“Kelimelerin Derin Manaları” Kırklareli’de hayat buldu

“Kelimelerin Derin Manaları” Kırklareli’de hayat buldu

“Kelimelerin Derin Manaları” Kırklareli’de hayat buldu

“Kelimelerin Derin Manaları” Kırklareli’de hayat buldu

“Kelimelerin Derin Manaları” Kırklareli’de hayat buldu
09 Aralık 2010 - 08:19

Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü Başkanlığı tarafından 7 Aralık 2010 Salı günü “Kelimelerin Derin
Manaları” konulu bir konferans verildi. Saat 15.30’da Rektörlük
Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa Kırklareli Üniversitesi’nden
çok sayıda Öğretim Görevlisi, Öğrenci ve davetliler katıldı.

HABER MERKEZİ

Konferans öncesi bir açılış konuşması yapan Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yakup Yılmaz, daha önceleri böyle konferansları kendi içlerinde yaptıklarını, fakat bundan sonra daha farklı beyinleri davet ederek bilgi alış verişinde bulunacaklarını belirtti. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin’in Türk Dili’nin özelliklerini ve güzelliklerini salondakiler ile paylaşacağını belirten Yrd. Doç. Dr. Yılmaz, Prof. Dr. Kaçalin’e katılımından ötürü teşekkürlerini sunarak kendisini sahneye davet etti.
Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin, verdiği konferansta bilim adamlarının çok şeyler bilen kişiler olmadığını, bir şeyi derinliğine yetkili olarak bilen kişiler olduğunu ve çokta sabırlı insanlar olduğunu belirtti. “Mesleğimiz tarafından kafamıza takılan çok şeyler var. Bunları uzun yıllar geçmesine rağmen çözemiyoruz.” şeklinde konuşan Prof. Dr. Kaçalin kendi hayatından bir anekdotu salondakiler ile paylaştı. Küçük yaşlardayken ölçmek ile biçmemin ne olduğunu annesine sorduğunu belirten Prof. Dr. Kaçalin, annesinin bunun ne olduğunu bilmemesine rağmen oğlunun mutlu olması için kendisini bilgilendirdiğini söyledi. Annesinin kendisinin anlaması için ölçmek ile ilgili bir cümle kurduğunu belirten Prof. Dr. Kaçalin, bu kelimenin tam manasını halen araştırdığını ifade etti. Konferansta kelimeler arasındaki farklılıklara değinen Prof. Dr. Kaçalin; “Eskiden at arabaları vardı. İnsanlar bu şekilde işlerini görürdü. Şimdi ise daha farklı seçenekler bizlere sunularak bir yarışma içerisine sokuluyoruz. Bu yarışmanın içinde hala at arabası döneminde yarışmamızın imkanı yoktur.” şeklinde konuşarak salonda kendisini dinleyen öğrencilerin dil konusuna bu gözlükten bakmalarını istedi.
Ticaretin adımları hakkında örnekler veren Prof. Dr. Kaçalin; “Eskiden ticaret ile uğraşanlar bir malı satmak için değişik ve bir o kadarda etkili yollara başvururlardı. Şimdi ise üzerimizdeki kartlar ile alış veriş yapıp ödeme yapıyoruz. Ödeme yaptığımız makineler bizlerin en çok neyi satın aldığımızı tespit ettikleri için alış veriş yaptığımız yere girdiğimizde hemen o üründe bir indirim olduğunu bizlere duyuruyorlar. Endüstri Mühendisliği işte bunlar ile ilgili çalışmalar yapmaktadır.” şeklinde konuşarak dil bilgisine bu denli önem verilmediğine dikkat çekti.
Büyük devletlerin yeni bir kelimenin yayınlanmasından hemen sonra o kelimeyi kendi sözlüklerine kazandırdıklarını belirten Prof. Dr. Kaçalin, Osmanlı Dönemi’nde bu konuya daha fazla önem verildiğini şimdi ise ülkemizde böyle bir konuya önem verilmediğini söyledi.
Dil meselesinin ülkemizde akademik olarak çok ilkel olduğunu belirten Prof. Dr. Kaçalin, öğrencilere seslenerek; “Öğrenim hayatınızda şiir okuyarak sanat ve bilimi birbirine karıştırmayın.” şeklinde uyardı. Balkan ülkelerinde Dil Liseleri’nin bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaçalin, ülkemizde böyle liselerin var olmasına rağmen adlarının Dil Lisesi olmadığını, ileri milletlerin Sosyal Bilimlere büyük değer verdiğini belirterek; “Bir köprüyü herkese para ile yaptırabilirsiniz. Ama sizin size ait olan benliğinizi para ile satın alamazsınız.” şeklinde konuşup Sosyal Bilimlere değer verilmesinin zorunlu olduğunu belirtti. (c.s.)