle aynı işi yapmalarına rağmen maaş ve özlük hakları bakımından onların sahip olduğu haklara maalesef sahip değiller. Asgari ücret düzeyinde maaş alan, işten çıkarıldıklarında ise tazminat hakkı ve güvenceleri bulunmayan 4/C’li personelin özlük ve sosyal hakları ile ücretleri birkaç maddeden ibaret olan ve insan haklarına aykırı hükümler içeren sözleşmelerle belirlenmektedir. Bu itibarla, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan fakat mali, özlük ve sosyal haklar bakımından farklı uygulamalara tabi tutulan 4/B statüsündeki personellerin kadroya geçirilmesini, 4/C’de çalışanların ise mali, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi için sizlerin de desteklerini bekliyoruz elbette.”