“Kaya Gazı Gerçeği” konuşuldu

“Kaya Gazı Gerçeği” konuşuldu

“Kaya Gazı Gerçeği” konuşuldu

“Kaya Gazı Gerçeği” konuşuldu

“Kaya Gazı Gerçeği” konuşuldu
01 Haziran 2015 - 07:21

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kırklareli İl Temsilciği, Kırklareli Kent Konseyi, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Kırklareli İl Temsilciliği ve Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) 29 Mayıs 2015 Cuma günü..




HABER MERKEZİ


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kırklareli İl Temsilciği, Kırklareli Kent Konseyi, Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Kırklareli İl Temsilciliği ve Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) 29 Mayıs 2015 Cuma günü Kırklareli Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde “Kaya Gazı Gerçeği” Konferansı düzenlendi. Konferansa, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri ve Üyeleri katıldı.


Konferansa, ZMO Kırklareli İl Temsilcisi Dr. Erol Özkan, ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık,  Prof. Dr. Rukiye Pınar, TÜMKÖY-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Gürsucu konuşmacı olarak yeraldı.


Konferansta; Türkiye'nin kaya gazı potansiyelini detaylarıyla araştırması gerektiğini ve kaya gazı üretiminde çevre, tarım ve insan sağlığına olan zararların azaltıldığı bir teknoloji geliştirildiğinde bu kaynaklara ulaşmaya çalışılması gerektiği, kaya gazının çıkarıldığı bölgelerde yer altı ve yer üstü su kaynaklarının kirlenmesi ve bunun tarıma ve insan sağlığına etkileri, kaya gazı çıkartılmasında kullanılan yöntemin, oluşacak risklerin ana etkeni olduğu konuları konuşuldu.


Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Seyfi Meriç’te Konferansta bir konuşmaya yaparak; “Kaya Gazı’nın çıkarılması için korkunç bir basınçla yer altına su enjekte ediliyor. Bu suyun içeriğinde petrol ürünlerini çözmede kullanılan 632 çeşit kimyasal kullanılıyor. Daha sonra sular tekrar geri çekiliyor ama büyük kısmı yer altında kalıyor. Çekilen kısımları yer üstünde altın madenciliğindeki liç havuzları gibi havuzlarda depolanıyor. Gerek yer altında, gerek yer üstünde bu atık suların arıtılmadan ya da sızma yoluyla çevreye bulaşması tarım ve insan sağlığı üzerine olumsuz etkilere yol açar. Yer altında kalan sularda, kuyunun iyi bir şekilde inşa edilmemesi ya da bazı insan ihmal ve hatalarından kaynaklı olarak bu suların yine yer altı su rezervlerine, Akifelerine karıştığını görüyoruz. Ve bu kimyasalların %27'lik gibi büyük bir bölümü insanlarda kansere yol açan kimyasallar olduğu yapılan analizler sonucu ortaya çıkmış vaziyette. Evet, Enerjiye ihtiyacımız var, ama doğaya ve insan sağlığına da ihtiyacımız var. İkisi arasında seçim yapmamız gerekiyor” dedi. (Selçuk Vurucu)