Kırklareli merkez ilçede bulunan Atatürk Stadyumunda yaklaşık olarak Nisan ayından itibaren çeşitli çalışmalar yürütülmeye başlanmıştı. Bunların başında saha zemininin yenilenmesi, Atletizm Pisti ve Işıklandırma.




HABER MERKEZİ


Kırklareli merkez ilçede bulunan Atatürk Stadyumunda yaklaşık olarak Nisan ayından itibaren çeşitli çalışmalar yürütülmeye başlanmıştı. Bunların başında saha zemininin yenilenmesi, Atletizm Pisti ve Işıklandırma. Daha sonra alınan duyumlar çerçevesinde Tribünlerinde bu projeye dâhil olacağı yönündeydi. Bayram dolayısıyla çalışmalar durmuş durumda tabii ki bu normal. Ancak bugün gelinen nokta şu saha zemini kazıldı gerekli çalışmalar yapıldı. Atletizm Pisti çalışması başlandı kazıldı son olarak asfalt döküldü. Dört ışıklandırmanın dördü de dikildi. Tribünler eskisinden beter bir durumda duruyor.


Nisan ayından bu yana yedi ay oldu yapılan işlem bu kadar. Büyük ihtimalle Tribünler işin içerisine girdiği zaman 2013-2014 Sezonu’nda Kırklareli’de maç izlenemeyecek. Tribünler yapılmadan zemin çalışmasının yapılmayacağı kanaatinde olan birçok kişi var. Zira iş yılan hikâyesi gibi olmaya başladı. Tribünlerde çalışma yapılmadan Tribünlerle bağlantılı olarak Soyunma Odaları da var yapılmadan saha zemin yapmanın bir anlamı var mı? Bu iş Nasreddin Hoca’nın Türbesi gibi olmaya başladı.


Bilmeyenler için söylüyorum Hocanın türbesinin kapısı var kilidi var ama etrafı bomboş her yerinden girebilirisin. Zira Stadyuma harcana paranın miktarı azımsanmayacak kadar çok. Özellikle Kırklarelispor’a gönül vermiş olan taraftarlar iki hafta aralıklarla Lüleburgaz’a gitmekten hoşnut değil. Taraftar özellikle şu konuda sitemkâr: “Lüleburgaz’a gitme konusunda zorluk yaşamıyoruz. Araçlar kiralanıyor gidiliyor. Ancak Lüleburgaz’a giden kaç kişi var bir bakın 100 kişiyi geçmez. 150 kişi’de Lüleburgaz’da oturan Kırklarelililer geliyor toplam 250. Kısacası ha deplasman ha Lüleburgaz aynı şey. Stat yapımının durumu bizleri düşündürüyor. Bu sene kesin olmaz en azından ligin ikinci yarısına yetişsin diye dua ediyoruz. Ama Tribünlerde işin içerisine girerse hiç olmaz gibi geliyor” dediler.   (Serkan Koçtürk)